Epidural Kan Yaması spontan intrakranial hipotansiyon isimli baş ağrısı grubunda en önemli tedavi yöntemidir. Hasta kol toplardamarından alınan 20 cc lik kendi kanı ile tedavi edilir. Bu işlem beyin omurilik sıvısının kaçaklarını engellemek için uygulanır. Genellikle dural ponksiyon sonrası gelişen baş ağrılarının tedavisinde tercih edilir. Belirtilen baş ağrıları dik pozisyonda iken daha şiddetli hissedilir. Bu tedavi yöntemi ile beyin omurilik sıvısı basıncı dengelenir. Sonuç olarak hasta rahat bir nefes alır. Beyne giden kan akışı düzeltilmiş olur. Böylece epidural kan yaması spinal baş ağrısına çözüm sunar.
Tıbbi Adı | Epidural Kan Yaması (Epidural Blood Patch) |
Etkilenen Bölgeler | Spinal kanal (beyin omurilik sıvısının bulunduğu bölge) |
Nedenler | Beyin omurilik sıvısı (BOS) sızıntısı; genellikle lomber ponksiyon veya epidural anestezi sonrası gelişir |
Belirtiler | Şiddetli baş ağrısı (özellikle ayağa kalkınca artan), bulantı, kusma, boyun sertliği, işitme sorunları |
Tanı Yöntemleri | Klinik değerlendirme (Lomber ponksiyon sonrası gelişen postural baş ağrısı), MR görüntüleme (beyin omurilik sıvısı kaçağını gösterebilir) |
Tedavi Yöntemleri | Epidural kan yaması: Hastanın kendi kanı epidural alana enjekte edilerek sızıntı durdurulur ve basınç dengelenir |
Olası Komplikasyonlar | Enfeksiyon, sinir hasarı, ağrı, kanama, baş ağrısının tekrarlaması, radiküler semptomlar |
Önleme Yöntemleri | Lomber ponksiyon ve epidural girişimlerde dikkatli teknik uygulanması, yeterli hidrasyon sağlanması |
İyileşme Süresi | Genellikle işlemden birkaç saat veya gün sonra baş ağrısı düzelir |


Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ
Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji
Epidural Kan Yaması Nedir?
Epidural Kan Yaması beyin omurilik sıvısının kaçaklarını durdurmak amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu kaçaklar özellikle dik duruşta en şiddetli olarakta uzanırken ayağa kalkıldığında, beyin omurilik sıvısı basıncının düşmesine neden olup şiddetli baş ve ense ağrısına yol açar. Dolayısıyla serebral kan akışında artış gözlemlenir. Bu durum karakteristik bir dural ponksiyon sonrası baş ağrısını tetikler. Baş ağrısı dik pozisyonda şiddetlenir ve yatay pozisyonda hafifler. Epidural kan yaması uygulaması sırasında hastanın kendi kanından az miktarda alınarak epidural boşluğa enjekte edilir. Bu işlem sızıntıyı fiziksel bir bariyer oluşturarak durdurmayı amaçlar. Baş ağrısının tedavisi için etkili bir yöntem olarak kabul edilir. İşlem genellikle dura delinmesinden kaynaklanan baş ağrıları için uygulanır.
Başlıca risk faktörleri arasında:
- İğne boyutu
- 60 yaş altı olmak
- Kadın cinsiyeti
yer alır. Baş ağrısı genellikle 24 ila 48 saat sonra başlar ve tipik olarak şu özellikleri taşır:
- Frontal-oksipital bölgeye yoğunlaşmış ağrı
- Mengene benzeri ağrı tarifi
- İşitme kaybı ve bulanık görme gibi kraniyal semptomlar
Tedavi seçenekleri arasında yatak istirahati, analjezikler, NSAID’ler ve hidrasyon bulunur. Bunlar sadece geçici rahatlama sağlar. Kesin çözüm olarak epidural kan yaması yaklaşık %85 başarı oranı ile önerilir. Bu işlem gerektiğinde tekrarlanabilir ve başarı oranı %90’a kadar çıkar. Nadiren başarısız durumlarda embolizasyon ya da cerrahi müdahale gerekebilir.
Ne Zaman Yapılır ve Ne Zaman Yapılmaz?
Epidural Kan Yaması uygulaması belirli durumlarda hayati bir önem taşır. Çoğu hasta dural ponksiyon sonrası baş ağrısından konservatif yöntemlerle kurtulamaz. Bu yöntemler arasında dinlenme ve çeşitli ilaç tedavileri bulunur. Eğer bu yöntemler yetersiz kalırsa ve hastanın ağrısı dayanılmaz hale gelirse epidural kan yaması önerilir. Ancak her durumda bu yöntem uygulanamaz. Uygulanmaması gereken durumlar şunlardır:
- Hastanın antikoagülasyon tedavisi alması
- Enjeksiyon yapılacak bölgede enfeksiyon olması
- Hasta işleme onay vermeme durumu veya iş birliği içinde olmaması
Bu koşullar altında epidural kan yaması yapılmamalıdır. Hasta ve doktor iş birliği tedavinin başarısı için şarttır.
*Tedavi fiyatları ve süreci hakkında en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.
Epidural Kan Yaması Hazırlık Süreci Nasıldır?
Epidural Kan Yaması hazırlık süreci dikkatli ve titiz adımlar içerir. Tedavi öncesinde hasta ile işlem hakkında detaylı bir bilgilendirme yapılır ve onam formu imzalanır. İmza atıldıktan sonra hasta prosedür için uygun pozisyonlara alınır. Genellikle yan yatış veya oturma pozisyonu tercih edilir. Oturma pozisyonu bazı durumlarda semptomları artırabilir; bu nedenle hasta rahatlığı sürekli olarak gözlemlenir. İşlem sırasında kullanılan malzemeler steril koşullarda hazırlanır. Ekipman listesi şu şekildedir:
- Standart bir epidural kit
- Steril örtü ve malzemeler
Epidural bölgeye erişim sağlandıktan (İğne ucu lokalizasyonunun doğru olduğundan kesinlikle emin olunmalıdır. Daha sonra koldan alınan kan yavaşça epidural mesafeye enjekte edilir.
Epidural Kan Yaması Tedavisi Nasıl Yapılır?
Epidural Kan Yaması Tedavisi belirli adımlar izlenerek gerçekleştirilir. İlk olarak epidural boşluk tanımlama işlemi gerçekleşir. Bu işlem sırasında hava veya salin direnç kaybı yöntemi tercih edilir. Bazı karmaşık durumlar için C-kol radyografisi veya ultrason rehberliği alternatif olarak kullanılabilir. Epidural iğne yerleştirildiği zaman hasta steril koşullar altında yaklaşık 20 mL kan verir. Verilen kan yavaş bir şekilde epidural boşluğa enjekte edilir:
- Enjeksiyon süresi: 30 ila 60 saniye
- Kullanılan kan miktarı: Genellikle 20 mL
Bu işlem sırasında hasta rahatsızlık hissedebilir; bazen kramp şeklinde ağrılar oluşabilir. Bununla birlikte tedavi genel olarak başarılı sonuçlar verir. Enjekte edilen kan hacmi bazen azaltılabilir. Bu durumda bile daha küçük hacimler efektif bir şekilde baş ağrısını gidermede kullanılabilir. Araştırmalar çok az miktarda otolog kan ile bile başarılı sonuçlar alındığını göstermektedir.
Komplikasyonları Nelerdir?
Epidural Kan Yaması prosedürü bazı komplikasyonlarla ilişkilendirilebilir. Bu tedavi sırasında başarısızlık oranı yüzde on civarındadır. Ayrıca prosedür sırasında yanlışlıkla oluşabilecek ek dural yırtıklar mevcut durumu kötüleştirebilir. Bunlarla birlikte sıklıkla rastlanan başka sorunlar da vardır:
- Hafif ila orta derecede sırt ağrısı genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
- Enjeksiyon bölgesinde enfeksiyon belirtileri gözlemlenebilir. Bu belirtiler şunlardır:
- Ateş
- Halsizlik
- Kızarıklık
- Cerahat
Enjekte edilen kan enfeksiyon için uygun bir ortam oluşturabilir. Bu tür durumlar acil tıbbi değerlendirme ve müdahale gerektirir. Tedavi edilen hastaların semptomları gözlemlemeleri önemlidir.
Epidural Kan Yamasının Tedavideki Önemi Nedir?
Epidural Kan Yamasının Tedavideki Önemi dural ponksiyon sonrası baş ağrılarını gidermede yüksek etkililik sunar. Bu tedavi yöntemi belirgin baş ağrısı çeken hastalar için idealdir. Çünkü kısa sürede beyin omurilik sıvısı basıncını normale döndürür. Özellikle aşağıdaki durumlarda konservatif tedavi yeterli gelmediğinde devreye girer:
- Yeni doğum yapmış anneler
- Aktif yaşam tarzına sahip genç hastalar
- İstirahat dahi baş ağrısını hafifletmeyen şiddetli vakalar
Bu yöntem sadece baş ağrısını hafifletmekle kalmaz aynı zamanda hastanın günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Aktivitelerini sürdürebilme yeteneği baş ağrısı nedeniyle kısıtlanan hastalar için büyük bir moral kaynağıdır. Ayrıca bu tedavi minimal invaziv bir işlem olarak kabul edilir ve genellikle ciddi komplikasyonlarla karşılaşılmaz. Dolayısıyla hastalar daha riskli tedavilere başvurmadan önce bu yöntemi değerlendirebilir. Epidural kan yaması hastanın kendi kanının kullanıldığı için alerjik ya da yabancı madde tepkisi gibi sorunlar da minimuma indirgenir. Bu özellikleriyle epidural kan yaması dural ponksiyon sonrası baş ağrısı tedavisinde önemli bir yer tutar.
Sıkça Sorulan Sorular
Epidural kan yaması (EKY), genellikle lumbar ponksiyon veya epidural anestezi gibi işlemler sonrası görülen, beyin omurilik sıvısının (BOS) sızması nedeniyle oluşan post-dural ponksiyon baş ağrılarını (PDPH) tedavi etmek için yapılır. Yaklaşık olarak epidural yerleştirmelerin %1,5’inde dura delikleri meydana gelir ve bu vakaların %50’sinde PDPH gelişir. EKY, Ayrıca spontan intrakraniyal hipotansiyon (SIH) gibi, daha önce tıbbi müdahale olmaksızın BOS sızıntısı yaşayan hastalarda da uygulanabilir. EKY’nin başarı oranı PDPH için %70 ile %90 arasında, SIH için ise %52 ile %87 arasında değişmektedir. Ayrıca bazı durumlarda, spinal cerrahi veya invaziv spinal işlemler sonrası meydana gelen BOS sızıntıları da epidural kan yamasıyla tedavi edilebilir. Yama işlemi, hastanın kendi kanından küçük bir miktarının epidural alana enjekte edilmesiyle, sızıntı noktasında pıhtı oluşturarak dura yırtığını kapatır ve baş ağrılarını giderir.
Epidural kan yaması (EKY), beyin omurilik sıvısının (BOS) sızmasını durdurmak amacıyla hastanın kendi kanının epidural alana enjekte edilmesi işlemidir. İşlem, genellikle hasta yan ya da oturur pozisyonda iken yapılır. Uygulama alanı dezenfekte edilir ve bölgeye lokal anestezik enjekte edilir. Ardından, bir iğneyle epidural alana ulaşılır; bu süreç genellikle fluoroskopi gibi görüntüleme teknikleriyle yönlendirilir. Hastadan bir miktar kan alınır ve bu kan, steril koşullarda epidural alana 10-20 ml arasında bir miktar enjekte edilir. Enjekte edilen kan burada pıhtılaşarak, BOS sızıntısını engelleyecek bir tıkaç oluşturur. İşlem sonrasında hastalar kısa süre izlenir ve genellikle 24 saat ağır egzersizlerden kaçınmaları önerilir.
Epidural kan yaması (EKY) post-dural ponksiyon baş ağrılarında (PDPH) genellikle etkili bir tedavi olup, hastaların yaklaşık %75’inde baş ağrısı tamamen geçer, %18’inde ise kısmi bir iyileşme sağlanır. Başka bir EKY uygulandığında başarı oranı %93’e kadar çıkar. EKB’nin başarısını, kullanılan iğnenin büyüklüğü ve uygulama süresi gibi faktörler etkiler; büyük iğneler ve ponksiyon sonrası 4 gün içinde yapılan yama uygulamalarında iyileşme oranı daha düşük olabilir. EKY’nin yan etkileri arasında bel ağrısı, boyun ağrısı gibi hafif şikayetler bulunabilir, nadiren ciddi komplikasyonlar da görülebilir.
Epidural kan yaması (EKY) genellikle güvenli kabul edilse de potansiyel riskler arasında sırt ağrısı (vakaların %35’inde bildirilen), boyun ağrısı, yüz sinir felci ve lomber-vertebral sendrom yer alır. Ciddi komplikasyonlar nadirdir ancak enfeksiyon, kanama, sinir hasarı ve nadiren akut nörolojik bozulma gibi riskler bulunabilir. EKY’nin post-dural ponksiyon baş ağrıları tedavisindeki başarı oranı yaklaşık %85 olup, başarısızlık oranı ise %7’dir.
Epidural kan yaması işleminden sonra hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. İşlemden sonra ilk 1-2 saat boyunca yatak istirahati önerilir, bazı kaynaklar 4-6 saat kadar dinlenmeyi tavsiye etmektedir. İlk 24 saat boyunca araba kullanmaktan, ağır kaldırmaktan ve yoğun egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır. İlk 24 saat sonra banyo yapılabilir, ancak küvet, havuz veya jakuziye girmemek için 3 gün beklenmesi önerilir. Enjeksiyon bölgesinde oluşabilecek ağrıyı hafifletmek için 10-20 dakika süreyle her 1-2 saatte bir soğuk kompres uygulamak faydalıdır. Şiddetli sırt veya bacak ağrısı, uyuşma, idrar yapmada zorluk veya ateş ve titreme gibi enfeksiyon belirtileri görülürse derhal doktora başvurulmalıdır. Bu önerilere uyulması, iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyon risklerini azaltır.
Epidural kan yaması, beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçağına bağlı baş ağrılarında genellikle hızlı bir rahatlama sağlar. Enjekte edilen kan, sızıntı bölgesinde bir pıhtı oluşturarak kaçağı mekanik olarak engeller ve BOS basıncının normale dönmesine yardımcı olur. Bu pıhtı, vücudun doğal iyileşme sürecini başlatır ve yırtılan dura mater zarının onarılması için zaman tanır. Tam dural iyileşme kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle birkaç hafta sürebilir. Epidural kan yaması, özellikle dural ponksiyon sonrası baş ağrılarında yüksek oranda kalıcı bir çözüm sunar; ancak spontan kaçaklarda veya altta yatan bir bağ dokusu zayıflığı gibi durumlarda nüks olasılığı bulunabilir ve bazen tekrarlayan yamalar gerekebilir.
Epidural kan yaması planlanan hastalarda kan sulandırıcı ilaç kullanımı önemli bir faktördür çünkü bu ilaçlar işlem bölgesinde spinal hematom (omurilik çevresinde kan birikmesi) riskini artırabilir. İşlem öncesinde, kullanılan ilacın türüne (örneğin, aspirin, klopidogrel, warfarin, yeni nesil antikoagülanlar) bağlı olarak ilacın belirli bir süre önce kesilmesi gerekmektedir. Bu süre genellikle birkaç günden bir haftaya kadar değişebilir. Örneğin, klopidogrelin genellikle 5-7 gün, bazı yeni nesil antikoagülanların ise en az 2-3 gün önce kesilmesi önerilir. Warfarin kullanan hastalarda ise INR değerinin güvenli bir seviyeye düşmesi beklenir. Kesin karar, hastanın pıhtılaşma riski ve ilacın yarılanma ömrü göz önünde bulundurularak doktor tarafından verilir.
Spontan intrakraniyal hipotansiyon (SİH), belirgin bir travma veya tıbbi müdahale olmaksızın gelişen beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçaklarından kaynaklanır. Epidural kan yaması, SİH tedavisinde önemli bir yöntem olup, ilk uygulamada %30 ila %70 arasında başarı sağlayabilir ve gerekirse tekrarlanabilir. Spontan BOS kaçaklarının altında yatan en yaygın nedenler arasında omurga boyunca uzanan dura mater zarındaki zayıf noktalar, dural yırtıklar, spinal kistler (örneğin Tarlov kisti) veya bağ dokusu hastalıkları (örneğin Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu) bulunur. Bazen öksürme, hapşırma gibi basit aktiviteler bile bu zayıf noktalardan sızıntıyı tetikleyebilir. Bazı durumlarda ise kesin bir neden saptanamayabilir.
Epidural kan yaması, annenin kendi kanı kullanıldığı için emzirme üzerinde doğrudan olumsuz bir etkisi yoktur ve işlem sonrası emzirmeye devam edilebilir. Ancak, işlem sonrası ağrı kontrolü için kullanılacak ilaçların seçimi önemlidir. Emziren anneler için genellikle parasetamol veya ibuprofen gibi süte geçişi düşük ve bebek için güvenli kabul edilen ağrı kesiciler tercih edilir. Doktor, anne ve bebeğin durumunu değerlendirerek en uygun ilaç ve dozu belirleyecektir. Bunun dışında, emziren annelerin de diğer hastalar gibi işlem sonrası yeterli sıvı alımına, dinlenmeye ve doktorun önerdiği aktivite kısıtlamalarına uyması iyileşme süreci için önemlidir.
Epidural kan yamasının bir veya birkaç kez uygulanmasına rağmen beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçağı devam ediyorsa veya semptomlar tekrarlıyorsa, daha ileri tedavi yöntemleri değerlendirilir. Bu yöntemler arasında, sızıntının yeri tam olarak saptanabiliyorsa, görüntüleme eşliğinde (genellikle floroskopi veya BT) doğrudan kaçak bölgesine yapılan “hedefli epidural kan yaması” veya “fibrin yapıştırıcı” enjeksiyonu bulunur. Fibrin yapıştırıcı, kandan daha güçlü ve kalıcı bir tıkaç oluşturabilir. Bu yöntemlerin de başarısız olduğu veya sızıntının cerrahi müdahaleye uygun olduğu durumlarda, dural yırtığın doğrudan onarıldığı açık cerrahi operasyonlar son çare olarak düşünülebilir. Cerrahi onarım, genellikle kaçağın yeri ve boyutu net olarak belirlendiğinde tercih edilir.

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu, 2020 yılında profesör oldu. Birçok uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olup, 150’den fazla bilimsel yayını ve 1500’ün üzerinde atıfı bulunmaktadır. Şu an Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar