Tendon iltihabı, kasları kemiklere bağlayan güçlü ve esnek doku kordonları olan tendonların, aşırı kullanım, ani bir zorlanma veya tekrarlayan hareketler sonucu iltihaplanması ya da yapısal olarak yıpranmasıdır. Bu durum etkilenen eklem çevresinde hareketle şiddetlenen ağrı, hassasiyet ve fonksiyon kaybı ile kendini göstererek günlük yaşamı olumsuz etkiler. Özellikle kolda tendon iltihabı belirtileri gibi yerel şikayetlerden yaygın eklem sızılarına kadar farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Sorunun kaynağına ve şiddetine bağlı olarak istirahat ve çeşitli ilaçlardan modern girişimsel yöntemlere uzanan etkili tedavi seçenekleri bulunmaktadır.

Tıbbi AdıTendinit
NedenleriAşırı kullanım, tekrarlayan hareketler, yaşlanma, ani yaralanmalar
Risk FaktörleriSpor aktiviteleri, tekrarlayan işler, kötü duruş, diyabet, artrit
Yaygın BelirtilerAğrı, hassasiyet, şişlik, hareket kısıtlılığı, sıcaklık artışı
Yaygın Görülen BölgelerOmuz (rotator manşet), dirsek (tenisçi/golfçü dirseği), diz, aşil tendonu
Tanı YöntemleriFizik muayene, ultrason, MRI, röntgen (ayırıcı tanı için)
Tedavi YöntemleriDinlenme, buz uygulama, NSAID ilaçlar, fizik tedavi, enjeksiyonlar, embolizasyon
Cerrahi GerekliliğiNadir durumlarda, tendon yırtığı veya kronikleşme varsa
KomplikasyonlarKronik ağrı, tendon yırtığı, hareket kaybı
Önleme YöntemleriIsınma-egzersiz öncesi, uygun teknik kullanımı, dinlenme, kas güçlendirme

Her Tendon Ağrısı, Bildiğimiz Anlamda Bir Tendon İltihabı mıdır?

Bu hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir. Genellikle “tendon iltihabı” veya “tendinit” denildiğinde, tendonun bir yaralanma veya ani bir zorlanma sonrası verdiği akut, yani yeni başlamış iltihaplı tepki akla gelir. Bu durumda bölgede şişlik, sıcaklık ve ağrı gibi klasik iltihap belirtileri görülür.

Ancak ağrınız aylardır, hatta belki yıllardır devam ediyorsa, durum büyük ihtimalle basit bir iltihaptan daha farklıdır. Zamanla, tekrarlayan küçük hasarlar ve aşırı yüklenme nedeniyle tendonun kendi yapısı bozulmaya başlar. Bunu, sağlam bir halatın liflerinin zamanla aşınıp zayıflamasına benzetebiliriz. Vücut bu hasarı onarmaya çalışır, ancak bu onarım süreci bir noktada başarısız olur. İşte tendonun iltihaptan çok, yapısal olarak yıprandığı bu kronik duruma “tendinopati” veya “tendinozis” diyoruz.

Bu ayrımı bilmek önemlidir, çünkü aylardır geçmeyen bir tendon ağrısını sadece iltihap giderici yöntemlerle tedavi etmeye çalışmak genellikle kalıcı bir çözüm sunmaz. Tedavinin, tendonun bozulmuş yapısını onarmaya ve kendi iyileşme kapasitesini yeniden canlandırmaya odaklanması gerekir.

Tendon İltihabı Vücutta En Çok Nerelerde Karşımıza Çıkar?

Tendon iltihabı, özellikle sürekli yük altında kalan ve tekrarlayan hareketlere maruz kalan eklemlerin çevresinde daha sık görülür. En yaygın olarak etkilendiği bölgeler şunlardır:

  • Omuz (Rotator kılıf)
  • Dirsek (Tenisçi ve golfçü dirseği)
  • El bileği ve başparmak (De Quervain tenosinoviti)
  • Kalça (Gluteal tendonlar)
  • Diz (Patellar tendon veya sıçrayıcı dizi)
  • Ayak bileği (Aşil tendonu)

Bu bölgelerdeki sorunlar, genellikle o bölgeyi çalıştıran belirli hareketlerle kendini gösterir. Örneğin omuzdaki bir tendinopati gece ağrısı ve kolu yukarı kaldırmada zorluk yaratırken, özellikle kolda tendon iltihabı belirtileri arasında bir kavanoz kapağını açmaya çalışırken veya ağır bir poşet taşırken dirsekte hissedilen keskin bir ağrı sayılabilir.

Tendon İltihabı Neden Kaynaklanır?

Tendon sorunlarının temelinde genellikle bir “yük yönetimi hatası” yatar. Yani tendon, kaldırabileceğinden daha fazla, daha ani veya alışık olmadığı bir şekilde yüke maruz kalmıştır. Bu duruma yol açan başlıca nedenler vardır.

  • Aşırı Kullanım: Belirli bir hareketin iş veya hobi gereği durmaksızın tekrarlanması, tendon liflerini yavaş yavaş yıpratır.
  • Ani Değişiklikler: Uzun bir hareketsizlik döneminden sonra aniden yoğun bir spora başlamak veya antrenman temposunu birdenbire artırmak, tendonları hazırlıksız yakalar.
  • Doğrudan Darbe: Düşme veya çarpma gibi ani bir travma, tendonda doğrudan hasara yol açabilir.
  • Yanlış Teknik: Bir spor hareketini veya işi, vücut mekaniğine uygun olmayan bir şekilde yapmak, yükü tendonlara dengesiz bir şekilde bindirir.
  • Yaşlanma: Yıllar içinde tendonlar esnekliklerini ve kan akışlarını bir miktar kaybeder, bu da onları daha hassas ve yaralanmaya açık hale getirir.

Tendon İltihabı Gelişimi İçin Kimler Daha Fazla Risk Taşır?

Bazı durumlar ve yaşam tarzı alışkanlıkları, tendon sorunlarına zemin hazırlayabilir. Tendon iltihabı gelişme riskini artıran bazı faktörler aşağıda listelenmiştir:

  • 40 yaş ve üzeri olmak
  • Tekrarlayıcı hareketler içeren meslekler (marangozluk, boyacılık, müzisyenlik, ofis işleri)
  • Koşu, tenis, golf, basketbol gibi belirli sporlarla aktif olarak ilgilenmek
  • Diyabet veya romatoid artrit gibi sistemik hastalıkların varlığı
  • Uygun olmayan veya eskimiş spor ayakkabıları kullanmak
  • Düz tabanlık gibi anatomik yatkınlıklar
  • Bazı antibiyotik veya kortizon grubu ilaçların uzun süreli kullanımı

Tendon İltihabı Sırasında Tendonun İç Yapısında Neler Olur?

Ağrıyan bir tendonun içine mikroskopla bakabilseydik, sadece basit bir iltihaplanmadan çok daha fazlasını görürdük. Kronik tendinopatide, tendonun normal, düzenli ve sağlam yapısı bozulur. Kolajen lifleri düzensizleşir, incelir ve zayıflar.

En ilginç değişikliklerden biri, normalde kısıtlı kan damarı ağına sahip olan tendonun içinde, işlevsiz ve anormal yeni kan damarlarının oluşmasıdır. Bu anormal damar yumağına, ağrıya aşırı duyarlı yeni sinir uçları da eşlik eder. Kronik tendon ağrısının dinlenmeyle bile geçmemesinin ve en ufak bir harekette bile hissedilmesinin arkasındaki ana nedenlerden birinin, bu anormal damar-sinir ağı olduğu düşünülmektedir. Bu durum vücudun başarısız bir iyileşme çabasının bir sonucudur ve tedavinin neden bu anormal yapıları hedef alması gerektiğini bize gösterir.

Tendon İltihabı Varlığında Hangi Belirtiler Görülür?

Tendon iltihabının belirtileri, etkilenen bölgeye ve sorunun ne kadar süredir devam ettiğine göre değişebilir. Ancak genellikle ortak olan bazı şikayetler vardır:

  • Etkilenen bölgede, özellikle hareketle artan künt ve sızlayıcı bir ağrı
  • Tendonun üzerine basmakla veya dokunmakla oluşan hassasiyet
  • Özellikle akut durumlarda hafif şişlik veya kızarıklık
  • Eklemlerde, bilhassa sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra hissedilen sertlik
  • Etkilenen eklem hareket ettirildiğinde duyulabilen gıcırdama veya tıkırdama sesi (krepitasyon)
  • Kaslarda güçsüzlük hissi

Bu belirtiler günlük yaşamınızı etkilemeye başladıysa, bir uzmana danışmak önemlidir.

Tendon İltihabı Teşhisi İçin Hangi Yöntemler Kullanılır?

Doğru tanı, doğru tedavinin ilk adımıdır. Tendinopati tanısı genellikle hastanın şikayetlerini dinlemek ve detaylı bir muayene ile başlar. Doktorunuz ağrının öyküsünü, karakterini ve yaşam tarzınızı öğrendikten sonra fizik muayeneye geçer. Bu muayenede hassas noktalar, hareket kısıtlılıkları ve kas gücü değerlendirilir.

Çoğu durumda bu adımlar yeterli olsa da hasarın boyutunu netleştirmek ve diğer olası sorunları dışlamak için görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Tanı sürecinde kullanılan temel yöntemler şunlardır.

  • Ultrasonografi (USG): Ses dalgaları ile çalışan bu yöntem tendonları ve yumuşak dokuları gerçek zamanlı olarak inceler. Tendondaki kalınlaşmayı, yıpranmayı, yırtıkları ve anormal kanlanma artışını net bir şekilde gösterir. Ayrıca iğne ile yapılan tedavilerde kılavuzluk ederek, tedavinin tam hedefe ulaşmasını sağlar.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Tendon ve çevresindeki kemik ve yumuşak dokular hakkında çok ayrıntılı kesitsel görüntüler sunar. Özellikle karmaşık vakalarda veya cerrahi düşünülen durumlarda tercih edilir.

Geleneksel Yöntemler Yanıt Vermediğinde Tendon İltihabı Nasıl Tedavi Edilir?

Hastaların çoğu tendon ağrısı için ilk olarak dinlenme, buz uygulama gibi yöntemlere başvurur. Çoğu zaman tendon iltihabı ilaçları olarak bilinen ağrı kesiciler veya anti-inflamatuar ilaçlar kullanılır. Hatta bazı kişiler tendon iltihabı bitkisel tedavisi gibi destekleyici yöntemleri deneyebilir. Fizik tedavi ve egzersiz de tedavinin önemli bir parçasıdır.

Ancak bu yaklaşımlar, özellikle kronikleşmiş ve altta yatan yapısal sorunun belirgin olduğu durumlarda yetersiz kalabilir. Kortizon enjeksiyonları ağrıyı kısa süreliğine maskelese de tendonu iyileştirmediği gibi tekrarlayan uygulamalarda tendonu zayıflatma riski taşır. İşte bu noktada doğrudan sorunun kaynağına odaklanan ve vücudun kendi onarım mekanizmalarını harekete geçiren Girişimsel Radyoloji tedavileri devreye girer.

Tendon İltihabı Tedavisinde PRP (Trombositten Zengin Plazma) Nasıl Bir Yaklaşımdır?

PRP tedavisi, vücudun kendi iyileştirme gücünü kullanarak hasarlı tendonu onarmayı hedefleyen biyolojik bir yöntemdir. Hastanın kendi kanından hazırlanan bu özel serum, adeta bir “onarım iksiri” gibi çalışır. İşlemde, kişiden alınan az miktarda kan özel bir işlemden geçirilerek trombosit adı verilen ve iyileşmeyi sağlayan büyüme faktörlerinden zengin kısmı ayrıştırılır. Elde edilen bu konsantre plazma, ultrason rehberliğinde doğrudan tendonun hasarlı bölgesine enjekte edilir. Bu büyüme faktörleri, bölgede yeni ve sağlıklı tendon dokusu üretimini tetikleyerek kalıcı bir iyileşme sağlamayı amaçlar.

Geçmeyen Tendon İltihabı İçin Perkütan Tenotomi (İğne Tedavisi) Ne İşe Yarar?

Perkütan tenotomi, cerrahiye gerek kalmadan, kronik olarak hastalanmış ve iyileşemeyen tendon dokusunu canlandırmayı amaçlayan minimal invaziv bir işlemdir. Temel fikir, vücudun durmuş olan iyileşme sürecini yeniden “tetiklemektir”. Ultrason rehberliğinde, özel bir iğne ucu ile tendonun kalınlaşmış ve bozulmuş bölgesine girilir. Burada yapılan küçük ve kontrollü hareketlerle, hastalıklı dokuda bir iyileşme tepkisi başlatılır. Bu işlem vücudun bölgeye onarıcı hücreler göndermesini ve yeni, sağlıklı bir doku oluşturma sürecini başlatmasını sağlar. Geleneksel cerrahiye göre iyileşme süreci çok daha hızlı ve konforludur.

Dirençli Tendon İltihabı Ağrılarında Transarteriyel Embolizasyon (TAE) Tedavisi Nedir?

Transarteriyel Embolizasyon (TAE), özellikle diğer tüm tedavilere yanıt vermeyen, inatçı ve şiddetli tendon ağrılarının tedavisinde kullanılan en yenilikçi yaklaşımlardan biridir. Bu tedavinin hedefi, ağrının kaynağı olan ve tendon içinde oluşmuş anormal damar-sinir yumağıdır. Anjiyografi yöntemiyle, el bileği veya kasıktaki bir damardan çok ince kateterlerle girilerek bu anormal damarlara ulaşılır. Ardından, bu damarları tıkayan çok küçük tanecikler enjekte edilir. Bu işlem anormal damar ağını ve onlarla birlikte büyüyen ağrı sinirlerini ortadan kaldırarak ağrının kaynağını “kurutur”. Normal dokunun kanlanması etkilenmezken, kronik ağrı döngüsü kırılmış olur. TAE, özellikle omuz, diz ve dirsek gibi bölgelerdeki dirençli tendinopati ağrılarında oldukça umut verici sonuçlar sunmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir