Radyoembolizasyon, özellikle karaciğer tümörlerinin tedavisinde kullanılan ileri düzey bir girişimsel onkoloji yöntemidir. Transarteriyel radyoembolizasyon (TARE) olarak da bilinen bu tedavi, Y90 mikroküre tedavisi sayesinde tümöre doğrudan yüksek doz radyasyon verilmesini sağlar. İşlem, mikroskobik radyoaktif kürelerin karaciğeri besleyen arter yoluyla tümöre ulaştırılması esasına dayanır. Karaciğer radyoembolizasyon uygulamaları, hem birincil karaciğer kanseri (hepatoselüler karsinom) hem de metastatik lezyonlarda etkili sonuçlar sunar. Radyoembolizasyon tedavisi sayesinde cerrahiye uygun olmayan hastalar için yaşam süresi ve konforu artırılabilir.
Radyoembolizasyon başarı oranı, hasta seçimi ve tümör tipi gibi faktörlere bağlı olarak değişmekle birlikte birçok klinik çalışmada yüksek oranlar rapor edilmiştir. TARE tedavisi yorumları, tedavi sonrası tümör boyutlarında küçülme ve ağrılarda azalma yönündedir. Ancak bu yöntemin de bazı riskleri ve yan etkileri olabilir. Radyoembolizasyon yan etkileri arasında yorgunluk, mide bulantısı, ateş ve karın ağrısı sayılabilir. Nadir de olsa karaciğer fonksiyonlarında geçici bozulmalar veya radyasyon kaynaklı karaciğer hasarı gibi komplikasyonlar görülebilir. Radyoembolizasyon zararları genellikle sınırlı ve geçicidir; ancak işlem öncesinde hastanın kapsamlı bir değerlendirmeye alınması önemlidir.
Radyoembolizasyon fiyatları; kullanılan mikroküre teknolojisine, hastanenin donanımına ve doktorun deneyimine göre değişiklik gösterebilir. SGK, radyoembolizasyon (TARE) işlemini belirli şartlarda karşılayabilir; bu konuda detaylı bilgi için hasta kayıt birimiyle iletişime geçilmesi önerilir. Radyoembolizasyon SGK kapsamında yapıldığında maliyet önemli ölçüde düşebilir. Genel olarak değerlendirildiğinde, radyoembolizasyon hem etkinliği hem de hasta konforuna katkısıyla günümüz onkolojik tedavi yöntemleri arasında ön sıralarda yer almaktadır.
Radyoembolizasyon Tedavisi Nedir?
Radyoembolizasyon tedavisi karaciğerdeki tümörlerle savaşmanın etkili bir yoludur. Hepatoselüler karsinom ve metastatik karaciğer kanseri tedavisinde kullanılır. Bu yöntem direkt olarak tümörlü alanları hedef alır. İtriyum-90 yüklü mikro küreler tümörün beslendiği damarlara enjekte edilir. Tedavinin başarısı yüksek dozda radyoaktif maddeyi doğrudan kanserli dokuya iletebilmesine dayanır.
Radyoembolizasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Radyoembolizasyon tedavisi detaylı bir süreci kapsar ve dikkatle yönetilir. Bu tedavi yöntemi minimal invaziv bir prosedür olarak bilinir ve adım adım uygulanır.
Prosedür Öncesi Planlama ve Görüntüleme:
- Hastalar özenle seçilir ve değerlendirilir. Karaciğer fonksiyonları ve görüntüleme teknikleri ile incelenir.
- İlk adım olarak anjiyografi ile damarların haritalanması yapılır. Bu işlem korunması gereken damarları belirlemek için önemlidir.
- Teknesyum-99m ile yapılan test mikrokürelerin dağılımını ve akciğer şant fraksiyonunu tahmin eder.
Kateter Yerleştirilmesi:
- Femoral arterden başlanarak floroskopi kılavuzluğunda kateter hepatik artere ilerletilir. Bu sırada kontrast boya ile kateterin doğru yerde olduğu teyit edilir.
Mikrokürelerin Verilmesi:
- İtriyum-90 içeren radyoaktif mikroküreler kateter aracılığıyla tümör mikrovaskülatürüne yerleştirilir. Bu mikroküreler beta parçacıkları yayarak kanser hücrelerini hedef alır.
- İnfüzyon yavaş ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirilir. Bu mikrokürelerin etkin şekilde dağılmasını sağlar ve sağlıklı dokuya zarar verme riskini azaltır.
Prosedür Sonrası Bakım:
- Mikrokürelerin dağılımı SPECT veya PET taramaları ile kontrol edilir. Bu görüntüleme teknikleri radyasyon dozunu ve etkinliğini değerlendirmede kritik öneme sahiptir.
- Hastalar yakından izlenir. Ağrı mide bulantısı ve diğer potansiyel yan etkiler göz önünde bulundurulur.
- Takip görüntülemeleri ile tedaviye yanıt değerlendirilir ve ileri müdahaleler için planlamalar yapılır.
Radyoembolizasyon Tedavisi Hangi Kanser Türleri İçin Uygundur?
Radyoembolizasyon tedavisi itriyum-90 kullanılarak gerçekleştirilen bir işlemdir ve özellikle karaciğerle ilgili çeşitli kanser türlerinin tedavisinde etkilidir. İşlem başlıca karaciğer kanseri türleri üzerinde uygulanır:
- Karaciğer Hücreli Karsinomu (HCC): Özellikle cerrahi müdahale mümkün olmayan veya diğer tedavilere yanıt vermeyen ileri evre HCC hastalarında bu yöntem sıklıkla tercih edilir. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve yaşam kalitesini artırır.
- İntrahepatik Kolanjiyokarsinom (iCCA): Cerrahi ile tedavi edilemeyen iCCA vakalarında kullanılır ve kemoterapi ile birleştirilerek daha iyi sonuçlar elde edilebilir.
- Kolorektal Kanserin Karaciğer Metastazları (CRC): Sistemik kemoterapiye dirençli CRC hastaları bu tedavi ile tedavi edilir. Karaciğerdeki tümör yükünü azaltarak hastaların cerrahiye uygun hale gelmesine yardımcı olabilir.
- Nöroendokrin Tümör Karaciğer Metastazları: Radyoembolizasyon belirtilerin hafifletilmesinde ve tümörlerin küçültülmesinde önemli rol oynar.
- Meme Kanserinin Karaciğer Metastazları: Sistemik tedavilere yanıt vermeyen meme kanseri hastalarında karaciğerdeki tümör yükünü azaltarak sağkalım süresini uzatabilir.
- Diğer Gastrointestinal Kötü Huylu Hastalıklar: Pankreas ve mide kanseri gibi diğer gastrointestinal kanserlerin karaciğere yaptığı metastazlarda palyatif bir çözüm olarak değerlendirilir.
Radyoembolizasyon Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?
Radyoembolizasyon tedavisinin yan etkileri hafif belirtilerden ciddi komplikasyonlara kadar değişebilir. En yaygın görülen yan etkiler arasında Radyoembolizasyon Sonrası Sendrom bulunur. Bu durumda hastalar halsizlik mide bulantısı ve karın ağrısı gibi şikayetler yaşayabilir. Çoğu vakada belirtiler geçicidir ve özel bir müdahale gerektirmez. Mide bulantısı ve kusma da sık karşılaşılan yan etkilerdendir. Bu belirtiler genellikle antiemetik ilaçlarla kontrol altına alınır.
Yaygın Yan Etkiler:
- Radyoembolizasyon Sonrası Sendrom: Halsizlik, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı ve iştah kaybı
- Mide Bulantısı ve Kusma: Genellikle ondansetron ile tedavi edilir
Ağrı:
- Sağ üst karın bölgesinde ve genel olarak karında rahatsızlık
Daha nadir ancak potansiyel olarak ciddi yan etkiler de mevcuttur. Bunlar arasında Radyasyona Bağlı Karaciğer Hastalığı yer alır. Bu komplikasyon karaciğer fonksiyonlarında bozulma ile kendini gösterir ve ciddi durumlarda sarılık veya asit gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Ayrıca tedaviye bağlı karaciğer fonksiyon testlerinde yükselmeler gözlenebilir.
Ciddi Komplikasyonlar:
- Radyasyona Bağlı Karaciğer Hastalığı (RILD): Karaciğer fonksiyon bozukluğu
- Karaciğer Fibrozu ve Portal Hipertansiyon: İki loblu tedavilere özgü riskler
- Gastrointestinal Ülserler: Yanlış yerleşim sonucu oluşabilir
- Pulmoner Komplikasyonlar: Nadiren akciğerlere mikro küre göçü
Radyoembolizasyon Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
Radyoembolizasyon tedavisi sonrası iyileşme süreci çeşitli aşamaları kapsar ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir. İyileşme süreci hastanın karaciğer fonksiyonları ve genel sağlık durumu dikkate alınarak özenle yönetilir. İşlem sonrası ilk saatlerde hastalar genellikle hastanede gözlem altında kalır. Bu süre zarfında doktorlar hayati belirtileri ve olası belirtileri yakından izler.
İşlem Sonrası İyileşme:
- Hastaların birkaç saat veya bir gece hastanede kalması gerekebilir.
- Belirtiler arasında ağrı, bulantı ve halsizlik olabilir.
- Yaygın olarak ağrı kesiciler, bulantı önleyici ilaçlar ve sıvı takviyesi uygulanır.
Kısa Süreli İyileşme:
- Yorgunluk hafif ateş ve grip benzeri belirtiler bir hafta içinde iyileşebilir.
- İlk ay içinde karaciğer fonksiyon testleri ve görüntüleme yapılır.
- Hastaların yorucu aktivitelerden kaçınmaları önerilir.
Uzun Süreli İyileşme:
- Düzenli doktor kontrolü ve takip ziyaretleri gereklidir.
- İşlem sonrası 1. ve 3. aylarda yapılan görüntülemeler tedavinin sonuçlarını değerlendirir.
- Nadir görülen uzun vadeli komplikasyonlar için sürekli izleme şarttır.
Radyoembolizasyon Tedavisi Kimler İçin Uygundur?
Radyoembolizasyon tedavisi belirli karaciğer hastalıkları olan bireyler için önerilen bir yöntemdir. Öncelikle cerrahi müdahale ile tedavi edilemeyen Hepatoselüler Karsinom (HCC) hastaları bu tedaviden yararlanabilir. Tümör büyüklüğü konumu veya genel sağlık durumu ameliyatı riskli hale getirebilir. Erken ve orta evre HCC hastaları için de radyoembolizasyon transarteriyel kemoembolizasyon gibi diğer yöntemlerin uygun olmadığı durumlarda etkili bir alternatif sunar. İleri evre HCC durumlarında özellikle karaciğer yetmezliği olmayan fakat portal ven trombozu bulunan hastalar için de faydalı olabilmektedir.
Kolorektal Kanser Karaciğer Metastazları (lmCRC):
- Kemoterapiye dirençli hastalık durumlarında
- Potansiyel olarak çıkarılabilir metastazlar için özellikle rezeksiyondan sonraki karaciğer hacmi küçük olanlarda
Diğer karaciğer metastazlarına sahip olan hastalar da değerlendirilebilir. Özellikle nöroendokrin tümörler ve meme kanserinden kaynaklanan metastazlar tedaviye iyi yanıt verir. Bu hastaların hastalığı karaciğerle sınırlı ve diğer tedavi yöntemlerine dirençli olmalıdır.
Hasta seçimi yapılırken bazı kriterler ön plandadır. Yeterli karaciğer fonksiyonuna sahip olmak esastır ve Child-Pugh skoru 7’den düşük olanlar tercih edilir. Hastanın beklenen yaşam süresi üç aydan fazla olmalıdır. Karaciğer rezervi tedavi sonrasında önemli hacim değişiklikleri olabileceği için yeterli düzeyde olmalıdır. Portal ven açıklığı da göz önünde bulundurulur; tam bir tıkanıklık olmaması gerekmektedir.
Mutlak kontrendikasyonlar arasında gebelik emzirme şiddetli karaciğer yetmezliği ve yaygın karaciğer dışı hastalıklar yer alır. Nispi kontrendikasyonlar ise önemli böbrek yetmezliği karaciğer içi geniş tümör yükü ve önceki karaciğer radyasyonu içerir.
Radyoembolizasyon Tedavisi İle Kemoterapi Arasındaki Farklar Nelerdir?
Radyoembolizasyon tedavisi ile kemoterapi kanser mücadelesinde farklı stratejiler sunar. Her iki tedavi şeklinin mekanizmaları uygulamaları ve etkinlikleri çeşitli özellikler gösterir. Radyoembolizasyon karaciğer tümörlerine doğrudan müdahale ederken kemoterapi sistemik bir yaklaşım benimser.
Mekanizmalar:
- Radyoembolizasyon itriyum-90 yüklü mikrokürelerin tümöre beslenen damarlara enjekte edilmesiyle çalışır. Bu yöntem tümör hücrelerine yüksek dozda radyasyon sağlar.
- Kemoterapi kanserli ve sağlıklı hızla bölünen hücreleri hedef alır. Kullanılan ilaçlar tüm vücuda yayılarak etki gösterir.
Uygulamalar:
- Radyoembolizasyon genellikle karaciğer kanserlerinde tercih edilir.
- Kemoterapi çok çeşitli kanser türlerinde ve evrelerinde kullanılır.
Etkinlik:
- Radyoembolizasyon karaciğere özgü kanserlerde yüksek etkinlik gösterir.
- Kemoterapi geniş bir kanser spektrumunda kullanılabilir fakat etkinlik kanser türüne bağlı olarak değişir.
Yan Etkiler:
- Radyoembolizasyon sonrası yorgunluk, karın ağrısı ve hafif grip belirtileri görülebilir.
- Kemoterapinin yan etkileri daha geniş kapsamlı olup bulantı, kusma, saç dökülmesi ve enfeksiyon riskini içerir.
Radyoembolizasyon Tedavisinin Başarı Oranları Nedir?
Radyoembolizasyon tedavisinin başarı oranları uygulandığı kanser türüne ve hasta gruplarına göre değişkenlik gösterir. Yittriyum-90 (Y-90) kullanılarak gerçekleştirilen bu tedavi yöntemi özellikle karaciğer kanserlerinde dikkate değer sonuçlar sunmaktadır.
Hepatoselüler Karsinom (HCC):
- Tedavi edilemez HCC vakalarında gerçekleştirilen bir araştırmada hastaların medyan genel sağkalım süresi 23.9 ay olarak kaydedilmiştir.
- Ayrıca bu hastaların üç yıllık sağkalım oranı %31 olarak belirlenmiştir.
- Başka bir çalışmada ise medyan genel sağkalım 20.5 ay üç yıllık sağkalım oranı %25 olarak bulunmuştur.
- SARAH çalışması ileri evre HCC hastaları arasında Y-90 ve sorafenib tedavilerini karşılaştırarak Y-90 kullanılan grupta tümör yanıt oranının %16.5 olduğunu karşılaştırıldığında sorafenib grubunda bu oranın %1.7 olduğunu ortaya koymuştur.
Kolorektal Kanser Karaciğer Metastazları:
- Y-90 tedavisi sistemik kemoterapi ile kombine edildiğinde kolorektal kanser karaciğer metastazı olan hastalarda sağkalım süresini artırmıştır.
- Bu hastaların medyan genel sağkalım süreleri 10.0 ila 15.6 ay arasında değişmektedir.
- Bir çalışma Y-90 tedavisinin karaciğer metastazı olan hastalar için standart bakıma göre daha iyi sağkalım sonuçları sunduğunu ve daha az komplikasyon riski taşıdığını göstermiştir.
Diğer Kanserler:
- İntrahepatik kolanjiyokarsinom ve meme kanseri karaciğer metastazları gibi diğer türlerde de Y-90 radyoembolizasyonu etkili ve güvenli bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir.
- Tedaviye genel yanıt oranları ve sağkalım süreleri hastalığın ciddiyetine ve yayılımına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Radyoembolizasyon Tedavisi İçin Hangi Hazırlıklar Yapılmalıdır?
Radyoembolizasyon tedavisi öncesi hazırlıklar hastanın güvenliğini maksimize etmek ve işlemin başarısını artırmak amacıyla titizlikle gerçekleştirilir. İlk olarak hastanın genel sağlık durumu kapsamlı bir biçimde değerlendirilir. Bu süreçte;
- Karaciğer fonksiyonları ve tümörün özellikleri çeşitli kan testleri ve görüntüleme teknikleri ile incelenir.
- Potansiyel pulmoner şant riski teknesyum-99m ile yapılan özel bir tarama sayesinde belirlenir.
Daha sonra prosedürün doğru şekilde uygulanması için gerekli planlamalar yapılır:
- Anjiyografi ile hastanın hepatik ve ekstrahepatik damar yapısı detaylı bir şekilde haritalanır.
- Tedavi alanına yanlışlıkla radyasyon sızmasını önlemek amacıyla gerekli önlemler alınır.
Tedavi gününe kadar hastaya özel ön hazırlıklar sağlanır:
- Hastanın enfeksiyon kapmasını önlemek için profilaktik antibiyotikler verilir.
- Radyasyon dozu tümörün büyüklüğü ve karaciğer fonksiyonları göz önünde bulundurularak özenle hesaplanır.
- İşlem öncesi hastanın alması gereken tedbirlere dair bilgilendirme yapılır.
Son olarak hasta işleme psikolojik olarak hazırlanır ve radyoembolizasyon prosedürüne yönelik tüm süreçler ayrıntılı olarak açıklanır.
Radyoembolizasyon Tedavisinde Kullanılan Radyoaktif Maddeler Nelerdir?
Radyoembolizasyon tedavisinde çeşitli radyoaktif maddeler kullanılarak tümörler hedef alınır. Bu tedavide başlıca dört izotop ön plana çıkar. İlk olarak İtriyum-90 karaciğer tümörlerinin lokalize radyasyonla tedavisinde tercih edilen ana izotoptur. Mikro küre formunda hepatik artere enjekte edilir ve yüksek penetrasyon kabiliyetine sahiptir.
İtriyum-90 (Y-90): Beta yayıcı yarı ömrü yaklaşık 64 saat cam veya reçine içinde.
Holmiyum-166 ise Y-90’a alternatif olarak sunulmuş bir diğer izotoptur. Hem tedavi hem de görüntüleme imkanı sağlar bu nedenle tedavi planlaması ve izleme süreci için avantajlıdır.
Holmiyum-166 (Ho-166): Beta ve gama radyasyonu yayıcı poli (L-laktik asit) içinde.
Lutesyum-177 polimer kompozit mikro küreler şeklinde kullanılır ve tedavi ile görüntüleme özelliklerini bir arada sunar. Bu özelliği ile hastanın tedavi süreci daha etkin şekilde yönetilebilir.
Lutesyum-177 (Lu-177): Beta ve gama emisyonları polimer kompozit mikro kürelerde.
Son olarak Renyum-188 özellikle lipiodol formülasyonları aracılığıyla tercih edilir. Bu izotop kapsamlı bir tedavi ve izleme yöntemi sunarak uygulama alanını genişletir.
Renyum-188 (Re-188): Hem tedavi hem de görüntüleme için lipiodol formülasyonlarında.
Radyoembolizasyon Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Radyoembolizasyon tedavisinin süresi uygulamanın farklı aşamalarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. İşleme başlamadan önce hastaların rahat bir şekilde tedaviye hazırlanmaları için sakinleştirici ilaçlar ve lokal anestezi verilir. Bu hazırlık süreci kısa sürse de tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir.
İşlem Öncesi Hazırlık:
- Girişimsel radyolog tarafından femoral artere kateter yerleştirilmesi bu kateterin karaciğer atardamarına ilerletilmesi yaklaşık 1-2 saat alır.
Mikroküre Uygulaması:
- Radyoaktif itriyum-90 mikrokürelerin kateter aracılığıyla enjekte edilmesi genellikle 60-90 dakika sürer.
İşlem Sonrası İzlem:
- Tedavi sonrası komplikasyonların olup olmadığını kontrol etmek için hastalar birkaç saat izlenir.
Bu süreler mikroküre sayısı ve karaciğerin damar yapısına göre değişiklik gösterebilir. Hastaların büyük çoğunluğu tedavi ayakta yapıldığında 2-6 saat arasında gözlem altında tutulduktan sonra evlerine dönebilirler.
Radyoembolizasyon Tedavisi Sonrasında Günlük Yaşama Ne Zaman Dönülebilir?
Radyoembolizasyon tedavisi sonrasında hastaların günlük yaşama dönüş süreci genelde birkaç gün sürer. Tedavi sonrası iyileşme hızı bireysel sağlık durumlarına ve tedavinin yoğunluğuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. İşlem yapıldıktan sonra hastaların çoğu kısa bir dinlenme dönemi geçirir. Bu dinlenme süresi boyunca;
- İlk 2 ila 6 saat hastanın iyileşme odasında geçmesi önerilir.
- Bu süre içinde kateter yerleştirilen bacak hareketsiz tutulmalıdır.
Tedavi sonrası hastanın taburcu olabilmesi için sağlık görevlileri bir dizi kontrol yapar. Bu kontroller şunları içerir:
- Hareket kabiliyeti,
- Yeme ve içme fonksiyonları,
- Kişisel ihtiyaçlarını bağımsız bir şekilde karşılayabilme,
- Vital bulguların stabil olması,
- Ağrı ve bulantının kontrol altında olup olmadığı.
Bu kontrollerin olumlu sonuçlanması hastanın evine dönmesine izin verilir. Genellikle hastalar tedavi sonrasında hızla normal yaşantılarına uyum sağlayabilirler.
Radyoembolizasyon Tedavisi Hangi Durumlarda Önerilmez?
Radyoembolizasyon tedavisi belirli durumlarda önerilmemektedir. Bazı özel sağlık durumları bu tedavinin uygulanmasını kontrendike eder. Hastanın genel sağlık durumu ve anatomik özellikleri bu tedavinin güvenle uygulanıp uygulanamayacağını belirler.
Önemli hepatopulmoner şant varlığı radyoembolizasyon için ciddi bir engeldir. Radyoaktif maddenin akciğerlere geçişi sonucunda oluşabilecek radyasyon pnömonitine yol açabilir. Bu durum hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca şiddetli karaciğer fonksiyon bozuklukları da bu tedavinin uygulanmasını sakıncalı kılar. Child-Pugh skoru B7’nin üzerinde olan hastalar prosedür sonrası karşılaşabilecekleri yüksek hepatik dekompanzasyon riski nedeniyle tedaviye uygun değildir.
Radyoembolizasyon tedavisinin kontrendikasyonları şunlardır:
- Önemli Hepatopulmoner Şant: Akciğerlere 30 Gy’den fazla doz geçiş riski taşıyan durumlar.
- Bozulmuş Karaciğer Fonksiyonu: Child-Pugh skoru> B7 olan vakalar.
- Ekstrahepatik Hastalık: Yaygın ekstrahepatik hastalık bulunan hastalar.
- Böbrek Yetmezliği: Kreatinin klerensi <30 ml/dak olan hastalar.
- Önceki Dış Işın Radyasyon Tedavisi: Kapsamlı EBRT almış olanlar.
- Gebelik ve Emzirme: Radyasyonun fetüs veya bebeğe zarar verebileceği durumlar.
- 3 Aydan Kısa Yaşam Beklentisi: Çok sınırlı yaşam beklentisi olan hastalar.
- Yüksek Tümör Yükü: Karaciğerin %50-70’inden fazlası tümör tarafından işgal edilmiş durumlar.
Radyoembolizasyon Tedavisinin Uzun Vadeli Sonuçları Nelerdir?
Radyoembolizasyon tedavisinin uzun vadeli sonuçları çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. İtriyum-90 kullanılarak yapılan bu tedavi özellikle karaciğer tümörlerinin tedavisinde etkili olabilmektedir. Uygulama sonrasında tümörlerde görülen küçülme hastaların yaşam sürelerini uzatabilmekte ve yaşam kalitelerini artırabilmektedir. Tedavinin başarısı tümör tipine ve evresine göre farklılık gösterirken bazı hastalarda yüksek yanıt oranları elde edilmiştir.
Uzun vadeli sonuçlar şu şekilde sıralanabilir:
- Hepatoselüler karsinomda (HCC) ortanca sağkalım süresi 12 ila 26 ay arasında değişir.
- Nöroendokrin karaciğer metastazı (NELM) olan hastalar için ortalama 33 ay sağkalım süresi gözlemlenmiştir.
- 1 yıllık sağkalım oranı %75,
- 2 yıllık sağkalım oranı %62,
- 3 yıllık sağkalım oranı %46 olarak kaydedilmiştir.
- Kolorektal kanser metastazları ve intrahepatik kolanjiokarsinomda da benzer iyileşmeler rapor edilmiştir.
Tedavi genellikle iyi tolere edilmekle birlikte bazı uzun vadeli yan etkiler görülebilir:
- Kronik radyoembolizasyona bağlı karaciğer hastalığı (REILD),
- Radyasyon gastriti,
- Gastrointestinal ülserler,
- Kolesistit,
- Radyasyon pnömoniti.
Bu komplikasyonlar tedavi edilerek yönetilebilir ve çoğu hasta minimal invaziv doğası sayesinde sağlıklı karaciğer dokusunun korunmasından fayda görür. Ayrıca tümör küçültme yeteneği bazı hastaları daha sonraki potansiyel küratif cerrahi seçenekler için uygun hale getirebilir.
Radyoembolizasyon Tedavisi Sırasında Ağrı Hissedilir Mi?
Radyoembolizasyon tedavisi sırasında ağrı hastalar için sık rastlanan bir durumdur. İşlem sürecinde özellikle kateterin yerleştirildiği bölgede rahatsızlık hissedilir. Kateter femoral arter yoluyla karaciğer arterine ulaştırıldığında geçici ağrıya neden olabilir. Bu süreçte lokal anestezi ağrının hafifletilmesi amacıyla tercih edilir. İşlemin tamamlanmasının ardından karın bölgesinde ağrılar meydana gelir; bu genellikle radyasyonun dokular üzerindeki etkilerinden kaynaklanır.
- Ağrının yoğunluğu ve süresi hasta bazında değişiklik gösterir.
- Radyasyon kaynaklı karaciğer etkileşimi karın ağrısının ana nedenidir.
- Ağrı yönetimi için genellikle analjezikler kullanılır ve ağrı birkaç gün içinde azalma eğilimi gösterir.
Bazı hastalar işlem sonrası diğer belirtiler de yaşayabilir:
- Omuzda yansıyan ağrı diyaframın tahriş olmasından ötürü meydana gelir.
- Genel yorgunluk bulantı veya kusma gibi belirtiler görülebilir.
Radyoembolizasyon Tedavisinin Diğer Tedavi Yöntemleriyle Kombinasyonu Mümkün Mü?
Radyoembolizasyon tedavisi modern onkoloji alanında diğer yöntemlerle kombine edilerek kullanıldığında etkinliği artırılmış bir tedavi seçeneğidir. Özellikle İtriyum-90 tabanlı bu tedavi farklı kanser tedavi protokolleriyle entegre edilerek kullanılmaktadır.
- Bağışıklık Tedavisiyle Kombinasyon: Radyoembolizasyonun bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri ile kullanımı karaciğer kanserinin tedavisinde sinerji yaratır. Özellikle pembrolizumab ile kullanıldığında tümör hücrelerine karşı bağışıklık tepkisinin güçlendirilmesi mümkün olmaktadır.
- Kemoterapi ile Kombinasyon: Sistemik kemoterapi ile birleştirildiğinde radyoembolizasyon lokal tümör kontrolünü sağlarken kemoterapi ise hastalığın sistemik yayılımına karşı etkili olur. Bu şekilde özellikle intrahepatik kolanjiokarsinom gibi zorlu kanser tiplerinde yanıt oranları artmaktadır.
- Stereotaktik Vücut Radyoterapisi (SBRT) ile Kombinasyon: SBRT ile kombine edilen radyoembolizasyon tümörün parankimal ve damarsal bileşenlerini hedef alır. Bu kombinasyon tümör kontrolünde önemli iyileşmeler sağlar ve tedavi sonuçlarını iyileştirmeye katkıda bulunur.
- Hedefe Yönelik Tedavi ile Kombinasyon: Tirozin kinaz inhibitörleri gibi hedefe yönelik tedavilerle bütünleşmiş kullanımı her iki tedavi yönteminin de etkinliğini artırır. Bu yaklaşım hastalığın daha iyi lokal ve sistemik kontrolünü sağlamayı amaçlar.
Radyoembolizasyon Tedavisi Çocuklar İçin Uygun Mudur?
Radyoembolizasyon tedavisinin çocuklar için uygulanabilirliği mevcut bilimsel kanıtların kısıtlılığı nedeniyle tartışmalıdır. Ancak son yıllarda çocukların kilo, VKİ’lerine uygun dozlarla tedaviler uygulanmaya başlanmıştır.
Karar verme süreci pediatrik onkolog, hepatolog ve girişimsel radyologlardan oluşan multidisipliner bir ekip tarafından yürütülmelidir. Çocuklarda radyoembolizasyon kullanımının bir diğer önemli endişesi yüksek dozda beta radyasyonunun büyüyen dokular üzerindeki potansiyel etkileridir. Bu nedenle tedavinin uzun vadeli yan etkileri ve radyasyona bağlı karaciğer hastalığı gibi komplikasyonların yönetimi büyük bir titizlikle planlanmalı ve izlenmelidir.
Radyoembolizasyon Tedavisinin Avantajları Ve Dezavantajları Nelerdir?
Radyoembolizasyon tedavisinin avantajları ve dezavantajları tedavi yönteminin kapsamını ve etkilerini anlamak için önemlidir. Bu tedavi karaciğer tümörlerine yönelik hedeflenmiş bir yaklaşımdır ve sağlıklı dokuyu korurken etkili bir çözüm sunar.
Avantajlar:
- Hedeflenmiş tedavi sayesinde çevre dokulara minimal zarar gelir ve sistemik yan etkiler azalır.
- Minimal invaziv işlem hasta için daha kısa iyileşme süresi anlamına gelir.
- Ameliyat edilemeyen tümörlerde bile etkilidir bu da tedavinin kapsamını genişletir.
- Erken evre karaciğer kanseri için potansiyel olarak iyileştirici bir seçenek sunar.
- İleri evre hastalarda semptomları hafifletir ve yaşam kalitesini artırır.
Dezavantajlar:
- Radyoembolizasyon sonrası sendrom tedavi sonrasında hastaların büyük bir kısmını etkileyebilir.
- Karaciğer toksisitesi özellikle mevcut karaciğer rahatsızlıkları olan hastalarda risk taşır.
- Mikrokürelerin yanlış yerleştirilmesi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
- Tedavinin etkinliği tümörün özelliklerine ve karaciğerin genel sağlığına bağlıdır.
- Maliyet ve kullanılabilirlik bazı hastalar için erişim sınırlamalarına neden olabilir.
Radyoembolizasyon Tedavisinde Son Gelişmeler Araştırmalar Nelerdir?
Radyoembolizasyon tedavisindeki son gelişmeler özellikle İtriyum-90 kullanımının yanı sıra diğer inovasyonlarla dikkat çekmektedir. Karaciğer kanserinin çeşitli türlerine karşı yürütülen bu tedavide yeni görüntüleme teknolojileri ve dozimetre yöntemleri ön plana çıkmaktadır. Radyoembolizasyon sırasında kullanılan geliştirilmiş görüntüleme teknikleri sayesinde doktorlar tümörün yerini daha hassas bir şekilde belirleyebilir. Bu da tedavi dozunun daha etkili şekilde ayarlanmasına olanak tanır.
Holmiyum-166 kullanımı Y-90’a alternatif olarak sunulmakta ve bu izotopun özel fiziksel özellikleri daha iyi tümör haritalamasına imkan sağlamaktadır. Y-90 radyoembolizasyonunun immünoterapi ajanları ile birleştirilmesi özellikle pembrolizumab ile yapılan kombine tedavilerde umut verici sonuçlar elde edilmiştir. Bu yaklaşım tümörlerin bağışıklık sistemi tarafından daha etkin şekilde hedef alınmasını sağlar.
Radyoembolizasyon tekniklerindeki iyileştirmeler özellikle radyasyon segmentektomisi ile dikkat çeker. Bu teknik erken evre HCC’li hastalar için potansiyel iyileştirici sonuçlar sunar ve tümör dışı dokunun korunmasına yardımcı olur.
Son klinik deneyler Y-90 radyoembolizasyonunun genel sağkalım oranlarını iyileştirdiğini göstermiştir. LEGACY çalışması tek rezeke edilemeyen HCC için yüksek tümör kontrolü sağladığını belirtmiştir. Ayrıca karaciğer apsesini önlemek için antibiyotik kullanımı gibi güvenlik iyileştirmeleri de tedavi sürecinin bir parçası haline gelmiştir.
Radyoembolizasyon Tedavisi Yorumları
Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez’in yorumları için Google Maps ya da Doktortakvimi‘ne göz atabilirsiniz.

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu, 2020 yılında profesör oldu. Birçok uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olup, 150’den fazla bilimsel yayını ve 1500’ün üzerinde atıfı bulunmaktadır. Şu an Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar