Ateroskleroz, atardamar duvarlarında yağ tabakaları ve kalsiyum birikmesiyle tanımlanır ve damarda daralmaya ve buna bağlı beslenme yetersizlik bulgularına neden olur. Doppler BT anjiyo, MR anjiyo ile tanı konulup klasik digital subtraksiyon anjiyosu (DSA) ile tedavi edilir. Bu birikimler, damarların daralmasına ve sertleşmesine yol açar. Zamanla arterler daha da kalınlaşır ve kan akışı ciddi şekilde engellenir.
Bu durum, tüm dünyada arter tıkanıklığının en yaygın sebebi olarak kabul edilir. Kan akışının azalması, ilgili organlara yeterli oksijen ulaşmamasına neden olur. Sonrasında bu organlar zarar görür ve çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar. Hastalığın ilerlemesiyle, kan damarlarının içindeki daralmalar kritik seviyelere ulaştığında, anjiyo gibi tıbbi müdahaleler gerekebilir.


Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ
Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji
Damar Tıkanıklığının Gelişim Süreci
Vücuttaki damarlar, çeşitli faktörler nedeniyle tıkanabilir. En yaygın tıkanıklık nedenleri arasında ateroskleroz ve damar içi pıhtılaşma bulunur. Ateroskleroz, damar çeperlerinde yağ ve kolesterol birikimi ile bilinir. Bu birikimler zamanla sertleşir ve damarların daralmasına yol açar.
Damar duvarlarının bu değişimi, kan akışını ciddi şekilde kısıtlar. Bu süreçte iltihabi reaksiyonlar da plakların büyümesine katkıda bulunur. Özellikle kalp ve beyin damarlarında görülen bu durum, ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Damar içi pıhtılaşma ise genellikle Virchow üçlüsü denilen üç faktörün birleşimiyle meydana gelir:
- Damar hasarı
- Kanın bir bölgede birikmesi
- Pıhtılaşmaya yatkınlık
Bu faktörler damar içinde pıhtı oluşumunu tetikler ve kan akımını engelleyerek damar tıkanıklığına yol açar. Oluşan pıhtılar, parçalandığında vücudun farklı bölgelerine taşınabilir ve küçük damarlarda yeni tıkanıklıklar oluşturabilir.
Özellikle bacaklarda görülen derin ven trombozu ve akciğer embolisi gibi ciddi durumlar bu süreçten kaynaklanır. Damar tıkanıklığı, organlara yeterli kanın ulaşmaması ve bu organların işlevlerinin bozulmasıyla sonuçlanır.
Damar Tıkanıklığının Çeşitli Nedenleri
Damar tıkanıklığı, çok çeşitli etkenlerle meydana gelir. Öncelikle, ateroskleroz nedeniyle damar içindeki plak birikintileri artar. Plakların hasar görmesi tromboz olarak bilinen pıhtılaşma sürecini tetikler. Bu süreçte, damarlar daralır ve kan akışı zorlaşır.
Özellikle bacaklardaki toplardamarlarda, uzun süre hareketsiz kalmak kanın birikmesine ve pıhtılaşmaya sebep olabilir. Bunun yanı sıra, vücuttaki pıhtılaşmaya yatkınlık artışı da damar tıkanıklığı riskini artırır.
- Emboli: Kalp veya damarlardaki pıhtılar, kalp ritminin etkisiyle yerinden ayrılabilir. Bu pıhtılar, kan dolaşımıyla taşınarak küçük damarları tıkayabilir.
- Vaskülit: Romatolojik ve otoimmün hastalıklar, damar duvarının iltihaplanmasına neden olur. Bu iltihaplanma sonucunda damar lümeni daralabilir veya tamamen tıkanabilir.
- Dış baskılar: Kemik, kas veya bağ dokusu çıkıntıları, apseler veya tümörler damar çeperine baskı yaparak tıkanıklığa neden olabilir.
- Kanama: Yaralanmalar sonucu damar çeperinde veya çevresinde kanama meydana gelirse, oluşan baskı damarın tıkanmasına yol açabilir.
- Kanser: Damar dokusundaki hücrelerde kanser gelişimi veya kan hücrelerinin aşırı çoğalması damar tıkanıklıklarına neden olabilir.
- Enfeksiyonlar: Damar cidarını etkileyen mikroorganizmalar, iltihabi reaksiyonlarla damar içi pıhtılaşmayı tetikleyerek tıkanıklık oluşturabilir.
Bu etkenler, damar sağlığını olumsuz etkileyerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Damar tıkanıklığına müdahale etmek, etkilenen organlara kan akışını yeniden sağlamayı hedefler.
Damar Tıkanıklığının Göstergeleri
Damar tıkanıklığı, çeşitli organ ve dokularda belirgin semptomlar yaratır. Bu belirtiler, etkilenen damarın konumuna ve ilgili organın işlevine göre farklılık gösterir. Özellikle kalp, beyin ve periferik damarlar bu süreçten etkilenir. Söz konusu belirtiler şunlardır:
- Göğüs bölgesinde meydana gelen ağrılar, kalp damarlarının etkilenmesiyle ortaya çıkar.
- Etkilenen organlarda hissizlik veya güçsüzlük hissi görülebilir.
Bu belirtilerin yanı sıra:
- Ciltte solgunluk ve kıllarda dökülme atardamarların tıkanıklığını işaret eder.
- Toplardamar tıkanıklıklarında ise:
- Ciltte kızarıklık
- Sıcaklıkta artış
- Cildin parlak bir görünüm kazanması
- Bacaklarda şişlik veya ödem
Diğer genel belirtiler arasında çarpıntı, nefes darlığı ve öksürük bulunur. Nörolojik semptomlar olarak konuşma güçlüğü, denge ve görme kaybı da damar tıkanıklığına işaret edebilir. Bu tür belirtiler, ilerleyen durumların habercisi olabilir ve medikal müdahaleyi zorunlu kılar.
Anjiyografi İle Damar Tıkanıklığı Tedavisi
- toplar damar tıkanıklığı açma
Günümüz tıbbında, damar tıkanıklığına yönelik en etkin çözümlerden biri anjiyografidir. Bu yöntem sayesinde, hasta için cerrahi bir müdahale gerekmeden tedavi sağlanabilmekte ve hasta genellikle aynı gün içerisinde taburcu edilebilmektedir.
Tedavi süreci, damar içindeki tıkanıklığın boyutuna ve yerine göre farklılık gösterir. Eğer daralma söz konusuysa, müdahale genellikle daha basit ve hızlıdır. Ancak tam bir tıkanıklık varsa, işlem daha zorlu bir hal alabilir. Anjiyografi tedavi yöntemleri arasında kullanılan başlıca malzemeler şunlardır:
Bu malzemelerle yapılan müdahaleler, damarın yeniden açılmasını sağlar ve böylece kan akışı normale döner. Tedavi sonrasında, özellikle bacaklarda yürüme sırasında hissedilen ağrıların büyük oranda azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı gözlemlenir.
Ayak yaraları için yapılan tedavilerde ise, yara iyileşme süreci daha uzun sürebilir. Bu tedavi yöntemi, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırırken, tekrarlanma ihtimali ile esnek bir çözüm sunar.
Damar Tıkanıklığı Önleme Yöntemleri
Hastalık gelişimini engellemek için yaşam tarzında önemli değişiklikler yapmak büyük önem taşır. Sağlıklı bir diyet programı benimsemek, kalp ve damar sağlığını korumak adına atılacak ilk adımlardan biridir. Özellikle yağ ve kolesterol oranı yüksek yiyeceklerin tüketimi azaltılmalıdır.
Ayrıca, düzenli fiziksel aktivite damar sağlığı için vazgeçilmezdir. Bu aktiviteler, kan dolaşımını hızlandırır ve damar tıkanıklığı riskini azaltır. Hareketsiz yaşam tarzı, damar sağlığına zararlıdır. Bunun yanında, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak gerekir; sigara ve alkol tüketimi kesilmelidir.
- Yeterli ve dengeli beslenme sağlanmalıdır.
- Hazır gıdalar ve yüksek yağ içerikli ürünlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
- Egzersiz rutinleri düzenli olarak uygulanmalıdır.
- Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
Stres yönetimi, genel sağlık durumunu korumak ve geliştirmek için de kritik bir öneme sahiptir. Çeşitli rahatlama teknikleri ve hobiler, stres seviyelerini kontrol altına almak için kullanılabilir. Profesyonel destek almak da faydalı olabilir.
Ayrıca, uzun süreli oturma veya ayakta kalma gerektiren durumlarda, düzenli aralıklarla bacakları hareket ettirmek önemlidir. Bu, kan dolaşımını artırarak damar tıkanıklığı riskini azaltır. Bu yöntemler, damar tıkanıklığını önlemede etkili bir strateji oluşturur.
Anjiyo Tanımı ve Kullanım Alanları
Anjiyo, kalp ve damar sağlığını değerlendiren önemli bir tıbbi işlemdir. Bu prosedür, özellikle koroner arterlerdeki daralmaları ve tıkanıklıkları belirlemekte kullanılır. İşlem sırasında, damar içine bir kateter yerleştirilir ve kontrast madde enjekte edilerek damarların görüntülenmesi sağlanır. Bu sayede:
- Damarların tıkanıklık yüzdesi,
- Tıkanıklığın anatomik yeri,
- Tıkanıklığın derecesi gibi kritik bilgiler elde edilir.
Bu bilgiler doğrultusunda, eğer gerekliyse, tedavi amaçlı balon anjiyoplasti veya stent yerleştirme işlemleri de gerçekleştirilir. Dolayısıyla anjiyo hem teşhis hem de çeşitli kalp hastalıklarının tedavisinde etkin bir yöntem olarak kabul edilir. Bu özellikleriyle anjiyo, kalp krizi gibi acil durumlarında da hayati bir rol oynar.
Anjiyo Uygulama Adımları
Anjiyo işlemi, çeşitli vücut bölgelerinden başlayabilir. İlk olarak, hasta tam steril bir ortamda hazırlanır. Lokal anestezikler ile işlem yapılacak bölge uyuşur böylece hasta ağrı hissetmez. Kasık, kol veya el bileği damarlarından biri seçilir.
Seçim, damarların durumuna ve hastanın fiziksel özelliklerine göre yapılır. İşlem esnasında, bir kateter vasıtasıyla kalbe kadar ilerlenir. Bu süreçte, radyoopak madde damara enjekte edilir ve kısa süreli bir sıcaklık hissi oluşur.
İşlem sırasında alınan önlemler:
- Damar seçimi: Kasık, kol veya el bileği.
- Anestezi: Lokal uyuşturma.
- Kateter yerleştirme: Kalbe ilerletilir.
Hastadan alınan basınç ve kan örnekleri ile kalp ve damar yapısı detaylıca incelenir. İşlem sonrası, küçük bir kesik üzerinden kateter çıkarılır ve işlem yapılan bölge minimal iz ile kapanır. Hastaya bileklik benzeri bir materyal takılır ve taburcu olurken çıkarılır, işlem bölgesi özenle bandajlanır. Bu süreç, hastanın en kısa sürede normal yaşantısına dönmesini sağlar.
Anjiyografiye Karar Verme Süreci
Anjiyografi uygulamasına karar verilirken, çeşitli faktörler dikkate alınır. Örneğin bacak damar tıkanıklıklarında şiddetli yürüme kısıtlılığı, bacakta morluk, soğukluk ya da parmak-topuk yarası gibi bulgular araştırılır.
Ayrıca yapılan Dopplerde, BT ya da MR anjiyoda tıkalı olan ve açılması gerekenler tespit edilir.
Semptomlar gözlenmese bile, yapılan diğer testler sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda anjiyografi yapılabilir. İşlemin uygulanmasına yönlendiren durumlar şunlardır:
Bu durumlar, hastanın mevcut sağlık durumunun anlaşılmasında ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde önemli rol oynar.
Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez'in yorumları için Google Maps ya da Doktortakvimi'ne göz atabilirsiniz. Güncel Ameliyatsız Damar Tıkanıklığı Tedavisi fiyatları hakkında detaylı bilgi almak için doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekmektedir. Ameliyatsız Damar Tıkanıklığı Tedavisi Türkiye'de girişimsel radyoloji doktorları tarafından uygun alt yapıya sahip özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde yapılmaktadır.Ameliyatsız Damar Tıkanıklığı Tedavisi Yorumları
Ameliyatsız Damar Tıkanıklığı Tedavisi Fiyatları Ne Kadar ?
Ameliyatsız Damar Tıkanıklığı Tedavisi Yapan Doktorlar & Hastaneler
Sıkça Sorulan Sorular
Damar tıkanıklığı genellikle ciddi bir sağlık sorunudur ve ameliyatsız olarak kendiliğinden geçmez. Dolayısıyla tıkanıklığın ciddiyetine bağlı olarak doktor müdahalesi gereklidir. Damar tıkanıklığını açmak için kullanılan ilaçlar sadece kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olur. Ancak bu ilaçlar tıkanıklığı fiziksel olarak açmaz. Bu nedenle anjiyo gibi tıbbi prosedürler önerilir. Anjiyo işlemi sırasında balon, stent ya da damar tıraşlama yöntemleri uygulanarak damarlar açılır. Bu işlemler dışında damar tıkanıklığını geçirecek bir yöntem bulunmamaktadır.
Damar tıkanıklığı kendi kendine açılmaz. Bu durum genellikle cerrahi müdahale (bypass) veya anjiografi ile balon/stent tedavisi gerektirir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek ve doktorun önerdiği tedavilere uymak damar tıkanıklığını kontrol altına alabilir. İlerlemesini engellemek için tedavi ilkelerine uyulmalıdır. Bunlar arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve gerektiğinde ameliyat bulunur. Özetle damar tıkanıklığı tedavi edilmeden ve yaşam tarzı değişiklikleri yapılmadan açılmaz.
Damar tıkanıklığı genellikle 50 yaş ve üzeri bireylerde başlar. Ancak bu durum her yaş grubunu etkileyebilir. Nadiren olsa da çocuklar ve gençlerde de damar tıkanıklığı görülebilmektedir. Bu nedenle her yaş grubundan bireyin damar sağlığına dikkat etmesi önemlidir. Erken yaşlarda ortaya çıkabilen vakalar genetik faktörler veya bazı sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilebilir. Bu hastalık yavaş yavaş gelişir ve belirtiler genellikle ileri yaşlarda daha belirgin hale gelir.
Damar tıkanıklığının belirtileri çeşitlidir ve bu durumu anlamak için gözlemlenen semptomlara dikkat edilmesi gerekir. Ağrı, hissizlik veya güç kaybı genellikle atardamar tıkanıklığında ortaya çıkar. Ayrıca atardamar tıkanıklığında cilt soluk görünebilir. Yürüme mesafesi kısalması, ve baldıra giren kramp, ağrı tıkanıklığı düşündürür. Toplardamar tıkanıklığı ise ciltte kızarıklık parlaklık ve ödem ile kendini gösterir. Çarpıntı ve nefes darlığı gibi semptomlar da dolaşım sistemi sorunlarının işaretçisi olabilir. Nörolojik belirtiler ve ateş tıkanıklığın diğer göstergeleri arasındadır.

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu, 2020 yılında profesör oldu. Birçok uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olup, 150’den fazla bilimsel yayını ve 1500’ün üzerinde atıfı bulunmaktadır. Şu an Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar