Varisli damarların tedavisinde kullanılan radyo frekans ablasyon yöntemi minimal invaziv bir işlemdir. Hastalar bu sayede daha az ameliyat sonrası ağrısı ve kısa süreçte iyileşme avantajlarına sahip olur. Damar duvarlarının yüksek sıcaklıklarla tahrip edilmesini sağlayan bu teknoloji yaklaşık %99 gibi yüksek bir başarı oranına ulaşmıştır. Ayrıca bu yöntem yüzeysel flebit ve morarma gibi hafif yan etkilere yol açabilir. Geleneksel cerrahiye nazaran daha az komplikasyon sunar ve bu nedenle tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir.

Radyofrekans ile Varis Tedavisi hakkimda 1
Radyofrekans ile Varis Tedavisi hakkimda 2 1

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.  Medicana Ataköy hastanesinde tedavilerini yapmaktadır.

Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Radyofrekans Ablasyonu (RFA) Nasıl Çalışır?

Radyofrekans ile Varis Tedavisi Radyofrekans ile Varis Tedavisi Converted

Radyofrekans ablasyonu (RFA) varis tedavisinde etkin bir yöntem olarak öne çıkar. İşlem dört ana aşamadan oluşur:

  • Ultrason Haritalama ve Lokal Anestezi: Tedavi süreci damarın konumunu net bir şekilde belirlemek için ultrason haritalama ile başlar. Haritalama tamamlandıktan sonra tedavi bölgesine lokal anestezi uygulanır. Bu adım hastanın rahat bir şekilde işlemi geçirmesini sağlar.
  • Kateter Yerleştirilmesi: Anestezi sonrası etkilenen bölgeye küçük bir kesi açılır. İnce bir kateter kesi yerinden damara doğru ilerletilir. Ultrason kılavuzluğunda gerçekleştirilen bu işlem kateterin doğru bir şekilde damar içinde ilerlemesini sağlar.
  • Radyo Frekans ile Isıtma: Kateter hedef damara ulaştığında radyo frekans enerjisi damar duvarlarını ısıtarak büzüşmelerine ve sonunda kapanmalarına neden olur. Bu süreçte ultrason kateterin konumunu sürekli olarak kontrol eder ve doğru ısıtma sağlanmasına yardımcı olur.
  • Damarın Kapatılması: Isıtma işlemi tamamlandığında kateter yavaşça geri çekilir. Bu süreç tedavi edilen damarın kademeli olarak kapanmasını sağlar.
  • İşlem Sonrası Ultrason Kontrolü: Kateter çıkarıldıktan sonra yapılan son ultrason kontrolü damarın başarılı bir şekilde kapatıldığını doğrular ve herhangi bir komplikasyon olup olmadığını belirler.

RFA Tedavisi İçin Kimler Uygundur?

Radyofrekans ablasyon yöntemi belli sağlık durumlarına sahip bireyler için uygun olmayabilir. Özellikle aktif kan pıhtısı bulunan kişiler işlem sırasında daha yüksek emboli riski taşır. Bu durum işlemin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini engeller. İleri arter hastalığına sahip olanlar da bu tedavi için ideal adaylar değildir. Zira bu hastalarda kan akışı zaten kısıtlanmıştır ve RFA işlemi kan dolaşımını daha da tehlikeye atabilir.

Aşağıda RFA işlemi için uygun olmayan durumlar belirtilmiştir:

  • Aktif derin ven trombozu bulunanlar
  • Hamile kadınlar
  • Şiddetli periferik arter hastalığı olanlar
  • Tedavi bölgesinde enfeksiyon veya cilt rahatsızlığı olanlar
  • Yatalak durumda olan veya yürüyemeyen bireyler

Hamilelik sırasında varislerde görülen geçici kötüleşmeler RFA’nın sonuçlarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hamile kadınlara genellikle bu işlem önerilmez. Yine enfeksiyon veya cilt rahatsızlıkları olan bireylerde tedavi bölgesindeki sorunlar komplikasyon riskini artırabilir. Yürümekte güçlük çeken ya da yatalak hastalar için de bu tedavi yöntemi uygun değildir. Çünkü yürüyüş işlem sonrası iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar ve olası komplikasyonları azaltır.

7/24 WhatsApp
İçin
Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *Tedavi fiyatları ve süreci hakkında en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    RFA’nın Diğer Tedavilere Göre Avantajları Nelerdir?

    Radyo frekans ablasyonu (RFA) varis tedavisinde önemli avantajlar sunar. Bu avantajlar arasında özellikle hızlı iyileşme süreleri ve düşük komplikasyon riski öne çıkar. Hastalar genellikle işlem sonrası bir veya iki gün içinde normal yaşantılarına dönebilir. Bu da iş ve sosyal hayat üzerinde minimal kesinti anlamına gelir. Daha az ağrı ve morarma hasta konforunu artırarak tercih sebebi olur.

    Diğer tedavilerle karşılaştırıldığında RFA’nın sağladığı etkinlik oranları da dikkat çeker:

    • Damar kapanma oranları %95 ile %98 arasında değişir ve bu oranlar geleneksel cerrahi yöntemlerden ve endovenöz lazer tedavisinden (EVLT) daha yüksek olabilir.
    • İyileşme süreleri geleneksel yöntemlere göre daha kısa olduğundan hastalar daha hızlı bir şekilde günlük yaşamlarına dönebilir.

    RFA Prosedürü Ne Kadar Sürer ve İyileşme Süreci Nasıldır?

    Radyofrekans Ablasyon prosedürü varis tedavisinde etkili bir yöntem olarak bilinir. İşlem süresi hazırlık ve iyileşme dahil olmak üzere yaklaşık bir ila üç saat arasında değişebilir. İşlem sırasında sorunlu damara kateter aracılığıyla ısı uygulanır ve bu genellikle 45 ile 60 dakika sürer. Hastalar lokal anestezi altında tedavi görürler ve prosedür ayakta yapıldığı için aynı gün evlerine dönebilirler.

    Tedavi sonrası bakım kapsamında alınması gereken önlemler şunlardır:

    • İyileşmeyi hızlandırmak ve kan dolaşımını desteklemek amacıyla kompresyon çorapları giyilir. Bu çoraplar genellikle bir ila iki hafta süreyle kullanılır.
    • İşlem sonrası ilk saatlerde yürüyüş yapılması teşvik edilir. Bu kan dolaşımını artırarak komplikasyon riskini azaltır.
    • Ağır fiziksel aktivitelerden birkaç gün ila iki hafta kaçınılmalıdır.

    Dinlenme döneminde bacakların yüksek bir konumda tutulması önerilir. Bu pozisyon özellikle ilk birkaç gün için önemlidir ve sıcak banyo yapmak ağır kaldırmak gibi faaliyetlerden uzak durulmalıdır. Çoğu hasta prosedür sonrası bir ila üç gün içinde normal yaşantısına geri dönebilir. Ancak tam iyileşme morarma ve ağrının azalması dahil olmak üzere genellikle iki ila üç hafta sürebilir.

    Detaylı bilgi ve randevu almak için Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez'e hemen ulaş!

    RFA’nın Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?

    Radyofrekans ile varis tedavisi özellikle minimal invaziv yöntemler arasında dikkat çeker. Bu yöntemin yan etkileri genellikle hafiftir ve çoğu vakada çabucak iyileşir. Tedavi sonrası sıklıkla görülen hafif yan etkiler şunlardır:

    • Morarma ve şişlik: Tedavi edilen bölgede sıklıkla meydana gelir.
    • Uyuşma veya karıncalanma: Sinir tahrişi sonucu ortaya çıkabilir ve genellikle geçicidir.
    • Cilt renk değişikliği: Tedavi bölgesinde hiperpigmentasyon görülebilir.
    • Bununla birlikte bazı durumlarda daha ciddi riskler de mevcuttur. Daha önemli komplikasyonlar ise nadiren karşılaşılsa da potansiyel olarak ciddi sonuçlar doğurabilir:
    • Enfeksiyonlar: Kesi veya enjeksiyon bölgelerinde gelişebilir ve tedavi gerektirebilir.
    • Kan pıhtıları: Özellikle derin ven trombozu ameliyat sonrası önlem alınmadığında ortaya çıkabilir.
    • Pulmoner emboli: Bu kan pıhtılarının akciğerlere taşınması ile meydana gelir ve acil müdahale gerektirir.

    Radyo frekans ablasyonu diğer cerrahi yöntemlere göre daha az invaziv olduğundan genel komplikasyon oranları daha düşüktür. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi bu tedavide de nadiren sinir hasarı veya damarların yeniden varisleşmesi gibi durumlar gelişebilir.

    RFA Başarı Oranları Nelerdir?

    Radyo Frekans Ablasyonu (RFA) varis tedavisinde dikkate değer başarı oranları ile öne çıkmaktadır. İlk tedavi sonrası damar kapama oranları genellikle %93 ile %98 arasında değişirken bu yöntem kısa vadede oldukça etkili sonuçlar sunar. İlk 12 ayda elde edilen bu başarı tedavinin etkinliğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Uzun vadeli sonuçlar da bu etkinliği destekler niteliktedir:

    • İlk beş yıl içinde gövde damarı kapama oranları %80’i geçmektedir.
    • Beş ila yedi yıl arasında başarı oranı %93 gibi yüksek bir seviyeye ulaşmaktadır.

    Bu sonuçlar RFA’nın kalıcı ve güçlü bir tedavi yöntemi olduğunu göstermektedir. Öte yandan nüks oranları bazı dış faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir:

    • Hastanın yaşam tarzı,
    • Varolan diğer venöz yetmezlikler,
    • Damar çapı.

    Bu faktörler genelde beş yıl içinde %20 ile %30 arasında bir nüks görülme olasılığını etkiler. Nüks durumları çoğunlukla yeni damar oluşumu ya da yeniden kanalizasyon nedeniyle meydana gelir. Yine de bu oranlar eski cerrahi yöntemlerine kıyasla daha düşüktür. Hasta memnuniyeti genel olarak yüksektir ve tedavi sonrası %80 ile %95 arasında bir memnuniyet oranı bildirilmektedir.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Radyofrekans ablation (RFA), varisli damarların tedavisi için minimal invaziv bir yöntemdir. İnce, esnek bir kateter, etkilenen damara yerleştirilir ve radyofrekans enerjisi, damar duvarlarını ısıtarak kapatıp mühürler, böylece damarların kapanmasına ve kan akışının sağlıklı damarlara yönlendirilmesine neden olur. Bu işlem, varisli damarlarla ilişkili semptomları hafifletir.

    Radyofrekans ablasyonu (RFA), varisli damarlar için son derece etkili bir tedavi olup, damarların kapanma oranı yaklaşık %95’tir. Ancak tedavi sonrası %7 civarında bir nüks oranı gözlemlenmektedir, yani varisler çoğu vakada başarılı bir şekilde tedavi edilse de tamamıyla kaybolmayabilir.

    Radyofrekans ablasyonu (RFA) ile varis tedavisinde nüks oranı yaklaşık %7’dir ve rekanelizasyon oranı %3 civarındadır. Tedavi başarı oranı ise %95 olarak tahmin edilmektedir. En yaygın komplikasyonlar arasında morarma (%13), sertlik (%11.6), ödem (%8), ekimoz (%7.4) ve uyuşma (%6.3) yer almaktadır.

    Radyofrekans ablasyonu (RFA) sırasında hastalar genellikle hafif rahatsızlık hissederler, bu rahatsızlık çoğunlukla anestezik maddelerin varisli damar boyunca enjekte edilmesi sırasında oluşur. Yapılan bir araştırmaya göre, hastaların %80’inden fazlası lokal anestezi sırasında hafif ila orta düzeyde ağrı bildirirken, erkek hastalar kadınlara kıyasla daha fazla ağrı hissettiklerini belirtmişlerdir. RFA prosedürü başladığında ise çoğu hasta, işlem sırasında çok az ya da hiç ağrı hissetmez. İşlem sonrası bazı hastalar geçici yan etkiler, örneğin morarma, şişlik ya da hassasiyet yaşayabilir, ancak bunlar genellikle birkaç hafta içinde geçer. Genel olarak, RFA, varis tedavisinde minimal invaziv ve iyi tolere edilen bir yöntem olarak kabul edilmektedir.

    Radyofrekans ablasyonu (RFA) sonrası çoğu kişi, normal günlük aktivitelerine bir veya iki gün içinde devam edebilir. Ancak iyileşme sürecinin daha verimli olabilmesi için en az bir hafta boyunca ağır egzersiz ve kaldırma işlemlerinden kaçınılması önerilir. Tedavi sonrası, iyileşmeyi desteklemek ve rahatsızlığı azaltmak için kompresyon çorapları en az iki hafta boyunca giyilmelidir.