Eğer tiroid kanseri tedavi edilmezse hastalığın ilerleyişi ciddi sonuçlar doğurabilir. Başlangıçta kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılması mümkün olabilir ve bu durum akciğerler kemikler veya lenf düğümlerini etkileyebilir. Ayrıca ileri aşamalarda tümörün büyümesi yutma zorluğu, nefes alma sorunları ve ses kısıklığı gibi semptomlara yol açabilir. Ancak bu semptomlar yalnızca yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz hayatta kalma şansını da olumsuz etkiler. Bazı tiroid kanseri türleri yavaş ilerlerken bazıları daha hızlı seyreder ve erken tanı ile tedaviye başlanması hastanın yaşam beklentisini artırmak için büyük önem taşır.

Akılda tutulması gereken bu agresif seyrin tiroid kanserlerinin çok küçük bir yüzdesinde olduğudur, papiller kanser gibi alt tipler çok daha selim bir seyir gösterir, ancak yine de takipten çıkılmamalıdır.

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.  Medicana Ataköy hastanesinde tedavilerini yapmaktadır.

Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Özgeçmiş Makaleler

Ödüller Yorumlar

Tedavi edilmediğinde tiroid kanserinin potansiyel belirtileri nelerdir?

Tiroid kanseri tedavi edilmediğinde hastalığın ilerlemesiyle birlikte çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir ve bu belirtiler hastalığın seyrine göre değişkenlik gösterir. Başlangıçta hastalar boyun bölgesinde hissedilebilir bir kitle ya da şişlik fark edebilir. Bu kitle zamanla büyüyerek daha belirgin hale gelir ve tedavi edilmediği takdirde çevresindeki dokulara baskı yapar. Aynı zamanda tümörün genişlemesi sonucu ses kısıklığı ya da ses değişiklikleri meydana gelebilir.

Bazı hastalarda tümör yemek borusuna baskı yaparak yutma güçlüğüne neden olur ve bu durum yemek yerken ağrıya yol açabilir. Diğer yandan soluk borusuna baskı oluştuğunda nefes darlığı gibi solunum problemleri gelişebilir ve bu sorunlar özellikle fiziksel aktiviteler sırasında daha belirgin hale gelir.

Bunların dışında lenf düğümlerinin şişmesi yaygın bir belirti olarak görülür çünkü kanser hücreleri lenf sistemine yayılabilir. Ağrı belirtileri de yayılmanın bir sonucudur ve genellikle boyun veya boğaz bölgesinde yoğunlaşır. Tümörün büyüklüğüne ve yerleşimine bağlı olarak kalıcı bir öksürük özellikle balgamsız ve diğer solunum yolu hastalıklarından bağımsız bir şekilde ortaya çıkabilir.

Belirtiler ilerledikçe ve kanser tiroid dışında organlara yayıldıkça sistemik semptomlar gelişir. Bu yayılma kemiklere veya akciğerlere ulaştığında ise şiddetli kemik ağrıları ve sürekli bir yorgunluk hissi baş gösterebilir. İlerlemiş evredeki kanser türlerinde bu semptomlar daha sık ve ciddi bir şekilde gözlemlenir.

Tedavi edilmediğinde tiroid kanseri vücudun diğer bölgelerine nasıl yayılır?

Tiroid kanseri tedavi edilmediğinde kanser hücreleri lenfatik sistem ve kan dolaşımı aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Bu yayılma süreci kanserin ilerleyişini hızlandırır ve tedavi sürecini daha karmaşık hale getirir. Özellikle lenfatik sistem aracılığıyla kanser hücreleri başta boyun bölgesindeki lenf düğümlerine ulaşır.

Lenfatik Sistem: Lenf düğümleri tiroid kanserinin en yaygın yayılım noktalarından biridir. Lenf sistemi aracılığıyla kanser hücreleri boyun lenf düğümlerine taşınır ve bu düğümler tümörün yayılmasında anahtar rol oynar. Özellikle papiller tiroid kanseri bu lenf düğümlerine yayılma eğilimindedir. Lenf düğümlerine ulaşan kanser hücreleri burada çoğalarak vücudun diğer kısımlarına ilerleyebilir.

Kan dolaşımı aracılığıyla da tiroid kanseri uzak organlara yayılabilir ve bu durumda daha tehlikeli hale gelir. Kan dolaşımına katılan kanser hücreleri akciğerler ve kemikler gibi organlara yerleşir. Bu yayılma ise genellikle daha ileri aşamalarda gerçekleşir ve tedaviye dirençli hale gelir.

• Tiroid kanserinin kan yoluyla akciğerlere yayılması nefes darlığı öksürük ve göğüs ağrısı gibi ciddi semptomlara yol açabilir.
• Özellikle foliküler ve medüller tiroid kanserinde kanser hücreleri kemiklerde ağrıya ve kırıklara neden olabilir.

Tedavi edilmediğinde tiroid kanserinin ölümcül olma olasılığı nedir?

Tedavi edilmediğinde tiroid kanserinin ölümcül hale gelme olasılığı kanser türüne ve hastalığın evresine bağlıdır. Anaplastik tiroid kanseri (ATC) gibi agresif türler tedavi edilmediğinde hızla ölümcül hale gelebilir. ATC genellikle teşhis edildiğinde ileri evrelerde bulunur ve ortalama hayatta kalma süresi yalnızca 6 ay civarındadır. Eğer hızla tedavi edilmezse bu kanser solunum yolları gibi kritik organlara yayılabilir ve hastanın yaşamsal fonksiyonlarını tehdit eder. ATC’nin tedavisiz bırakılması durumunda 1 yıl içinde hastaların %20’sinden azı hayatta kalmaktadır.

Diğer taraftan papiller tiroid kanseri (PTC) gibi daha yaygın ve yavaş büyüyen türler genellikle daha iyi bir prognoza sahiptir. Ancak uzun süre tedavi edilmezse bu kanser türleri de vücudun diğer bölgelerine metastaz yapabilir ve hastalığın ciddiyeti artar. PTC başlangıçta yavaş ilerlese bile tedavi edilmediğinde hayatta kalma oranını düşürebilir. Sonunda PTC dahi ölümcül hale gelebilir ve metastaz sonucu yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler.

Özellikle ATC gibi agresif türler için erken tanı ve hızlı tedavi hayati öneme sahiptir:

• ATC hızla çevre dokulara yayılabilir ve kritik organları etkileyebilir.
• Tedavi edilmediğinde hastanın solunum yollarını tıkayarak ölüme yol açabilir.

Bu nedenle her iki türde de tedavinin ertelenmesi ciddi riskler taşır. İster yavaş ilerleyen PTC olsun ister agresif ATC tedavi edilmediğinde tiroid kanseri ölümcül sonuçlara neden olabilir.

Tedavi edilmediğinde tiroid kanseri yaşam kalitesini nasıl etkiler?

Tedavi edilmediğinde tiroid kanseri hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. İlk olarak tümör büyüdükçe boyun bölgesinde kronik bir ağrıya neden olabilir. Bu ağrı özellikle çevredeki dokulara baskı yaptığında daha belirgin hale gelir ve zamanla başı çevirme veya yutkunma gibi günlük hareketleri zorlaştırır. Ayrıca tümör büyümeye devam ettikçe hastanın konuşma yeteneği de etkilenebilir. Tiroid bezi ses tellerini kontrol eden sinirlerin yakınında yer aldığından tümör bu sinirlere baskı yapabilir ve ses kısıklığına yol açabilir.

Kanser ilerledikçe yemek borusu ve soluk borusu üzerinde de baskı oluşabilir. Bu durum yutma güçlüğü ve nefes darlığı gibi semptomlara neden olur ve hastanın yemek yeme veya uyuma gibi temel aktivitelerini zorlaştırır. Tiroid kanserinin ilerleyen aşamalarında hastanın genel fiziksel işlevlerinde azalma gözlemlenebilir.

Ayrıca tiroid kanseri nedeniyle ortaya çıkan diğer yaşam kalitesi etkileri şunlardır:

• Kanser hastada sürekli bir enerji kaybına ve yorgunluk hissine yol açabilir.
• Fiziksel rahatsızlık ve günlük aktivitelerde yaşanan zorluklar hastanın zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
• Ağrı ve diğer semptomlar hastanın sosyal yaşamını kısıtlayabilir ve sosyal izolasyona yol açabilir.

Tiroid kanserini tedavi etmeyi ertelemek güvenli midir?

Bazı düşük riskli tiroid kanseri vakalarında tedavi geciktirilebilir ve bu durum aktif izlem stratejisi ile güvenli kabul edilebilir. Bu yöntem küçük ve yayılma belirtisi göstermeyen tümörlerin sıkı tıbbi gözetim altında düzenli olarak izlenmesini içerir. Özellikle 1 cm’den küçük papiller tiroid kanserleri için uygun olan bu yaklaşım hastanın yaşam kalitesini korumaya yardımcı olabilir.

Aktif izlemin uygulandığı durumlarda genellikle her 6-12 ayda bir ultrason taraması ve klinik değerlendirmeler yapılır. Bu sayede tümörün büyümesi veya yeni risk faktörlerinin gelişmesi kontrol altında tutulur. Kanserin 3 mm’den fazla büyüme ya da lenf nodlarına yayılma gibi belirtiler göstermesi durumunda tedavi planı gözden geçirilir.

Aktif izlem stratejisinin bazı avantajları şunlardır:

• Ses tellerine zarar verme riski azaltılır ve sürekli hormon replasman tedavisinden kaçınılabilir.
• Küçük kanserlerin birçoğu zamanla sabit kalabilir ve müdahaleye ihtiyaç duyulmaz.
• Özellikle 40 yaş üstü hastalarda kanserin ilerleme ihtimali daha düşüktür.

Ancak aktif izlemin yalnızca sürekli tıbbi gözetim altında olan ve belirli koşulları sağlayan hastalar için güvenli bir seçenek olduğunun altı çizilmelidir. Bu strateji daha hızlı ilerleme eğilimi gösteren yüksek riskli vakalar için uygun olmayabilir. Bu nedenle adayların dikkatlice seçilmesi ve bireyselleştirilmiş kararlar alınması önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Tedavi edilmeyen tiroid kanseri hangi evrelere ilerler?

Tedavi edilmeyen tiroid kanseri şu aşamalardan geçer: Lokal Evre: Kanser tiroid bezine sınırlıdır, vakaların %64’ü bu evrede teşhis edilir ve 5 yıllık sağkalım oranı %99,9’dur. Bölgesel Evre: Kanser yakındaki lenf düğümlerine veya dokulara yayılmıştır, vakaların %30’u bu evrededir ve 5 yıllık sağkalım oranı %98,2’dir. Uzak Evre: Kanser akciğerler veya kemikler gibi uzak organlara metastaz yapmıştır, bu evre %3 oranında görülür ve 5 yıllık sağkalım oranı %51,9’dur. Kanserin ilerleme hızı, tipi ve hastanın yaşına göre değişir; Örneğin anaplastik tiroid kanseri hızlı ilerlerken papiller tiroid kanseri daha yavaş ilerler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemek ve sağkalımı artırmak için kritik öneme sahiptir.

Tiroid kanserinin çevre dokulara ve organlara yayılma riski nedir?

Tiroid kanserinin çevre dokulara ve organlara yayılma riski, türüne ve evresine bağlıdır. Hastaların yaklaşık %30’unda metastaz görülür ve bu genellikle bölgesel lenf düğümlerine olurken, %1–4’ünde akciğerler ve kemikler gibi uzak organlara metastaz saptanır. En yaygın tür olan papiller tiroid kanseri, lokal vakalarda %99’un üzerinde 5 yıllık sağkalım oranına sahiptir, ancak uzak metastaz durumunda bu oran %74’e düşer. Nadiren görülen ancak oldukça agresif olan anaplastik tiroid kanseri, lokal hastalık için %39, metastatik vakalarda ise yalnızca %4’lük 5 yıllık sağkalım oranına sahiptir. Genel olarak, tiroid kanserinin çevre dokulara ve organlara yayılma riski düşüktür ve erken teşhis, hastalığın seyrini önemli ölçüde iyileştirir.

Tedavi edilmeyen tiroid kanseri yaşam kalitesini nasıl etkiler?

Tedavi edilmeyen tiroid kanseri yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir; boyun ağrısı, yutma ve nefes alma güçlükleri gibi fiziksel semptomlara ek olarak, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Papiller tiroid kanseri için 5 yıllık sağkalım oranları lokal vakalarda %99,5’in üzerindeyken, metastaz yapmış vakalarda %74’e düşer. Foliküler tiroid kanseri için bu oranlar lokal vakalarda %99,5’in üzerinde, metastazlı vakalarda %67’dir. Medüller tiroid kanserinde lokal vakalarda %99,5’in üzerinde olan oran, metastaz durumunda %43’e iner. Anaplastik tiroid kanserinde ise lokal vakalar için 5 yıllık sağkalım oranı %39, metastaz durumunda %4’e kadar düşer. Bu veriler, erken teşhis ve tedavinin hem yaşam kalitesini korumada hem de hayatta kalma oranlarını artırmada ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Geç evrede tedavi seçenekleri daha mı sınırlıdır?

Tiroid kanseri ileri evrelerde tedavi seçenekleri daha sınırlı hale gelir. Erken evrede tiroid kanseri genellikle total tiroidektomi veya lobektomi gibi cerrahi müdahalelerle ve gerektiğinde radyoaktif iyot tedavisiyle etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak ileri evrelerde, özellikle kanser metastaz yaptığında veya radyoaktif iyoda dirençli hale geldiğinde tedavi seçenekleri daha kısıtlıdır. Örneğin nadir ve agresif bir tür olan anaplastik tiroid kanseri, sınırlı tedavi seçenekleri ve kötü bir prognoza sahiptir. Bu durumlarda sistemik tedaviler (Örneğin kinaz inhibitörleri gibi hedefe yönelik tedaviler) veya klinik deneylere katılım değerlendirilebilir, ancak bu yaklaşımlar genellikle sınırlı etkililik gösterir. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi, tiroid kanseri hastaları için tedavi seçeneklerini genişletmek ve sonuçları iyileştirmek açısından kritik önemdedir.

Tedavi edilmeyen tiroid kanseri ölümcül olabilir mi?

Tedavi edilmeyen tiroid kanseri ölümcül olabilir ve ölüm oranları kanserin türüne ve ilerleme seviyesine göre değişir. Küresel olarak, 2019 yılında tiroid kanseri yaklaşık 45.576 ölüme neden olmuştur ve bu, 1990’dan bu yana %98’lik bir artıştır. ABD’de 2024 yılında yaklaşık 2.170 tiroid kanseri kaynaklı ölüm beklenmektedir. Tiroid kanseri için 5 yıllık göreceli sağkalım oranı %98,4’tür, ancak bu oran tedavi edilmezse önemli ölçüde düşer. Nadir ve agresif bir tür olan anaplastik tiroid kanserinde metastatik durumda 5 yıllık sağkalım oranı sadece %4’tür. Erken teşhis ve tedavi, ölümcül sonuçların önlenmesinde hayati önem taşır.

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu, 2020 yılında profesör oldu. Birçok uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olup, 150’den fazla bilimsel yayını ve 1500’ün üzerinde atıfı bulunmaktadır. Şu an Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.