Göğüs içi sıvı boşaltılması torasentez, plevral boşlukta biriken sıvının tanı ve tedavi amacıyla alınması işlemidir. Steril koşullarda, genellikle ultrason eşliğinde yapılan bu girişim, akciğer fonksiyonlarının iyileştirilmesine ve semptomların hafifletilmesine yardımcı olur.

Göğüs içi sıvı boşaltılması torasentez uygulama tekniği, lokal anestezi altında interkostal aralıktan ince iğne veya kateter ile plevral boşluğa girilerek gerçekleştirilir. Sıvı yavaşça çekilir ve gerekirse laboratuvar analizleri için örnek alınır. İşlem sırasında hastanın vital bulguları izlenir.

Göğüs içi sıvı boşaltılması torasentez işleminde komplikasyon riski pnömotoraks, kanama, enfeksiyon ve organ yaralanmalarını içerebilir. Bu risklerin en aza indirilmesi için deneyimli ekip, uygun görüntüleme yöntemleri ve dikkatli teknik uygulanması büyük önem taşır.

Göğüs içi sıvı boşaltılması torasentez sonrası bakım, hastanın nefes darlığı, göğüs ağrısı, ateş veya öksürük gibi belirtiler açısından yakından izlenmesini içerir. İşlem sonrası radyolojik değerlendirme yapılarak olası komplikasyonlar erken dönemde tespit edilir ve tedavi edilir.

TanımGöğüs boşluğunda biriken sıvının (plevral efüzyon) tanı veya tedavi amacıyla iğne ile boşaltılması işlemi.
EndikasyonlarPlevral efüzyon, akciğer enfeksiyonları, malignite, kalp yetmezliği, travma sonrası sıvı birikimi.
KontrendikasyonlarCiddi koagulopati, enfekte cilt alanı, küçük ve lokalize efüzyon, solunum sıkıntısı riski.
Prosedür Öncesi HazırlıkKan testleri (özellikle pıhtılaşma profili), görüntüleme çalışmaları (ultrason, röntgen), hasta bilgilendirmesi ve onam, işlem öncesi aç kalma gereksinimi.
Prosedür SüresiGenellikle 15-30 dakika.
Anestezi TürüLokal anestezi.
Prosedür Adımları1. Hasta pozisyonunun ayarlanması (genellikle oturur pozisyonda)
2. Hedef alanın antiseptik ile temizlenmesi
3. Lokal anestezi uygulanması
4. İğne veya kateterin plevral boşluğa yerleştirilmesi
5. Sıvının drenajı ve laboratuvara gönderilmesi
6. İğne veya kateterin çıkarılması ve alanın kapatılması
KomplikasyonlarPnömotoraks, kanama, enfeksiyon, karaciğer veya dalak yaralanması, pulmoner ödem.
İyileşme SüresiGenellikle birkaç saat; işlem sonrası gözlem gereklidir.
Başarı OranıYüksek; tanısal ve semptomatik rahatlama açısından etkili.
Alternatif TedavilerPlevral kateter yerleştirilmesi, cerrahi drenaj, medikal tedavi (diüretikler), göğüs tüpü yerleştirilmesi.
Türkiye’nin Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Doktoru

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.
Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Torasentez Nedir ?

Torasentez göğüs boşluğunda biriken sıvı veya havanın çıkarılması işlemidir. Bu prosedür lokal anestezi altında gerçekleştirilir. İşlem sırasında göğüs duvarına bir kanül veya içi boş iğne yerleştirilir. Bu yöntem özellikle şu durumlar için önem taşır:

  • Göğüs boşluğunda anormal sıvı birikmesi durumunda,
  • Hava birikimi olan durumlarda,

Torasentez plevral musluk veya iğne torakostomisi gibi farklı isimlerle de anılır. İşlem hem tanı koymak hem de tedavi sağlamak amacıyla kullanılır. Prosedürün uygulanışı hastanın durumuna göre doktor tarafından özenle planlanır. Bu göğüs içi patolojilerin yönetiminde kullanılan bir yöntemdir.

Anatomi ve Fizyoloji İçerisinde Göğüs Boşluğu Dinamikleri

Göğüs boşluğunda sağ ve sol taraf arasında, iç göğüs duvarı ile akciğerler arasındaki alanda bir boşluk yer alır. Bu boşluk normal solunum faaliyetleri sırasında önemli bir role sahiptir. Solunum esnasında bu potansiyel alan akciğer dokularının rahatça genişlemesi ve daralması için gerekli olan kaygan bir yüzey sunar. İçerisinde eser miktarda sıvı bulunan bu boşluk aynı zamanda lenfatik sistem tarafından drenaj işlevi görür. İşlevsel olarak;

  • İnhalasyon sırasında bu sıvı akciğerlerin genişlemesine yardımcı olur.
  • Ekshalasyon sırasında akciğerlerin daralmasını kolaylaştırır.

Bu sıvının varlığı kas-iskelet yapılarıyla akciğer dokusu arasında düşük sürtünmeli bir ortam sağlamakla kalmaz aynı zamanda lenfatik drenajın da bir parçasıdır. Fakat bu sıvının miktarında artış gözlemlendiğinde bu durum çeşitli sağlık problemlerinin bir göstergesi olabilir. Normal şartlar altında dengede olan bu sıvı miktarı patolojik birikimlere işaret edebilir ve bu anormal durumların tanımlanması için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle sıvının hacmi birikim hızı ve kimyasal bileşimi gibi faktörler hastalıkların tanı ve tedavisinde temel veriler olarak değerlendirilir.

7/24 WhatsApp
İçin
Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *Tedavi fiyatları ve süreci hakkında en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Torasentez Uygulamaları

    Torasentez geniş bir endikasyon yelpazesine sahiptir ve hem tanısal hem de tedavi edici amaçlar için kullanılır. Bu işlem aşırı sıvının nedeninin bilinmediği durumlarda tanı koymak amacıyla yapılır. Sıvı hacmi önemli klinik semptomlara yol açtığında ise tedavi edici olarak uygulanır. İşlemin tanısal ya da tedavi edici oluşu çıkarılacak sıvının miktarını ve işlem sırasında alınacak önlemleri belirler.

    Tanısal Torasentez:

    • Genellikle küçük hacimlidir.
    • Tek 20cc ila 30cc şırınga kullanılır.
    • İlk uygulamada sıvıdan laboratuvar ve patoloji analizi için örnek alınır.

    Tedavi Amaçlı Torasentez:

    • Büyük hacimli sıvı çıkarımı yapılır.
    • Birden fazla litre sıvı alınabilir.
    • Sıvının nedeni belirsizse veya değişiklik şüphesi varsa analiz için küçük bir örnek gönderilir.

    Sıvının hızla yeniden birikebileceği durumlar için genellikle bir drenaj sistemi yerleştirilir. Bu durum çeşitli klinik senaryolarda karşımıza çıkabilir:

    • Travma sonucu hemotoraks,
    • Kanser durumlarında malign efüzyon,
    • Kardiyotorasik ameliyat sonrası iyileşme ve inflamatuar durumlar,
    • Siroz veya malabsorpsiyon sendromları gibi metabolik durumlar.

    Ayrıca enfekte olduğu düşünülen sıvı birikimleri enfeksiyon kaynağını ve rezervuarlarını ortadan kaldırmak amacıyla boşaltılmalıdır. Bu işlem enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve hastanın durumunu iyileştirmek için kritik öneme sahiptir.

    Detaylı bilgi ve randevu almak için Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez'e hemen ulaş!

    Torasentez için Kontrendikasyonlar

    Torasentez işlemi belirli durumlar altında uygulanmaması gereken tıbbi bir prosedürdür. Mutlak kontrendikasyon olmamasına rağmen bazı göreceli kontrendikasyonlar bulunur. Bunlar arasında hastanın prosedür için güvenli bir şekilde pozisyon almasını engelleyen koşullar yer alır. Ayrıca bazı koagülasyon bozuklukları da göreceli kontrendikasyon olarak değerlendirilir. Kontrendikasyonlar şu şekildedir:

    • Hastanın prosedür için uygun pozisyon almasını engelleyen durumlar
    • Kontrol edilemeyen koagülasyon bozuklukları bu durumlar şunları içerebilir:
      • İlaçlar veya iatrojenik etkiler yoluyla ortaya çıkan bozukluklar
      • İçsel nedenlerle kontrol altına alınamayan durumlar
    • Prosedürün potansiyel riskleri sağlanacak faydalardan daha ağır basar ise

    Torasentez Öncesi Hazırlıklar

    Torasentez işlemine başlamadan önce hastanın detaylı tıbbi geçmişi öğrenilmelidir. Bu bilgiler işlemin güvenli bir şekilde yürütülmesine olanak tanır. Ardından dikkatli bir fizik muayene yapılmalıdır. Bu aşama müdahalenin yapılacağı bölgenin doğru belirlenmesine yardımcı olur. Ayrıca hastadan onam formu alınması zorunludur. Bu prosedürün hukuki gerekliliklerini yerine getirir.

    • İşaretlenme: İşlem yapılacak taraf ve yer hastanenin invaziv prosedür politikalarına uygun şekilde işaretlenmelidir.
    • Ekipman toplama: İşleme başlamadan önce gerekli tüm tıbbi aletler hazırlanmalıdır.
    • Hastanın izlenmesi:
      • Hastaya nabız oksimetresi takılmalıdır.
      • Kan basıncı ve kalp ritmi işlem boyunca sürekli olarak izlenmelidir.

    Torasentez Tekniği ve Uygulama Adımları

    Torasentez sırasında hasta genellikle sırtüstü ya da oturur pozisyonda hazırlanır. Pozisyon işlemin yapılacağı bölgeye göre belirlenir. Etkilenen taraf, midaksiller veya arka midskapular hat üzerinden seçilir. Yatak başı ultrason cihazı kullanılarak sıvının lokalizasyonu netleştirilir. Bu aşama özellikle az sıvı bulunan hastalar için kritik öneme sahiptir.

    İşlem alanının sterilizasyonu şu adımlarla gerçekleştirilir:

    • Hasta steril koşullar altında hazırlanır.
    • Cilt antiseptik solüsyon ile temizlenir.
    • Lokal anestezi için cilt yüzeyinde küçük bir kabarcık oluşturacak 25 gauge iğne kullanılır.

    Lokal anestezi sonrası daha derin dokulara 20 veya 22 gauge iğne ile anestezi uygulanır. İğne kaburga kenarının hemen üzerine yerleştirilir. İğne veya kateter yerleştirilirken oluşan negatif basınç sıvı çıkışı sağlanana kadar uygulanır.

    İşlem esnasında kullanılan malzemeler:

    • Daha büyük bir iğne veya önceden paketlenmiş kateter,
    • Eğer kateter kit kullanılıyorsa 11 numaralı neşter ile ciltte küçük bir çentik açılır.

    Kateter toraks boşluğuna doğru itilir. Gerekli sıvı miktarı toplandığında iğne çıkarılır veya drenaj sistemi bağlanır. Büyük hacimli sıvı çıkarımı için şunlar kullanılır:

    • Yerçekimi beslemesi,
    • Üç yollu musluk ile seri şırınga çekme yöntemi.

    Kateter çıkarıldıktan sonra kanama riskini minimize etmek için giriş noktasına basınç uygulanır.

    Torasentez Sırasında Meydana Gelebilecek Komplikasyonlar

    Torasentez işlemi sırasında çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. İşlem bölgesinde kanama, ağrı ve enfeksiyon en yaygın sorunlardır. İğnenin kaburgalar arası yüksek bir noktadan girilmesi, kostal damarlar ve sinirlerde hasara yol açabilir. Ayrıca eğer sıvı hızla veya fazla miktarda çıkarılırsa pulmoner ödem riski artar; bu durum akciğerlerin normal fonksiyonunu ciddi şekilde bozabilir.

    • Pnömotoraks: İşlemin en sık rastlanan komplikasyonudur ve vakaların %12-30’unda görülür.
    • Ampiyem ve diğer enfeksiyonlar: İğnenin enfekte dokudan geçmesi durumunda göğüs boşluğunda apse veya ampiyem oluşabilir.
    • İç organ hasarı: Giriş yeri çok aşağıda seçilirse dalak veya karaciğer yaralanabilir.

    İşlem sonrası göğüs tüpü yerleştirme büyük ve ilerleyici pnömotoraks vakalarında gereklidir. Bu durum özellikle mekanik ventilasyon uygulanan hastalarda göz önünde bulundurulmalıdır. Akciğer kayması ve B çizgilerinin kaybolması gibi ultrasonografi bulguları pnömotoraksın erken teşhisinde önem taşır. İşleme başlamadan önce bu tür bir değerlendirme yapılmalıdır.

    Küçük parçaların göğüs boşluğunda kalması nadiren rapor edilmiş olsa da bu durum genellikle trokar üzerinde geriye doğru ilerletilen kateterlerde görülür. Kateter bütünlüğünün korunması için dikkatli bir yöntem izlenmelidir.

    Torasentez Tedavisinin Klinik Önemi

    Torasentez işlemi akciğerleri saran plevra boşluğunda biriken fazla sıvının alınmasıyla semptomları hafifletir. Bu yöntem özellikle ağrı ve nefes darlığı gibi akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyen semptomların kontrol altına alınmasında etkilidir. İşlem sırasında çıkarılan sıvı detaylı bir biyokimyasal ve mikroskopik incelemeye tabi tutulur. Bu inceleme sayesinde:

    • Plevral sıvının karakteristiği belirlenir.
    • Sıvının hücresel yapısı ve kimyasal içeriği analiz edilir.

    Torasentez İşleminde Sağlık Ekibi Yaklaşımları

    Torasentez işlemi multidisipliner bir sağlık ekibi tarafından yürütülür. Bu süreçte doktor işlemin uygulanmasından sorumludur ve en uygun tekniklerle hastanın durumunu iyileştirmeye çalışır. İşlem öncesinde hastaya detaylı bilgilendirme yapılır; olası komplikasyonlar ve işlemin faydaları açıklanır. İşlemin uygulanacağı ortam hastanın güvenliği için özenle hazırlanır ve yeterli anestezi sağlanarak hasta rahatlatılır. İşlem sonrası dönemde ise hemşireler aktif rol alır. Onlar tarafından gerçekleştirilen görevler şunlardır:

    • İşlem sonrası hastanın genel durumunun izlenmesi,
    • Yürüme gibi hafif fiziksel aktivitelerin teşvik edilmesi,
    • Pansuman değişiklikleri hakkında hastaya bilgi verilmesi.

    İşlem sonrasında çekilen göğüs röntgeni ile herhangi bir komplikasyonun olup olmadığı değerlendirilir. Tüm bu süreç boyunca hastaya sürekli bilgi verilir ve ne zaman sağlık uzmanına başvurması gerektiği konusunda yönlendirilir. Bu kapsamlı yaklaşım hastanın iyileşme sürecini hızlandırır ve olası riskleri minimize eder.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Torasentez işlemini göğüs hastalıkları uzmanı yapar. Ayrıca duruma göre anestezi uzmanının desteği alınabilir. Özellikle karmaşık vakalarda girişimsel radyoloji uzmanları da devreye girer. Acil durumlarında ise acil servis doktorları hızlı müdahale gerektiğinde işlemi başlatabilir. Gerekli görüldüğünde göğüs cerrahisi uzmanları da konsültasyon için çağrılabilir.

    Akciğerde sıvı birikmesi röntgende belli olabilir. Ancak genellikle bu durumun doğrulanması için daha detaylı görüntüleme yöntemleri gerekebilir. Röntgen çekimi sıvı birikiminin genel varlığını gösterebilir. Daha kesin sonuçlar elde etmek için tomografi gibi daha ileri görüntüleme tekniklerine başvurulur. Bu yöntemler sıvının miktarı ve yerleşimi hakkında daha fazla bilgi sağlar. Dolayısıyla akciğerdeki sıvı birikiminin varlığı röntgenle anlaşılsa da tam teşhis için ek testler önerilir.

    Torasentez işlemi genellikle 15 ila 30 dakika sürer. Ancak bu süreç boşaltma amacıyla gerçekleştiriliyorsa daha uzun zaman alabilir. İşlem sırasında hasta hareketsiz kalmalıdır.

    Torasentez işlemi sırasında belirlenen düzey genellikle bir interkostal aralıkta yer alır. İşlem vertebral çizginin 5–10 cm lateralinde gerçekleştirilir. Bu kostanın üst sınırının hemen üzerinden yapılır. Eğer ilk denemede sıvı alınamazsa işlem bir alt interkostal aralıktan tekrarlanabilir. Bu şekilde işlem sırasında daha başarılı bir sonuç elde etme olasılığı artar. Her interkostal aralık işlemin uygulanabileceği potansiyel bir nokta olarak değerlendirilir.

    Torasentez sırasında hasta genellikle sırtüstü ya da dik oturur pozisyonda hazırlanır. Dik oturur pozisyonunda hasta kolları desteklenmiş şekilde oturtulur. Oturma imkânı olmayan hastalar için ise efüzyonun altta kalacağı şekilde yan pozisyon tercih edilir. Bu pozisyonlar işlemin daha etkili ve güvenli bir şekilde yapılabilmesi için önemlidir. Her iki durumda da işlem kostanın üst sınırının üzerinden gerçekleştirilir.

    Torasentez ile elde edilen plevral sıvı, öncelikle görünüm (berrak, kanlı, bulanık vb.), hücre sayısı ve tipi (lökosit, eritrosit, mezotel hücreleri), protein, laktat dehidrogenaz (LDH), glukoz ve pH düzeyleri açısından incelenir. Bu temel testler, sıvının transüda (genellikle kalp yetmezliği, siroz gibi sistemik durumlara bağlı) mı yoksa eksüda (genellikle enfeksiyon, kanser, inflamasyon gibi lokal akciğer veya plevra hastalıklarına bağlı) mı olduğunu ayırt etmeye yarayan Light kriterlerinin uygulanmasına olanak tanır. Ayrıca, şüphelenilen duruma göre mikrobiyolojik kültür (bakteri, tüberküloz için), sitoloji (kanser hücrelerinin varlığı) ve bazen amilaz veya trigliserit gibi spesifik testler de istenebilir. Bu incelemeler, plevral efüzyonun nedenini belirlemede ve uygun tedaviyi planlamada kritik öneme sahiptir.

    Torasentez sonrası hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir. Evde, işlem yapılan bölgede hafif bir ağrı veya hassasiyet olması normaldir ve genellikle basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Hastaların ilk 24-48 saat boyunca ağır fiziksel aktivitelerden kaçınması ve dinlenmesi önerilir. Ancak, nefes darlığında artış, şiddetli veya kötüleşen göğüs ağrısı, öksürükle kan gelmesi, 38°C üzerinde ateş, titreme, işlem yerinde aşırı kızarıklık, şişlik, ısı artışı veya akıntı gibi belirtiler gelişirse derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu belirtiler pnömotoraks, enfeksiyon veya kanama gibi komplikasyonların habercisi olabilir.

    Evet, tekrarlayan plevral efüzyonlarda, özellikle altta yatan neden tedavi edilemiyorsa (örneğin bazı kanser türleri), torasentez geçici bir rahatlama sağlar. Daha kalıcı çözümler arasında, plevral boşluğa bir kimyasal madde (talk, tetrasiklin türevleri vb.) verilerek akciğer zarlarının yapışmasını sağlayan ve böylece sıvı birikimini önleyen “plörodez” işlemi bulunur. Bir diğer seçenek, hastanın evde periyodik olarak sıvıyı kendisinin veya bir yakınının boşaltmasına imkan tanıyan, cilt altına yerleştirilen kalıcı (tünelli) plevral kateterlerdir. Nadiren, seçilmiş vakalarda cerrahi yöntemler (örneğin plörektomi) de gündeme gelebilir. Tedavi seçimi, hastanın genel durumu, efüzyonun nedeni ve yaşam beklentisine göre bireyselleştirilir.

    Torasentez işlemi genellikle lokal anestezi altında yapıldığı için ağrı minimal düzeydedir. İşlem öncesinde, iğnenin gireceği cilt bölgesi ve daha derin dokular lidokain gibi lokal anestezik bir ilaçla uyuşturulur. Bu sırada hastalar genellikle kısa süreli bir yanma veya batma hissi duyabilirler. Anestezi etkisini gösterdikten sonra, torasentez iğnesi yerleştirilirken çoğu hasta ağrıdan ziyade bir basınç veya dolgunluk hissi tarif eder. Nadiren, iğne plevraya (akciğer zarı) ulaştığında kısa, keskin bir ağrı hissedilebilir. İşlem boyunca doktor, hastanın rahatını sağlamaya özen gösterir ve gerekirse ek anestezi uygulayabilir.

    Bir torasentez seansında güvenle boşaltılabilecek sıvı miktarı konusunda kesin bir rakam olmamakla birlikte, genellikle tek seferde 2 litreden fazla sıvının boşaltılması önerilmez. Daha fazla miktarda sıvının (özellikle hızla) boşaltılması, “re-ekspansiyon pulmoner ödemi” adı verilen ciddi bir komplikasyona yol açabilir. Bu durum, uzun süre bası altında kalmış akciğerin aniden genişlemesiyle akciğer dokusunda sıvı birikmesi sonucu gelişir ve şiddetli nefes darlığı, öksürük, hipoksi (oksijen yetmezliği) ile karakterizedir. Ayrıca, aşırı sıvı çekilmesi hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü) ve dolaşım dengesizliklerine de neden olabilir. Bu nedenle, doktorlar genellikle sıvıyı yavaş ve kontrollü bir şekilde boşaltmayı veya çok fazla sıvı varsa işlemi seanslara bölmeyi tercih ederler.