Omuz, vücudun en hareketli eklemlerinden biridir ve günlük hayatta farkında olmadan yaptığımız pek çok harekette kritik bir rol oynar. Kollarımızı kaldırırken, bir nesneyi uzaktan almaya çalışırken veya basitçe saçımızı tararken bile omuz eklemi devreye girer. Bu nedenle omuzda ortaya çıkan bir ağrı yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilir. Omuz ağrısı, bazen çok basit nedenlerden (örneğin kas zorlanması) kaynaklanabileceği gibi, bazen de daha karmaşık yapısal sorunların habercisi olabilir.


Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ
Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji
Omuz Ağrısına Sebep Olan Başlıca Nedenler Nelerdir?
Omuz ağrısı birçok sebepten ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan durumları günlük hayatla ilişkilendirerek aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Kas ve Tendon Sorunları (Rotator Manşet Problemleri):
- Omuzu stabilize eden ve kolun kaldırılmasında önemli rol oynayan rotator manşet (dört ana tendondan oluşan bir yapı) zamanla yıpranabilir.
- Özellikle her gün tekrarlanan omuz hareketleri, ağır kaldırma veya sürekli bilgisayar başında çalışmaya bağlı postür bozuklukları tendinit, tendinozis ya da küçük yırtıklara sebep olabilir.
- Örneğin tavanı boyayan bir ressamın rotator manşette oluşan bu aşınma, hafif bir sızıdan başlayıp ilerleyen dönemlerde şiddetli ağrıya kadar gidebilir.
Subakromiyal Sıkışma (İmpingement) Sendromu:
- Omuzda kısıtlı bir alan içinde hareket eden tendonlar, zaman zaman kemik çıkıntılar veya yumuşak doku engeli nedeniyle sıkışabilir.
- Kolunuzu başın üzerine kaldırırken “sanki bir yere takılıyormuş gibi” hissetmeye yol açabilir.
Adheziv Kapsülit (Donuk Omuz):
- Halk arasında “donuk omuz” olarak bilinen bu durum eklem kapsülünde kalınlaşma ve yapışmalara bağlı gelişir.
- Omuz hareketleri kısıtlanır ve günlük hayatta basit işlerin bile yapılamaz hale gelmesine neden olabilir.
Bir metaforla anlatmak gerekirse: Donuk omuz, omuz ekleminin üzerine fermuar çekilip kilitlenmesi gibidir; zamanla donup katılaşan eklem açılmayı reddeder.
Osteoartrit ve Diğer Eklemsel Hasarlar:
- İlerleyen yaşla birlikte eklem kıkırdağında oluşan aşınma, omuzda ağrı ve hareket kısıtlılığı yaratabilir.
- Daha önce geçirilmiş travmalar veya kırıklar da artrit gelişimini hızlandırabilir.
Biceps Tendonu Problemleri:
- Özellikle uzun baş (long head) denilen biceps kası tendonu omuz ekleminden geçerken iltihaplanabilir veya yıpranabilir.
- Bu tür sorunlar önde, omuzun ön üst kısmında hissedilen ağrıya neden olur.
Ayrılmış Omuz (AC Eklem Yaralanmaları):
- Omuzun üst kısmındaki köprücük kemiği ile akromiyon kemiğinin birleştiği eklemde (AC eklem) meydana gelen yaralanmalar, düşme veya çarpma sonucunda oluşabilir.
- Eklem yapısında oluşan hasar ağrı ve bazen gözle görülür bir çıkıntıya yol açar.
Boyun Omurlarına Bağlı Ağrılar (Servikal Kaynaklı Ağrı):
- Boyundaki sinir sıkışmaları bazen omuzda hissedilen ağrıya neden olabilir.
- Bu durum “yankılanan ağrı” olarak açıklanır; aslında kaynak boyun olsa da omuz bölgesinde ağrı hissedilir.
Glenohumeral Gevşeklik veya Çıkıklar:
- Bazı kişilerde omuz eklemi yapısal olarak daha gevşek olabilir. Bu da tekrarlayan çıkıklara veya “tam çıkmasa bile oturmuyor gibi hissetme” durumuna yol açabilir.
Bu nedenler çoğu zaman birbirine benzer belirtiler verse de tedavi yaklaşımları farklı olabildiğinden altta yatan sebebin doğru tespit edilmesi önemlidir.
Omuz Ağrısının Tanısı Nasıl Konulur?
Omuz ağrısı şikâyetiyle sağlık kuruluşuna başvuran bir kişi için genellikle birkaç aşamalı bir değerlendirme yapılır:
Hasta Öyküsü:
- Ağrının ne zaman başladığı, nasıl geliştiği, daha önce benzer bir şikâyetin olup olmadığı sorgulanır.
- İş veya spor alışkanlıkları, son dönemde yapılan fiziksel aktiviteler ve travmalar araştırılır.
- Bu aşama bir dedektiflik hikâyesine benzetilebilir. Doktor, ağrıya yol açan izleri hastanın yaşamında bulmaya çalışır.
Fizik Muayene:
- Doktor, omuz bölgesini gözlemler (asimetri, şişlik, kızarıklık gibi bulgulara bakar), elle palpe eder ve ağrının tam yerini tespit etmeye çalışır.
- Hastadan kolu belirli açılarda kaldırıp indirmesi veya dirençli hareketleri yapması istenir.
- Bazı özel testler (örneğin Neer veya Hawkins-Kennedy testi) ile omuzdaki sıkışma veya yırtıklar hakkında ipucu elde edilir.
Görüntüleme Yöntemleri:
Röntgen (X-ray): Kemik yapıyı değerlendirmek için ilk basamak genelde röntgen çekimidir. Eklemler arasında daralma, kemik çıkıntıları veya kireçlenme bulguları görülebilir.
Ultrason: Tendon ve kas yapılarındaki ufak değişiklikleri dahi gözlemleme avantajı sunar. Dinamik inceleme yapılabilmesi, omuz hareketi sırasında tendonların nasıl davrandığını gerçek zamanlı görmek açısından kıymetlidir.
Manyetik Rezonans (MR veya MRI): Yumuşak doku (tendon, bağ, kas) patolojilerini daha detaylı gösterir. Rotator manşet yırtıkları veya labrum yırtıkları gibi durumlarda sıklıkla tercih edilir.
Manyetik Rezonans Artrografi (MRA): Eklem içine kontrast madde verilerek daha ince detayların ortaya çıkması sağlanır. İnce yırtıkların görülmesinde faydalı olabilir.
Tanısal Girişimler:
- Bazı durumlarda omuz eklemine lokal anestezik enjekte edilmesi, ağrının kaynağını ayırt etmek için kullanılabilir. Bu “ağrı ortadan kaybolursa sorun bu bölgede” mantığıyla hareket eden basit ama etkili bir yöntemdir.
Tanı aşaması, doğru tedavi seçeneğini belirlemenin temel taşıdır. Omuz ağrısı çok farklı sebeplerle ortaya çıkabildiği için, doğru tanıyı koymak bazen karmaşık bir süreç olabilir. Ancak kapsamlı bir değerlendirme ile omuz ağrısına yol açan ana etken tespit edilebilir.
Omuz Ağrısında Girişimsel Radyoloji Yöntemleri Nelerdir?
Girişimsel radyoloji, görüntüleme kılavuzluğunda uygulanan minimal invaziv tedavi yaklaşımlarını ifade eder. Bu yöntemler omuz ağrısı da dâhil olmak üzere pek çok rahatsızlığın tedavisinde önemli bir alternatif sunar. Temel amaç cerrahiye gerek kalmaksızın sorunlu bölgeye direkt olarak müdahale edebilmektir.
Omuz ağrısında girişimsel radyoloji yöntemleri şunları kapsayabilir:
İmaj Rehberliğinde Enjeksiyonlar: İlaçların (örneğin kortikosteroid, hyaluronik asit) tam olarak ağrılı veya iltihaplı bölgeye verilmesi sağlanır.
Kriyoterapi/Radyofrekans (RF) Ablasyon: Ağrıya neden olan sinirlerin veya lezyonların ısıtma-soğutma yöntemleriyle etkisiz hâle getirilmesi.
Artrografi Tabanlı İşlemler: Eklem içine kontrast madde verilip, lezyonların daha iyi görüntülenmesi ve eş zamanlı müdahale edilmesi.
Anjiyoembolizasyon: Özellikle damarsal problemlerin yer aldığı veya “donuk omuz” gibi bazı kronik ağrı durumlarında kullanılan, damarsal yapılara müdahale etme esasına dayanan tedavi.
Girişimsel radyoloji, “nokta atışı” tedaviler sunmasıyla bilinir. Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) veya ultrason rehberliği ile ilgili yapıya direkt erişilir. Böylece hem başarı şansı artar hem de çevre dokular mümkün olduğunca korunur.
Anjiyoembolizasyon Nedir ve Omuz Ağrısında Nasıl Uygulanır?
Omuz ağrısı denince akla genellikle kas-iskelet sistemi gelir. Ancak bazı durumlarda, örneğin kronik inflamasyon veya omuz çevresinde damarsal anomaliler (damar genişlemesi, damar yumağı gibi) söz konusu olduğunda damarlara yönelik bir işlem gerekebilir. İşte bu noktada anjiyoembolizasyon devreye girer.
Anjiyoembolizasyonun Temel Prensibi
- “Anjiyo” terimi damarlarla ilgili işlemleri, “embolizasyon” ise damarın tıkanmasını ifade eder.
- Bu yöntemde, omuz bölgesinde ağrıya neden olan damarsal oluşum veya anormal kanlanma tespit edilir.
- Daha sonra, ince kateterler aracılığıyla (genelde kasık bölgesindeki atardamardan girilerek) hedef damara ulaşılır ve özel tıkayıcı maddeler (örneğin mikroboncuklar, antibiotikler) kullanılarak bu damarsal yapı kapatılır.
- Böylece omuz ağrısına katkıda bulunan anormal damarlanma veya inflamatuvar süreç baskılanır.
Omuz Ağrısındaki Uygulama Alanları
Vasküler Anomaliler:
- Özellikle omuz bölgesinde bulunan arteriovenöz malformasyon (AVM) gibi anormal damar yumağı durumlarında anjiyoembolizasyon yapılabilir.
- Anormal damar demetlerinin kan akışı azaltılır veya tamamen kesilir.
- Bu sayede ağrı ve şişlik gibi belirtilerde gerileme gözlenebilir.
Kronik İnflamatuvar Süreçler (Donuk Omuz vb.):
- Bazı yeni araştırmalar, uzun süredir geçmeyen donuk omuz gibi problemlerde omuz eklem kapsülünde artmış kan akışı ve iltihabın var olabileceğini öne sürer.
- Bu anormal kan akışı, dokuların inflamasyonunu besleyerek ağrının kronikleşmesine katkı sağlayabilir.
- Anjiyoembolizasyon ile bu bölgedeki aşırı kan akışı azaltılarak inflamasyonun şiddeti hafifletilebilir.
Anjiyoembolizasyonu, yolunu kaybetmiş bir nehrin taşkın yaptığı bir bölgeye müdahale etmeye benzetmek mümkündür. Nasıl ki baraj kapaklarını kapatarak veya set çekerek suyun akışını kontrol altına alırsak, anjiyoembolizasyon da küçük “tıkaçlar” kullanarak fazla kan akışını regüle eder.
Ön Hazırlık: Hastanın damar yolu, kan değerleri, alerji durumu ve işlem öncesi açlık gibi faktörler değerlendirilir.
Kateter Yerleştirme: Genellikle kasık bölgesinden girilen ince bir kateter, omuz bölgesini besleyen damarlara doğru ilerletilir. Bu aşamada canlı röntgen (anjiyografi) görüntüsü rehberlik eder.
Hedefleme ve Giriş: Sorunlu damarsal yapı bulunduğunda, tıkayıcı madde kateterden damar içine yavaşça bırakılır. Bu madde, suyun önüne çekilen bir set gibi o damarı bloke eder.
İşlem Sonrası Kontrol: Embolizasyondan sonra yeniden görüntü alınarak damarda kan akışının durduğu doğrulanır.
Dinlenme ve Takip: İşlem tamamlandıktan sonra kateter çekilir, giriş yeri kapatılır ve bir süre istirahat önerilebilir.
Olası Etkileri ve Sınırlamaları
Ağrıda Azalma ve İşlevde İyileşme: Amaç uzun süredir devam eden ağrıyı azaltmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.
Geçici Rahatsızlıklar (Post-Embolizasyon Sendromu): İşlem sonrası düşük ateş, ağrının bir süre artması veya halsizlik görülebilir. Bu durum genellikle birkaç günde geçer.
İşlemin Tekrarlanması: Bazı hastalarda tam sonuç almak için ek seanslar gerekebilir.
Komplikasyon Riski: Minimal invaziv bir işlem olsa da yanlış damarın tıkanması (non-hedef embolizasyon) gibi nadir durumlar yaşanabilir.
Anjiyoembolizasyon, çok yaygın olmasa da omuz ağrısına yol açan belirli damar problemi veya kronik inflamatuvar süreçler için seçenekler arasında yer alır.
Diğer Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Omuz ağrısı için birçok tedavi yöntemi kullanılabilir. Kişinin altta yatan problemine, ağrının şiddetine ve genel sağlık durumuna göre hekim tarafından farklı yaklaşımlar önerilebilir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Omuz kaslarının güçlendirilmesi, eklem hareket açıklığının korunması ve esnekliği artıran egzersizler genellikle ilk basamak tedavilerden biridir.
Ağızdan İlaç Tedavisi: Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID) ve ağrı kesiciler, semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Uzun süreli kullanımda yan etki riski göz önünde bulundurulmalıdır.
Kortikosteroid Enjeksiyonları: Şiddetli ağrıyı kısa vadede azaltmak için omuz çevresine veya eklem içine uygulanabilir. Ancak etkisi genellikle geçicidir.
Cerrahi Müdahaleler: Geniş yırtıklar, ileri düzey çıkıklar veya kemik deformiteleri gibi durumlarda cerrahi girişim gerekli olabilir.
Her tedavi yönteminin kendine özgü avantajları, sınırlamaları ve potansiyel yan etkileri vardır. Tedavi planı, hastanın klinik durumuna ve beklentilerine göre şekillendirilmelidir.
Girişimsel Tedaviler Neden Önemlidir?
Girişimsel yöntemlerin omuz ağrısı tedavisindeki önemi şu noktalarda öne çıkar:
Hedefe Yönelik Yaklaşım: Ultrason, BT veya anjiyografi eşliğinde yapılması sayesinde soruna doğrudan müdahale imkânı sunar.
Daha Kısa İyileşme Süresi: Açık cerrahiye kıyasla daha kısa istirahat ve daha hızlı günlük hayata dönme şansı olabilir.
Minimal Doku Hasarı: İşlem sırasında geniş kesiler yapılmadığı için çevre dokulara daha az zarar verilir.
Diğer Tedavilerle Kombine Edilebilir: Fizik tedavi veya ilaç tedavisiyle birlikte yürütüldüğünde daha bütüncül bir çözüm sağlayabilir.
Örneğin anjiyoembolizasyon, girişimsel radyolojinin öne çıkan uygulamalarından biridir. Geleneksel tedavilerle sonuç alınamayan veya yapısal olarak damar kaynaklı olabileceği düşünülen olgularda seçenek hâline gelebilir.
Tedavi Seçiminde Nelere Dikkat Edilmelidir?
Omuz ağrısının tedavisinde doğru yönlendirme, hastanın genel durumuna ve ağrının kaynağına göre yapılır. Tedavi planlanırken şu faktörler göz önünde bulundurulur:
Hastanın Genel Sağlık Durumu: Şeker hastalığı, tansiyon, kalp hastalığı gibi ek rahatsızlıklar veya kanama bozuklukları varsa bazı tedaviler riskli hale gelebilir.
Ağrının Süresi ve Şiddeti: Yeni başlayan ve hafif seyreden bir ağrı ile uzun süredir devam eden kronik ağrının tedavi yaklaşımları farklıdır.
Görüntüleme Bulguları: Rotator manşet yırtığı, eklem aralığının daralması veya vasküler anomaliler gibi spesifik bulgular, tedavi seçimini doğrudan etkiler.
Hastanın İhtiyaçları ve Beklentileri: Sporla aktif olarak uğraşan bir kişiyle, gündelik hayatta kolunu çok fazla yukarı kaldırmayı gerektirmeyen bir kişinin beklentileri ve hedefleri farklıdır.
Yan Etki ve Komplikasyon Profilinin Değerlendirilmesi: Özellikle girişimsel işlemlerde risk–yarar dengesi titizlikle analiz edilir.
Alternatif Tedavilere Yanıt: Fizik tedavi, ilaç tedavisi veya enjeksiyonlar gibi konservatif yöntemlerin denenip denenmediği, sonuçları ve hasta memnuniyeti önemli kriterlerdir.
Omuz ağrısı tedavisi bir yolculuğa benzetilebilir. Bu yolculuğun ilk duraklarında genellikle daha basit ve konservatif yöntemler denenir. Eğer bu duraklarda sorun çözülmezse, bir sonraki istasyon olan girişimsel işlemlere geçilebilir. Son aşamada ise cerrahi gibi daha kapsamlı çözümler gündeme gelir. Burada önemli olan her hastanın farklı bir yolculuk geçirebileceğinin farkında olmaktır.
SSS
Omuz ağrısı ne zaman ciddi bir sağlık sorunu olarak kabul edilmeli?
Omuzda hissedilen ağrı birkaç haftayı aşıp günlük yaşamı olumsuz etkilemeye başladığında veya ağrı seviyesi giderek artıyorsa doktor kontrolüne gitmek önemlidir. Özellikle ani güç kaybı veya uyuşma gibi ek belirtiler varsa gecikmeden değerlendirme yapılmalıdır.
Uyku pozisyonu omuz ağrısını etkiler mi?
Yanlış yatış pozisyonları, omuz üzerinde fazla baskı yaratarak ağrıyı kötüleştirebilir. Sırt üstü yatmak veya hafif yükseltilmiş bir yastıkla omuzun desteklenmesi, gece ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Omuz ağrısını tetikleyen günlük alışkanlıklar nelerdir?
Uzun süre telefon veya bilgisayar kullanırken kolu havada tutmak, ağır çanta taşıma alışkanlığı ya da sık sık omzu yukarıda sabitlemek gibi postür bozuklukları omuzdaki yükü artırarak ağrıyı tetikleyebilir.
Hangi tür egzersizler omuz ağrısını hafifletmeye yardımcı olur?
Düşük ağırlıklı omuz güçlendirme hareketleri, germe egzersizleri ve hafif kol çevirme rutinleri genellikle omuz bölgesine binen stresi azaltabilir. Ancak ağrı yoğun ise uzman rehberliğinde kişiye özel egzersiz planı yapılmalıdır.
Omuz ağrısı için evde hangi basit yöntemler uygulanabilir?
Ilık duş veya sıcak kompres, kısa süreli buz uygulaması (örneğin günde 15-20 dakika), hafif masaj ve omuzu aşırı zorlamaktan kaçınma gibi yöntemler ağrının kontrol altına alınmasına katkı sunabilir.
Omuz ağrısını hafifletmek için beslenmede nelere dikkat edilmeli?
Antioksidan ve omega-3 yağ asitlerinden zengin balık, ceviz, keten tohumu gibi gıdalar veya C vitamini, D vitamini içeren sebze-meyveler eklem sağlığını destekleyebilir. Aşırı tuz ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak da yararlı olabilir.
Ağrılı omuza sıcak mı soğuk kompres mi daha uygundur?
Yeni gelişen, şişlik ve iltihap belirtisi gösteren ağrılarda soğuk kompres daha çok tercih edilirken, kronik ve katılaşmaya meyilli durumlarda ılık ya da sıcak uygulamalar rahatlama sağlayabilir.
Sürekli bilgisayar başında çalışanlar omuz ağrısını nasıl önleyebilir?
Dik oturuşu destekleyen ergonomik bir sandalye, klavyeye ve mouse’a uygun yükseklikte bir masa kullanımı ve düzenli esneme molaları vererek omuz bölgesini rahatlatmak ağrıları önemli ölçüde engelleyebilir.
Omuz ağrısı stressiz bir yaşamla azalır mı?
Kronik stres, kasların sürekli gergin kalmasına ve kan dolaşımının bozulmasına neden olabilir. Düzenli nefes egzersizleri, hafif meditasyon veya stres yönetimi teknikleri omuz kaslarının gevşemesine yardımcı olabilir.
Omuz ağrısı için doğal takviyeler işe yarar mı?
Balık yağı, zerdeçal (kurkumin) veya kolajen gibi takviyeler bazı kişilerde eklem rahatsızlıklarının hafifletilmesine katkı sağlayabilir. Ancak kullanmadan önce mutlaka doktor görüşü alınmalıdır.
Omuz ağrısı olanlar hangi sporlardan uzak durmalı?
Özellikle tenis, basketbol veya yüzme gibi omzu yoğun kullanan sporlarda uzun süreli veya aşırı yüklenme ağrıyı tetikleyebilir. Ağrı şiddetliyse veya tekrarlayıcı bir hal alıyorsa daha düşük etkili aktivitelere (örneğin yürüyüş, yoga) yönelmek faydalı olabilir.
Sürekli ağır kaldırmak zorunda kalanlar omuz ağrısını önlemek için ne yapmalı?
Yükü bel ve bacak kaslarına paylaştıracak doğru kaldırma teknikleri kullanmak, omuz kaslarını güçlendiren düzenli egzersizler yapmak ve mümkünse aşırı ağırlık kaldırmaktan kaçınmak önemlidir.
Omuz ağrısı psikolojik kökenli olabilir mi?
Duygusal gerginlik, kaygı ve depresyon gibi faktörler kaslarda kronik gerilime yol açarak omuz ağrılarını tetikleyebilir. Bu tür durumlarda hem fiziksel muayene hem de psikolojik destek birlikte değerlendirilmeli.
Omuz ağrısıyla yaşamak zorunda mıyım, tamamen geçer mi?
Birçok omuz ağrısı nedeni erken dönemde uygun tedavi ve rehabilitasyonla büyük ölçüde iyileşebilir. Ağrının kalıcı olup olmayacağı ise altta yatan sebebin türüne ve tedavi sürecinin düzenli takip edilmesine bağlıdır.
Omuz ağrısı için hangi uzmanlık alanına başvurmak gerekir?
Ortopedi, fiziksel tıp ve rehabilitasyon veya spor hekimliği uzmanları omuzla ilgili sorunlarda sık başvurulan branşlardır. Ağrının kaynağına göre gerekirse nöroloji ya da romatoloji gibi farklı bölümler de devreye girebilir.
Sık telefon kullanımı omuz ağrısına yol açar mı?
Uzun süre telefonu elde tutarak veya baş ile omuz arasında sıkıştırarak konuşmak boyun ve omuz bölgesindeki kaslarda gerginliği artırabilir. Mümkün olduğunca kulaklık veya hoparlör özelliğini kullanmak bu riski azaltmaya yardımcı olur.
Omuz ağrısı çekenler günlük hayatta nelere dikkat etmeli?
Alışveriş poşetlerini iki kola dengeli dağıtmak, yüksek raflara uzanırken merdiven veya tabure kullanmak, omuzu sıkıştıracak hareketlerden kaçınmak ve düzenli mola vererek omzu dinlendirmek ağrıyı azaltır.
Egzersize rağmen geçmeyen omuz ağrısında hangi adımlar izlenmeli?
Eğer düzenli egzersiz, esneme ve istirahat gibi basit önlemlere rağmen ağrı düzelmiyorsa kapsamlı bir muayene ve görüntüleme yöntemleriyle altta yatan sebep araştırılmalıdır. Tedavi planı bu bulgulara göre şekillendirilir.
Omuz ağrısı yaşayanlar araba kullanırken nasıl önlem alabilir?
Direksiyona daha yakın oturup, koltuğu dik ayarlayarak omuzu rahat konumda tutmak ve uzun yolculuklarda sık sık mola verip germe hareketleri yapmak omuz bölgesinin kasılmasını engeller.
Omuz ağrısını tamamen önlemek mümkün müdür?
Tüm risk faktörlerini sıfıra indirmek zor olsa da düzenli egzersiz, doğru duruş, uygun beslenme ve stres yönetimi gibi tedbirler omuz ağrısı riskini oldukça düşürebilir. Periyodik olarak kas kuvvetlendirme programlarına katılmak da koruyucu etki gösterir.

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu, 2020 yılında profesör oldu. Birçok uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olup, 150’den fazla bilimsel yayını ve 1500’ün üzerinde atıfı bulunmaktadır. Şu an Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar