Boyun fıtığı, servikal disklerin dejenerasyonu veya travma sonucu yer değiştirmesiyle omurilik veya sinir köküne bası yapmasıdır. Ağrı, uyuşma ve güçsüzlük gibi nörolojik belirtiler verir.

Boyun fıtığı nedenleri arasında yaşlanma, ağır kaldırma, kötü duruş ve boyun travmaları yer alır. Risk faktörlerinin önlenmesi önemlidir.

Boyun fıtığı tanısında fizik muayene ve MR görüntüleme kullanılır. Tedavi, hastanın semptom şiddetine ve nörolojik bulgularına göre belirlenir.

Boyun fıtığı tedavisi konservatif yaklaşımlar, fizik tedavi, ilaçlar, hedefe yönelik enjeksiyonlar ve cerrahi seçenekleri kapsar. Rehabilitasyon süreci önemlidir.

Tanım– Boyun fıtığı (servikal disk hernisi), boyun omurlarındaki disklerin yırtılması veya dejenere olması sonucu jölemsi maddenin dışarı çıkması ve omurilik veya sinir köklerine baskı yapması durumudur.
Belirtiler– Boyun ağrısı

– Omuz, kol ve ellerde ağrı

– Kol veya elde uyuşma ve karıncalanma

– Kas güçsüzlüğü (özellikle kol ve el kaslarında)

– Hareketle artan ağrı

– Baş dönmesi veya dengesizlik (nadiren)

Nedenler– Yaşa bağlı disk dejenerasyonu

– Tekrarlayan boyun hareketleri

– Ani zorlanmalar veya travmalar

– Ağır kaldırma

– Uzun süre kötü duruş pozisyonunda kalma

Risk Faktörleri– İleri yaş

– Masa başı işi veya uzun süre aynı pozisyonda çalışma

– Sigara kullanımı

– Genetik yatkınlık

– Fiziksel travma geçmişi

Teşhis Yöntemleri– Fizik muayene (refleksler, kas gücü ve duyu testleri)

– Manyetik rezonans görüntüleme (MR)

– Bilgisayarlı tomografi (BT)

– Elektromiyografi (EMG) (sinir hasarını değerlendirmek için)

Tedavi SeçenekleriKonservatif Tedavi:

– Ağrı kesiciler ve anti-enflamatuar ilaçlar

– Fizik tedavi ve egzersizler

– Boyunluk kullanımı (geçici süreli)

– Epidural steroid enjeksiyonları

– Nükleoplasti (Regresyon tedavisi)

Cerrahi Tedavi:

– Mikrocerrahi diskektomi

– Endoskopik disk cerrahisi

– Disk protezi (yapay disk yerleştirme)

– Füzyon cerrahisi (ileri vakalarda)

Komplikasyonlar– Kalıcı sinir hasarı

– Kol veya elde kronik ağrı

– Kaslarda güç kaybı

– Nadiren omurilik basısına bağlı ciddi nörolojik sorunlar

Korunma Yolları– Doğru duruş tekniklerini uygulama

– Uzun süre masa başında çalışanlar için düzenli molalar

– Boyun kaslarını güçlendiren egzersizler yapma

– Ağır kaldırmaktan kaçınma

– Ergonomik çalışma ortamı sağlama

İyileşme Süreci– Konservatif tedavi ile 4-6 hafta içinde genellikle iyileşme sağlanabilir.

– Cerrahi sonrası iyileşme süresi 4-12 hafta arasında değişir ve fizik tedavi gerekebilir.

Acil Durum Belirtileri– Şiddetli ve geçmeyen ağrı

– Kolda veya elde ciddi güç kaybı

– İdrar veya dışkı kontrol kaybı (acil tıbbi müdahale gerektirir)

Türkiye’nin Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Doktoru

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.
Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Boyun Fıtığı Nedir?

Boyun fıtığı boyun omurları arasındaki disklerin iç yapısındaki jel kıvamındaki dokunun dış yüzeyde yırtılarak sinir köklerine veya omuriliğe baskı yapması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Genellikle yaşa bağlı olarak diskin dayanıklılığını yitirmesi ya da ani travmalarla meydana gelir. Bu baskı boyun ve kol bölgesinde şiddetli ağrı uyuşma karıncalanma ve kas güçsüzlüğü gibi belirtilere neden olur. Hastalık özellikle orta yaş ve üzerindeki bireylerde sık görülmekte olup hareket kısıtlılığına yol açabilir. İlk tedavi seçenekleri arasında dinlenme fizik tedavi ve ağrı kesici ilaçlar bulunur. Ancak semptomlar ciddi veya kalıcı hale gelirse cerrahi müdahale gerekebilir.

Boyun Fıtığının Nedenleri Nelerdir?

Boyun fıtığının oluşumunda birçok faktör rol oynar ve bu faktörlerin her biri disk yapısında hasar meydana getirerek fıtık oluşumunu tetikleyebilir. Disklerin yapısında zamanla meydana gelen değişimler travmalar yaşam tarzı ve genetik yatkınlık gibi unsurlar boyun fıtığı riskini artıran temel nedenler arasında sayılabilir. Boyun fıtığının başlıca nedenleri şunlardır:

  • Yaşa bağlı değişimler
  • Ani travmalar ya da yaralanmalar
  • Kalıtsal yatkınlık
  • Mesleki zorlanmalar ve yaşam tarzı
  • Sigara kullanımı
  • Hareketsiz yaşam biçimi

Bu nedenlerin dışında kötü postür alışkanlıkları da boyun fıtığı oluşumuna katkıda bulunabilir. Özellikle uzun saatler boyunca başı öne eğerek çalışma telefon veya bilgisayar kullanırken boynu yanlış pozisyonda tutma gibi durumlar diskler üzerinde baskı yaratarak yıpranmayı hızlandırır. Ek olarak fiziksel olarak zorlayıcı spor dallarıyla ilgilenen bireylerde de fıtık riski artmaktadır.

Boyun Fıtığı Ne Kadar Yaygındır?

Bazı demografik özellikler servikal disk hernisi görülme sıklığını etkileyebilir:

  • Kadınlarda daha sık
  • 30-60 yaş arası bireylerde daha yaygın
  • Beyaz ırkta potansiyel risk faktörü

Mesleki açıdan boyun fıtığı ile bazı iş grupları arasında ilişki olduğu düşünülse de kanıtlar sınırlıdır. Tekrarlayan boyun hareketlerinin risk oluşturabileceği düşünülür ancak büyük ölçekli çalışmalarda bu ilişki doğrulanmamıştır. Bununla birlikte sürekli pozisyon değişikliği gerektiren veya başın sabit tutulmasını içeren işlerde çalışan bireyler için CDH riski daha fazla araştırmaya ihtiyaç duymaktadır.

MRI çalışmaları herniasyonun birçok bireyde semptom göstermediğini ortaya koymuştur. Bu bulgu servikal disk hernisinin bireyde her zaman ağrı ya da rahatsızlık yaratmadığını hatta bazı vakalarda rastlantısal olarak fark edildiğini göstermektedir. Çoğu durumda klinik bulgular ile görüntüleme sonuçlarının bir arada değerlendirilmesi önemlidir. Bazı bireylerde semptomlar zamanla kendiliğinden hafiflerken diğerlerinde kalıcı veya kronik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.

Boyun Fıtığının Oluşum Süreci Nasıldır?

Servikal disk herniyasyonu omurlar arasındaki disklerin iç yapısında meydana gelen bozulmalarla başlar. Bu süreçte diskin merkezindeki nükleus pulposus dış tabaka olan annulus fibrosus’taki zayıflama veya yırtılmalardan dışarı çıkar. Fıtıklaşma sürecini tetikleyen ana faktörler dejeneratif değişiklikler ve mekanik baskılarla ilgilidir.

Dejeneratif Değişiklikler:

  • Annulus yırtılmaları
  • Nükleus pulposus’ta proteoglikan kaybı
  • Disk yüksekliğinde azalma

Bu değişiklikler diskin su tutma kapasitesini ve esnekliğini azaltarak dış kuvvetlere karşı daha savunmasız hale getirir. Özellikle annulus fibrosus’ta oluşan küçük çatlaklar diskin yapısını zayıflatır ve fıtıklaşmaya yol açar.

Mekanik Faktörler:

  • Aşırı yük taşıma
  • Ani veya ağır travmalar
  • Kötü duruş alışkanlıkları
  • Tekrarlayan hareketlerin etkisi

Bu faktörler diskin mekanik stres altında kalarak hasar görmesine ve zamanla fıtıklaşmasına neden olur. Diskin iç yapısındaki dejenerasyonun artmasıyla ani hareketler veya travmalar disk materyalinin dışa doğru çıkmasına sebep olabilir.

Servikal disk herniyasyonunda sinir kökleri veya omurilik üzerinde baskı oluşabilir ve bu baskı şiddetli boyun ağrısı kol ağrısı uyuşukluk veya kas zayıflığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Aynı zamanda inflamatuar bir yanıt oluşabilir; bu yanıt sitokinler aracılığıyla ağrının artmasına ve sinirlerin daha da hassaslaşmasına neden olur.

Boyun Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

Boyun fıtığının belirtileri etkilenen sinir köküne bağlı olarak değişiklik gösterir ve çoğunlukla boyun omuz ve kollarda rahatsızlıkla kendini belli eder. Boyun bölgesindeki intervertebral disklerin çevredeki sinirlere baskı yapması sonucu hastalar boyun ve çevre dokularda çeşitli ağrılarla karşılaşabilir:

  • Boyun ağrısı
  • Radiküler ağrı
  • Uyuşma ve karıncalanma
  • Kas zayıflığı
  • Boyun sertliği
  • Baş ağrıları

Etkilenen sinir köklerine göre belirtiler farklılaşabilir. C5 sinir kökünde omuza yayılan ağrı ve deltoid kasında zayıflık görülürken C6 sinir kökünde baş parmak tarafında uyuşma ve biseps kasında güç kaybı yaşanabilir. C7 sinir kökü etkilenirse ağrı orta parmağa kadar uzanır ve triseps kasında zayıflık meydana gelir. C8 sinir kökü etkilenmişse serçe parmak tarafında hissizlik ve kavrama gücünde azalma gözlemlenir.

Boyun fıtığı olan bireyler ilerleyen durumlarda koordinasyon problemleriyle de karşılaşabilirler. Bu özellikle omurilikte ciddi baskı olduğunda ortaya çıkar ve hastanın denge kurmada zorlanmasına sebep olabilir. Ayrıca idrar veya bağırsak problemleri gibi ciddi belirtiler görüldüğünde acil müdahale gereklidir.

Boyun Fıtığı Nasıl Teşhis Edilir?

Boyun fıtığı teşhisi hastanın detaylı bir değerlendirmesiyle yapılır. İlk olarak hastanın yaşadığı belirtiler ve tıbbi geçmişi ayrıntılı olarak incelenir. Özellikle boyun ve kol ağrısı uyuşma karıncalanma ya da kas zayıflığı gibi belirtilerin süresi ve şiddeti önem taşır. Boyun bölgesine yönelik geçmişte yaşanan yaralanmalar veya mesleki riskler gibi faktörler de göz önünde bulundurulur.

Fizik muayene boyun fıtığı tanısında önemli bir adımdır ve nörolojik muayeneyi kapsar. Duyusal ve motor fonksiyonlar kas gücü ve refleksler kontrol edilir. Ayrıca radiküler ağrının doğrulanması amacıyla Spurling testi gibi özel manevralar uygulanır. Boynun hareket açıklığı (ROM) değerlendirilerek hangi hareketlerin ağrıyı tetiklediği incelenir.

Görüntüleme yöntemleri boyun fıtığının kesin tanısında kullanılır ve aşağıdaki teknikler sıklıkla başvurulan yöntemlerdir:

  • MRG
  • BT
  • Röntgen

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) intervertebral disklerin sinir köklerinin ve yumuşak dokuların detaylı görüntülerini sunarak disk herniyonunun büyüklüğünü ve sinirlere olan etkisini görselleştirir. MRG fıtığın kapsamını ve komşu yapılar üzerindeki baskıyı değerlendirmede en etkili yöntemlerden biridir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT) kemik yapılarının ve kalsifiye disklerin değerlendirilmesinde kullanışlıdır. Özellikle MRG’nin mümkün olmadığı durumlarda tercih edilir.

Röntgen her ne kadar yumuşak dokular için sınırlı olsa da omurga hizasındaki yapısal bozuklukları ve dejeneratif değişiklikleri göstermede faydalıdır.

Elektrodiagnostik çalışmalar klinik bulguların yetersiz kaldığı durumlarda ek olarak uygulanır. Elektromiyografi (EMG) ve sinir iletim çalışmaları (NCS) kas ve sinirlerin elektriksel aktivitesini ölçerek sinir köklerine bağlı radikülopatinin diğer nöromüsküler hastalıklardan ayırt edilmesine yardımcı olur.

Boyun Fıtığı Nasıl Tedavi Edilir?

Boyun fıtığının tedavisi belirtilerin hafifletilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla birçok yöntem içerir. Müdahale seçenekleri hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir ve minimal invaziv teknikler sıklıkla tercih edilir. Bu tedavi yöntemleri arasında aşağıdaki prosedürler yer alır:

  • Epidural steroid enjeksiyonu sinir kökü üzerindeki baskıyı hafifletmeye yardımcı olur
  • Seçici sinir kökü blokları belirli sinir köklerini hedefleyerek ağrıyı azaltır
  • Lazer diskektomi
  • Perkütan endoskopik servikal diskektomi (PECD) minimal invaziv bir şekilde fıtıklaşmış diski çıkarır
  • Minimal invaziv omurga cerrahisi (MISS) küçük kesilerle yapılır iyileşme süresini kısaltır
  • İntervertebral disk artroplastisi doğal disk yapısını koruyarak hareketliliği destekler

Bu yöntemlerin her biri hastanın ihtiyaçlarına ve klinik durumuna göre farklı avantajlar sunar. Örneğin seçici sinir kökü blokları radyasyon maruziyetini en aza indirirken etkili ağrı yönetimi sağlar. PECD ve MISS doku hasarını sınırlayarak daha kısa iyileşme süreleri sunar. İntervertebral disk artroplastisi ise hareketliliği koruyarak uzun vadede komşu segment dejenerasyonunu azaltabilir.

Boyun Fıtığının Komplikasyonları Nelerdir?

Boyun fıtığı omurga ve çevresindeki sinir yapılarına yaptığı baskı nedeniyle çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir ve uzun süreli tedavi gerektirebilir. Boyun fıtığının en yaygın komplikasyonları arasında aşağıdaki durumlar yer alır:

Kronik Boyun Ağrısı

  • Radikülopati: Kol boyunca yayılan ağrı uyuşma ve karıncalanma
  • Kas Zayıflığı: Özellikle omuz kol ve ellerde güç kaybı
  • Servikal Miyelopati: Omurilik basısı sonucu koordinasyon kaybı denge sorunları ve yürüme güçlüğü
  • Nörojenik Mesane Bozukluğu: İdrar kaçırma veya idrar tutamama gibi idrar sorunları
  • Refleks Kaybı: El ve kolların reflekslerinde azalma veya kaybolma
  • Hassasiyet Kaybı: Ciltte his kaybı veya azalma

Boyun fıtığının komplikasyonları yalnızca fiziksel değil aynı zamanda psikolojik etkiler de yaratabilir. Sürekli ağrı ve hareket kısıtlılığı bireylerde depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlara yol açabilir. Bu komplikasyonların yönetiminde erken tanı ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması büyük önem taşır. İleri düzey vakalarda konservatif tedavilere yanıt alınamazsa cerrahi seçenekler değerlendirilebilir.

Boyun Fıtığı Tedavisi Ne Zaman Yapılabilir?

Boyun fıtığı tedavisinde girişimsel yöntemler özellikle konservatif tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda önem kazanmaktadır. Hastanın yaşam kalitesini düşüren uzun süreli ağrı ya da nörolojik bozukluklar gibi semptomlar müdahaleyi gerektirebilir. Bazı klinik durumlar hastayı girişimsel tedaviye yönlendirme kararında belirleyicidir:

  • Altı ay süren konservatif tedaviye yanıt vermeyen belirtiler
  • İlerleyen kas güçsüzlüğü veya duyusal kayıplar
  • Myelopati veya spinal kord sıkışması bulguları
  • Sürekli kesilmeyen ve şiddetli ağrı
  • Görüntüleme bulgularının klinik semptomlarla uyumu
  • Non-girişimsel yöntemlerin yetersiz kalması

Boyun Fıtığı Tedavisi Ne Zaman Yapılamaz?

Boyun fıtığı tedavisi her hasta için uygun olmayabilir. Bazı durumlarda tedavinin riskleri beklenen faydadan daha fazla olabileceğinden girişimsel yöntemler önerilmez. Özellikle enfeksiyon kanama bozuklukları ve belirli alerjik reaksiyonlar tedavi sürecinde önemli engeller oluşturur. Epidural steroid enjeksiyonları ve cerrahi müdahale gibi yöntemlerin her birinin kendine özgü bazı kontraendikasyonları vardır.

Genel olarak boyun fıtığı tedavisinde risk teşkil eden durumlar şunlardır:

  • Aktif enfeksiyon
  • Kanama bozuklukları
  • İlaç alerjileri

Epidural steroid enjeksiyonları sırasında dikkat edilmesi gerekenler ise:

  • Omurga instabilitesi
  • Şiddetli omurga darlığı

Cerrahi müdahalelerde göz önünde bulundurulması gereken durumlar şunlardır:

  • Morfogenetik protein (rhBMP) kullanımı
  • Şiddetli osteoporoz

Bireysel faktörler de tedavi sürecini etkileyebilir. Kontrol altına alınmamış diyabet cerrahi sonrası iyileşmeyi zorlaştırırken şiddetli kalp veya akciğer hastalıkları olan bireylerde anestezi riski artar. Hamilelik döneminde ise radyasyon içerikli işlemlerden kaçınılmalıdır çünkü fetüs için ciddi riskler oluşturabilir.

Boyun Fıtığı İyileşme Süreci Nasıldır?

Boyun fıtığı iyileşme süreci uygulanan tedavi yöntemine ve hastanın bireysel özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Minimal invaziv tekniklerin kullanıldığı durumlarda iyileşme süreci genellikle daha kısa ve komplikasyonsuz geçmektedir. Özellikle perkütan endoskopik servikal diskektomi (PESD) gibi minimal invaziv yöntemler boyun fıtığı tedavisinde olumlu sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır. PESD uygulanan hastalarda ameliyat sonrası ağrı daha hızlı hafiflerken hastanede kalış süresi de kısalmaktadır. Bu tür teknikler dokulara daha az zarar verdiğinden iyileşme sürecini hızlandırmakta ve komplikasyon riskini azaltmaktadır.

Rehabilitasyon süreci ise cerrahi sonrası iyileşmeyi destekleyen en önemli adımlardan biridir. Yapılandırılmış bir rehabilitasyon programı dayanıklılığı artırmayı ve sinir dokusunun onarımını desteklemeyi hedeflemektedir. Bu program izometrik güçlendirme esneme hareketleri ve hafif aerobik aktivitelerden oluşmaktadır. Rehabilitasyon sürecinin düzenli ve disiplinli bir şekilde sürdürülmesi ağrı yönetiminde etkinliği artırırken sinir fonksiyonlarını iyileştirme ve kas kuvvetini artırmada önemli katkılar sağlamaktadır.

Perkütan endoskopik yöntemler uygun değilse anterior servikal diskektomi ve füzyon (ASDF) gibi açık cerrahiler devreye girmektedir. Bu teknikler de etkili olmakla birlikte komşu segment dejenerasyonu gibi uzun vadeli bazı riskler içermektedir.

Boyun Fıtığı Nasıl Önlenir?

Boyun fıtığını önlemek için dikkat edilmesi gereken birkaç önemli adım vardır. Sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve günlük rutinde bazı değişiklikler yapmak boyun sağlığını koruma yolunda etkili olacaktır:

  • Duruşu düzeltmek
  • Boyun ve sırt kaslarını güçlendiren egzersizler yapmak
  • Ergonomik çalışma ortamı sağlamak
  • Uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçınmak
  • Doğru tekniklerle ağır cisimleri kaldırmak
  • Aşırı kilodan kaçınmak
  • Sigaradan uzak durmak
  • Yeterince su tüketmek

Bu önlemlerle boyun omurgasını koruyarak boyun fıtığı riskini azaltmak mümkündür. Özellikle masa başı çalışanların doğru oturma pozisyonlarına dikkat etmeleri düzenli aralıklarla hareket etmeleri ve ekran yüksekliklerini göz seviyesinde tutmaları tavsiye edilir. Ayrıca telefon veya tablet kullanırken boynu eğmek yerine cihazları göz hizasında tutmak günlük yaşamda omurga sağlığını destekleyecek bir alışkanlık olarak önerilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Boyun fıtığı belirtileri arasında boyun ağrısı, sertlik ve kas spazmları bulunur. Sinir kökü baskı altındaysa omuza, kola, ele veya parmaklara yayılan keskin veya şok benzeri ağrılar, uyuşma, karıncalanma ve kas zayıflığı görülebilir. Ciddi vakalarda omurilik etkilenirse koordinasyon problemleri, yürümede zorluk ve mesane ya da bağırsak kontrol sorunları yaşanabilir.

Boyun fıtığı, genetik ve çevresel faktörlerden etkilenir. Araştırmalara göre, genetik faktörler boyun diski dejenerasyon riskinin %73’üne kadarını oluşturabilir, bu da fıtığa yol açabilir. Çevresel faktörler, özellikle tekrarlayan boyun hareketleri veya uzun süreli rahatsız edici duruşlar gibi mesleki maruziyetler de boyun fıtığının oluşmasında etkilidir. Bu nedenle genetik önemli bir rol oynasa da yaşam tarzı ve mesleki faktörler de fıtık gelişiminde önemlidir.

Fizik tedavi, boyun fıtığı tedavisinde etkili bir yöntemdir ve çeşitli müdahalelerle belirgin faydalar sağlamaktadır. Mekanik servikal traksiyonun diğer fizik tedavi yöntemleriyle birleştirilmesi, sadece fizik tedaviye kıyasla kısa, orta ve uzun vadede ağrı ve sakatlık üzerinde daha etkili sonuçlar göstermiştir. Sekiz haftalık, tekrarlayan servikal geriye çekme, uzatma ve yan bükme hareketlerini içeren bir egzersiz programı, fıtık hastalarında intervertebral foramen alanlarında önemli iyileşmeler sağlamıştır. Ayrıca konservatif fizyoterapi ile birleştirilen sinir mobilizasyonu, boyun duruşunu düzeltmiş, ağrıyı azaltmış ve işlevselliği artırmıştır. Bununla birlikte, manuel terapi ve egzersizi içeren çok modlu bir tedavi programına mekanik servikal traksiyon eklenmesi, servikal radikülopati hastalarında ağrı, işlev veya sakatlık üzerinde anlamlı ek faydalar sağlamamıştır.

Boyun fıtığı ameliyatı genellikle konservatif tedavilere (fizik tedavi ve ilaçlar) rağmen altı aydan uzun süren şikayetler, ilerleyici nörolojik kayıplar veya miyelopati belirtileri görüldüğünde düşünülür. Konservatif tedavi yöntemleri hastaların %90’ına kadar iyi ile mükemmel arasında sonuçlar verir. Ancak ameliyatın altı aydan fazla ertelenmesi durumunda, özellikle kol ağrısı açısından, ameliyat sonrası sonuçlar daha kötü olabilir. Bu nedenle konservatif yöntemlerin başarısız olduğu veya nörolojik semptomların kötüleştiği durumlarda zamanında cerrahi müdahale önemlidir.

Boyun fıtığını önlemek için günlük yaşamda doğru duruş pozisyonları benimsenmelidir; özellikle kitap okurken, araç kullanırken ve elektronik cihazlarla çalışırken kambur durmaktan kaçınılmalıdır. Boyun ve gövde kaslarını güçlendiren düzenli egzersizler yapmak, omurga stabilitesi ve esnekliği sağlamak için önemlidir. Ağır kaldırırken her zaman doğru teknik kullanılmalı, boyun bölgesine aşırı yük binmesi engellenmelidir. Uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçınılmalı, bu durum kas yorgunluğu ve omurga disklerinin zayıflamasına yol açabilir. Ergonomik düzenlemeler, örneğin destekleyici sandalyeler kullanmak ve bilgisayar ekranlarını göz hizasında ayarlamak boyun gerginliğini azaltabilir. Sağlıklı bir kiloyu korumak da omurga dejenerasyonunu önlemek için önemlidir. Ayrıca sigaradan uzak durulmalıdır; çünkü sigara içmek, disk fıtığı riskini artıran önemli bir faktördür.