Tiroglobulin (Tg), tiroid bezinin tiroid hormonlarını üretmek için kullandığı özel bir proteindir. Tiroglobulin testi ise kandaki tiroglobulin miktarını ölçer; bu test özellikle tiroid kanseri geçiren hastaların durumu hakkında bilgi edinmek ve bazı diğer tiroid bezi rahatsızlıklarını değerlendirmek için yapılır.

Tıbbi AdıTiroglobulin (Tg)
Üretildiği YerTiroid bezi
FonksiyonuTiroid hormonlarının (T3 ve T4) sentezinde yapı taşı görevi görür
Klinik Kullanım AlanlarıTiroid kanseri takibi, tiroid dokusunun varlığını izleme, ablasyon sonrası değerlendirme
Normal Referans AralığıYönteme göre değişir; genellikle <55 ng/mL (tiroidi alınmamış bireylerde)
Yüksekliğinin NedenleriTiroid kanseri nüksü, tiroid iltihapları (tiroidit), Graves hastalığı, toksik nodüler guatr
Düşüklüğünün NedenleriTotal tiroidektomi sonrası, radyoaktif iyot tedavisi sonrası
Test Öncesi HazırlıkTiroglobulin antikorları (TgAb) da birlikte değerlendirilmelidir; interferans yapabilir
İzlem AralığıTiroid kanseri sonrası genellikle 6–12 ay aralıklarla kontrol edilir
Önemli UyarılarTiroglobulin tek başına tanı koydurucu değildir; tiroid antikorları ve görüntüleme ile birlikte değerlendirilmelidir

Yazı İçeriği

Tiroglobulin Tam Olarak Nedir?

Tiroglobulin, tiroid bezimizin içinde yer alan folikül hücreleri tarafından üretilen çok büyük bir proteindir. Yapısında şeker molekülleri de bulunduğu için glikoprotein olarak adlandırılır. Vücudumuzda neredeyse sadece tiroid hücreleri tiroglobulin ürettiği için, tiroid hastalıkları açısından özel bir öneme sahiptir. En temel görevi, T4 ve T3 dediğimiz tiroid hormonlarının üretileceği bir kalıp, bir iskele sağlamaktır.

Tiroglobulin Vücutta Nerede Üretilir?

Tiroglobulin, boynumuzda bulunan tiroid bezinin içindeki minik kesecikleri (folikülleri) oluşturan özel hücreler, yani foliküler hücreler tarafından yapılır. Bu hücreler tiroglobulin üretme konusunda uzmanlaşmıştır. Vücutta başka bir yerde kayda değer miktarda tiroglobulin üretilmez. Bu durum özellikle tiroid bezi alındıktan sonra kanda tiroglobulin bulunmasının, kalan tiroid dokusuna veya hastalığın tekrarına işaret edebilmesi açısından önemlidir.

Tiroglobulinin Temel Görevleri Nelerdir?

Tiroglobulinin iki ana görevi vardır. Birincisi ve en önemlisi, T4 (tiroksin) ve T3 (triiyodotironin) adı verilen tiroid hormonlarının sentezlenmesi için bir temel yapı bir platform oluşturmaktır. Hormonlar bu proteinin üzerinde yapılır. İkinci önemli görevi ise tiroid bezinin iyot depolamasını sağlamaktır. Tiroglobulin, vücudumuzun ana iyot deposu olarak çalışır ve aynı zamanda henüz aktifleşmemiş tiroid hormonlarını da üzerinde saklar.

Tiroglobulin Nerede Depolanır?

Tiroid hücreleri tarafından üretilen tiroglobulin, hücrenin dışına, folikül adı verilen keseciklerin içine salgılanır. Bu keseciklerin içi “kolloid” denilen jel benzeri bir maddeyle doludur. Kolloid, büyük oranda depolanmış tiroglobulinden oluşur. Yani tiroglobulin, kullanılacağı zamana kadar bu kolloid havuzunda bekletilir. Bu tiroid bezinin hormon üretimi için sürekli bir kaynak sağlamasına ve iyot seviyelerindeki dalgalanmalara karşı hazırlıklı olmasına yardımcı olur.

Tiroglobulinin Yapısal Özellikleri Nelerdir?

Tiroglobulin, vücudumuzdaki en büyük proteinlerden biridir. İki aynı alt birimin birleşmesiyle oluşur ve toplam ağırlığı oldukça fazladır (yaklaşık 660 kDa). Her bir alt birim binlerce amino asitten meydana gelir. Ayrıca yapısında bol miktarda şeker zinciri bulunur, bu yüzden glikoprotein olarak sınıflandırılır. Bu büyük ve karmaşık yapı onun hem hormon yapımı hem de iyot depolama görevlerini yerine getirmesi için gereklidir.

Tiroglobulin Yapısındaki Bağlar Neden Önemlidir?

Tiroglobulin proteininin yapısında çok sayıda sistein adı verilen amino asit bulunur. Bu sisteinler, protein zinciri içinde birbirleriyle güçlü kimyasal bağlar kurar. Bu bağlara disülfid köprüleri denir. Monomer başına yaklaşık 60 tane bulunan bu köprüler, tiroglobuline sağlamlık ve kararlılık kazandırır. Bu sayede protein, kolloid içinde yüksek yoğunlukta bozulmadan depolanabilir. Ancak bu kadar çok bağın doğru şekilde kurulması, proteinin katlanma sürecini karmaşık hale getirir.

Tiroglobulin Yapısındaki Tekrarlayan Bölgeler Ne İşe Yarar?

Tiroglobulin protein zinciri, büyük ölçüde belirli amino asit dizilerinin tekrar ettiği yapısal alanlardan (domain) oluşur. Bu tekrarlayan bölgeler (Tip-1, Tip-2, Tip-3 tekrarları gibi) önemlidir çünkü tiroid hormonlarının yapıldığı tirozin amino asitlerini bol miktarda içerirler. Ayrıca proteinin C-ucu kısmında Kolinesteraz Benzeri (ChEL) adı verilen özel bir alan bulunur. Bu ChEL alanı, iki tiroglobulin alt biriminin bir araya gelmesi (dimerleşme) için kritik öneme sahiptir ve proteinin doğru şekilde katlanıp hücre dışına taşınmasına yardımcı olur.

Tiroid Hormonları İçin Gerekli İyot Tiroglobuline Nasıl Eklenir?

Tiroid hormonlarının yapılabilmesi için iyot gereklidir. İlk adım, kandaki iyodürün (iyotun iyon hali) tiroid hücreleri tarafından özel bir taşıyıcı (NIS) aracılığıyla alınmasıdır. Hücre içine giren iyodür, daha sonra kolloid boşluğuna taşınır. Burada, Tiroid Peroksidaz (TPO) adlı bir enzim, iyodürü aktif hale getirir. Aktifleşen iyot, yine TPO enzimi yardımıyla, kolloiddeki tiroglobulin proteininin üzerindeki belirli tirozin amino asitlerine bağlanır. Bu işleme iyotlama veya organifikasyon denir. Sonuçta tiroglobulin üzerinde MIT (tek iyotlu tirozin) ve DIT (iki iyotlu tirozin) oluşur.

T4 ve T3 Hormonları Tiroglobulin Üzerinde Nasıl Oluşur?

Tiroglobulin üzerine iyot eklendikten sonraki adım, bu iyotlu tirozinlerin birleştirilmesidir. Bu işleme “kenetlenme” veya “çiftleşme” (coupling) denir ve yine TPO enzimi tarafından gerçekleştirilir. Eğer iki tane DIT molekülü birleşirse T4 (tiroksin) hormonu oluşur. Eğer bir MIT ve bir DIT molekülü birleşirse T3 (triiyodotironin) hormonu meydana gelir. Oluşan bu T4 ve T3 hormonları, hala tiroglobulin proteinine bağlı durumdadır. Her bir büyük tiroglobulin molekülü üzerinde sadece birkaç tane hormon molekülü üretilir.

Oluşan Tiroid Hormonları Tiroglobulinden Nasıl Salınır?

Tiroglobulin üzerinde sentezlenen ve depolanan T4 ve T3 hormonlarının kana karışması için birkaç adım daha gerekir. Vücudun hormona ihtiyacı olduğunda, TSH hormonu tiroid hücrelerine sinyal gönderir. Hücreler, kolloidden küçük damlacıklar halinde tiroglobulin içeren kesecikleri içeri alır (endositoz). Bu kesecikler, hücre içindeki lizozom adı verilen sindirim organelleriyle birleşir. Lizozomlardaki güçlü enzimler, büyük tiroglobulin proteinini parçalar. Bu parçalanma sonucunda T4 ve T3 hormonları serbest kalır. Serbest kalan hormonlar hücre dışına çıkarak kan dolaşımına katılır.

Tiroglobulin Üretimini Hangi Hormon Kontrol Eder?

Tiroglobulin üretimi ve tiroid hormonlarının salınımı, beyindeki hipofiz bezinden salgılanan Tiroid Uyarıcı Hormon (TSH) tarafından yönetilir. TSH, tiroid bezinin adeta gaz pedalı gibidir. Tiroid hücrelerinin yüzeyindeki özel TSH reseptörlerine bağlanarak hücreyi uyarır. Bu uyarı, tiroglobulin proteininin daha fazla üretilmesini, kandan iyot alımının artmasını ve hormon yapımında görevli enzimlerin (TPO gibi) daha aktif çalışmasını sağlar.

TSH Tiroglobulin ve Tiroidi Nasıl Etkiler?

TSH hormonu, tiroid bezinin çalışmasını birçok yönden uyarır. Tiroglobulin genini aktive ederek daha fazla tiroglobulin proteini sentezlenmesini sağlar. Kandan iyot alımını hızlandırır. TPO ve DUOX gibi hormon yapımında kritik rol oynayan enzimlerin aktivitesini artırır. Ayrıca depolanmış tiroglobulinin hücre içine alınmasını (endositoz) ve parçalanarak (proteoliz) T3 ve T4 hormonlarının kana salınmasını teşvik eder. TSH’nin uzun süreli etkisi tiroid bezinin büyümesine de neden olabilir.

Tiroglobulin ve Tiroid Hormon Seviyeleri Nasıl Dengede Tutulur?

Vücudumuzda tiroid hormon seviyelerini hassas bir dengede tutan bir kontrol mekanizması vardır. Buna Hipotalamus-Hipofiz-Tiroid (HPT) ekseni denir. Beyindeki hipotalamus TRH salgılar, bu da hipofizi uyararak TSH salgılatır. TSH ise tiroidi uyarır. Kandaki T4 ve T3 hormon seviyeleri yükseldiğinde, bu hormonlar beyne ve hipofize geri bildirim yaparak TRH ve TSH salınımını azaltır. Hormon seviyeleri düştüğünde ise bu baskı kalkar ve TSH artarak tiroidi tekrar uyarır. Bu negatif geri bildirim sistemi, hormonların belirli bir aralıkta kalmasını sağlar.

Kanda Neden Az Miktarda Tiroglobulin Bulunur?

Tiroglobulinin büyük çoğunluğu tiroid bezi içindeki kolloidde bulunsa da normalde çok az bir kısmı T3 ve T4 hormonlarıyla birlikte kan dolaşımına sızar. TSH seviyesi yükseldiğinde veya tiroid bezi uyarıldığında (örneğin Graves hastalığında) ya da tiroid dokusu hasar gördüğünde (tiroidit, ameliyat, radyoaktif iyot tedavisi gibi) kana sızan tiroglobulin miktarı artar. Bu nedenle kan tiroglobulin seviyesi tiroid bezinin aktivitesi ve bütünlüğü hakkında dolaylı bilgi verebilir.

Tiroglobulin Testi En Çok Hangi Durumda Kullanılır?

Tiroglobulin testinin en önemli ve yaygın kullanım alanı, farklılaşmış tiroid kanseri (papiller ve foliküler kanser) geçiren hastaların takibidir. Bu kanser türleri tiroglobulin üreten folikül hücrelerinden kaynaklandığı için, tiroid bezi tamamen alındıktan (total tiroidektomi) ve genellikle radyoaktif iyot tedavisi (RAI ablasyonu) uygulandıktan sonra, tiroglobulin seviyesi çok değerli bir tümör belirteci haline gelir. İdeal olarak başarılı bir tedavi sonrası kanda tiroglobulin saptanamaz veya çok düşük seviyelerde olur.

Tiroid Kanseri Ameliyatı Sonrası Tiroglobulin Takibi Neden Önemlidir?

Tiroid kanseri nedeniyle tiroid bezi tamamen alınan ve RAI tedavisi gören hastalarda, düzenli tiroglobulin ölçümü hastalığın durumunu izlemek için kritik öneme sahiptir. Eğer tedavi sonrası tiroglobulin seviyeleri ölçülemeyecek kadar düşükse veya zamanla düşüyorsa, bu genellikle tedavinin başarılı olduğunu ve hastalığın kontrol altında olduğunu gösterir. Ancak tiroglobulin seviyeleri saptanabilir düzeydeyse veya zamanla yükseliyorsa, bu durum vücutta kalan tiroid dokusuna (normal veya kanserli) ya da hastalığın nüksetmesine (tekrarlamasına) işaret edebilir. Bu nedenle takip çok önemlidir.

Tiroglobulin Seviyesi Kanserin Gidişatı Hakkında Bilgi Verir mi?

Evet, tiroglobulin seviyeleri tiroid kanserinin gidişatı ve risk durumu hakkında önemli bilgiler sunabilir. Ameliyat sonrası ölçülen tiroglobulin düzeyi, hastalığın tekrarlama riskini belirlemede yardımcı olur. Ayrıca zaman içindeki tiroglobulin seviyelerinin değişim hızı, yani “tiroglobulin ikiye katlanma süresi” (Tg-DT), hastalığın ne kadar agresif olabileceğine dair bir göstergedir. Kısa ikiye katlanma süreleri genellikle daha endişe verici bir duruma işaret eder. Bu bilgiler tedavi kararlarını yönlendirmede kullanılır.

Tiroglobulin Testinin Başka Kullanım Alanları Var mıdır?

Tiroglobulin testi öncelikle tiroid kanseri takibinde kullanılsa da başka durumlarda da faydalı olabilir. Örneğin hipertiroidi (tiroidin aşırı çalışması) nedenini ayırt etmede yardımcı olabilir. Graves hastalığı veya tiroidit gibi durumlarda Tg seviyesi genellikle yüksekken, dışarıdan aşırı tiroid hormonu alan kişilerde (tirotoksikoz factitia) Tg seviyesi çok düşük olur. Ayrıca doğuştan hipotiroidi (tiroid yetmezliği) olan bebeklerde nedenin tiroid bezinin hiç gelişmemesi mi yoksa yapım bozukluğu mu olduğunu anlamada ve bazı tiroid iltihaplarında (tiroidit) tanıya yardımcı olarak kullanılabilir.

Tiroglobulin Testi Kanser Taraması İçin Uygun mudur?

Hayır, tiroglobulin testi tiroid kanseri taraması veya tiroid nodülünün ilk değerlendirilmesi için uygun bir test değildir. Çünkü tiroid kanseri dışındaki birçok iyi huylu tiroid durumu da (örneğin guatr, nodüller, tiroidit) tiroglobulin seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Bu durum sağlam tiroid bezi olan kişilerde tiroglobulin seviyesinin kanser tanısı için güvenilir olmamasına yol açar. Şüpheli tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde ana yöntem ince iğne aspirasyon biyopsisidir. Tiroglobulin testi daha çok tedavi sonrası takipte anlamlıdır.

Tiroglobulin Kanda Nasıl Ölçülür?

Kandaki tiroglobulin seviyesi genellikle serum adı verilen, kanın pıhtılaştıktan sonraki sıvı kısmından ölçülür. Laboratuvarlarda başlıca iki tür yöntem kullanılır. En yaygın olanı immünoassay (IMA, ECLIA gibi) yöntemleridir. Bu yöntemler tiroglobuline bağlanan özel antikorlar kullanarak ölçüm yapar. Diğer bir yöntem ise Sıvı Kromatografisi-Tandem Kütle Spektrometrisi (LC-MS/MS) tekniğidir. Bu daha yeni yöntem proteinleri parçalayarak doğrudan tiroglobuline özgü parçaları ölçer ve bazı test sorunlarını aşmaya yardımcı olabilir.

Tiroglobulin Test Yöntemleri Arasındaki Farklar Nelerdir?

İmmünoassay (IMA) yöntemleri yaygın, hızlı ve genellikle çok hassastır. Ancak birazdan bahsedeceğimiz tiroglobulin antikorları (TgAb) gibi bazı maddelerden etkilenebilirler. LC-MS/MS yöntemi ise bu antikorlardan etkilenmez çünkü ölçümden önce hem tiroglobulini hem de antikorları parçalar. Bu özelliği sayesinde TgAb varlığında daha güvenilir bir sonuç verebilir. Ancak LC-MS/MS yöntemi genellikle IMA kadar hassas değildir, yani çok çok düşük tiroglobulin seviyelerini ölçemeyebilir ve her laboratuvarda bulunmayabilir.

Tiroglobulin Testinin Hassasiyeti Neden Önemlidir?

Özellikle tiroid kanseri takibinde, testin çok düşük tiroglobulin seviyelerini bile doğru bir şekilde ölçebilmesi yani hassasiyeti çok önemlidir. “Fonksiyonel duyarlılık” veya “ölçüm limiti” denen değer, bir testin güvenilir olarak ölçebildiği en düşük miktarı gösterir. Yeni nesil “yüksek duyarlılıklı” (hsTg) testler, çok düşük (örneğin 0.1-0.2 ng/mL’nin altı) tiroglobulin seviyelerini bile saptayabilir. Bu hastalığın çok erken evrede fark edilmesine veya tedaviye verilen yanıtın daha iyi değerlendirilmesine olanak tanır.

Tiroglobulin Test Sonuçlarını Neler Etkileyebilir?

Tiroglobulin test sonucunun doğruluğunu etkileyebilen bazı faktörler vardır. Bunlara test girişimi veya interferans denir. En önemlisi ve en sık karşılaşılanı, hastanın kanında tiroglobulin antikorlarının (TgAb) bulunmasıdır. Ayrıca heterofil antikorlar adı verilen başka antikorlar veya yüksek dozda alınan B7 vitamini (Biotin) gibi maddeler de bazı test yöntemlerini etkileyebilir. Bu nedenle test sonuçlarını yorumlarken bu olası etkileşimleri göz önünde bulundurmak gerekir.

Tiroglobulin Antikorları (TgAb) Testi Nasıl Etkiler?

Tiroglobulin antikorları (TgAb), bağışıklık sistemimizin yanlışlıkla kendi tiroglobulin proteinimize karşı ürettiği antikorlardır. Eğer bir kişinin kanında bu antikorlar varsa, yaygın kullanılan immünoassay (IMA) testlerini yanıltabilirler. TgAb, testin tiroglobulini doğru bir şekilde ölçmesini engeller ve genellikle sonucun olduğundan daha düşük çıkmasına, hatta hiç saptanamamasına neden olabilir. Bu durum özellikle kanser takibinde, var olan bir hastalığın gözden kaçmasına yol açabileceği için çok önemlidir. Bu yüzden her tiroglobulin testiyle birlikte TgAb seviyesi de ölçülmelidir.

Diğer Faktörler Tiroglobulin Testini Etkiler mi?

Evet, TgAb dışında başka faktörler de nadiren de olsa tiroglobulin testini etkileyebilir. Heterofil antikorlar (örneğin HAMA), testteki reaktiflere bağlanarak sonucun yanlışlıkla yüksek çıkmasına neden olabilir. Bazı laboratuvar testlerinde kullanılan biyotin (B7 vitamini), özellikle yüksek dozlarda takviye olarak alınıyorsa, test sonucunu etkileyebilir. Bu nedenle testten önce biyotin alımını kesmek gerekebilir. Çok nadiren, tiroglobulin seviyesi aşırı yüksek olduğunda “hook etkisi” denilen bir durumla sonuç paradoksal olarak düşük çıkabilir.

Sağlıklı Bir Kişide Normal Tiroglobulin Değeri Ne Olmalıdır?

Tiroid bezi normal çalışan ve sağlıklı olan kişilerde kanda bir miktar tiroglobulin bulunması normaldir. “Normal” kabul edilen değer aralığı laboratuvardan laboratuvara ve kullanılan test yöntemine göre biraz değişebilir. Genellikle yetişkinler için üst sınır 30-55 ng/mL civarındadır. Ancak çoğu sağlıklı insanda değerler bu üst sınırdan daha düşüktür, ortalama 5-14 ng/mL aralığında olabilir. Tiroid bezinin büyüklüğü, yaş, cinsiyet gibi faktörler de normal seviyeyi etkileyebilir.

Tiroid Kanseri Takibinde Tiroglobulin Sonuçları Nasıl Değerlendirilir?

Tiroid bezi tamamen alınmış ve RAI tedavisi görmüş bir hastada tiroglobulin sonucunu yorumlamak çok farklıdır. Bu durumda amaç tiroglobulin seviyesinin saptanamayacak kadar düşük olmasıdır (genellikle <0.1-0.2 ng/mL). Bu seviye, hastalığın büyük olasılıkla tamamen ortadan kalktığını gösterir. Eğer seviye saptanabilir düzeydeyse veya yükseliyorsa, bu durum kalıntı hastalık veya nüks şüphesi doğurur. Sonucun yorumlanmasında TSH seviyesi ve TgAb varlığı da dikkate alınır.

Yüksek Hassasiyetli Tiroglobulin (hsTg) Testi Takipte Ne Sağlar?

Yüksek hassasiyetli tiroglobulin (hsTg) testleri, çok düşük Tg seviyelerini (0.1-0.2 ng/mL altı) bile güvenilir bir şekilde ölçebildiği için tiroid kanseri takibinde önemli bir avantaj sağlar. Özellikle düşük riskli hastalarda, TSH baskılaması altındayken (tiroid hormonu ilacı kullanırken) yapılan hsTg ölçümünün saptanamaz düzeyde olması, genellikle hastalığın tekrarlama riskinin çok düşük olduğunu gösterir. Bu sayede TSH uyarımı gibi ek testlere gerek kalmadan güvenli bir takip yapılabilir.

Uyarılmış Tiroglobulin Testi Nedir ve Ne Zaman Gerekir?

Uyarılmış tiroglobulin testi, TSH seviyesini yapay olarak yükselterek (tiroid ilacını keserek veya dışarıdan TSH enjeksiyonu yaparak) tiroglobulin ölçümü yapmaktır. TSH yükselince, eğer vücutta tiroglobulin üreten hücre (normal veya kanserli) kalmışsa, bunlar daha fazla tiroglobulin salgılar. Bu test, normal TSH seviyelerinde saptanamayan çok düşük miktardaki hastalığı ortaya çıkarmada daha hassastır. Ancak hsTg testlerinin yaygınlaşmasıyla, özellikle düşük riskli hastalarda rutin kullanımı azalmıştır. Daha çok ilk risk değerlendirmesi veya şüpheli durumlarda kullanılır.

Tiroglobulin Test Sonuçlarındaki Değişim Neden Önemlidir?

Tiroid kanseri takibinde tek bir tiroglobulin sonucundan ziyade, zaman içindeki değişim yani trend çok daha önemlidir. Aynı laboratuvar ve aynı test yöntemiyle yapılan seri ölçümlerde tiroglobulin seviyesinin giderek yükselmesi, mutlak değer ne olursa olsun, hastalığın tekrarladığına veya ilerlediğine dair güçlü bir işarettir. Tam tersine, seviyelerin zamanla düşmesi veya saptanamaz düzeyde kalması olumlu bir göstergedir. Bu nedenle düzenli takip ve sonuçların karşılaştırılması hayati önem taşır.

Tiroglobulin Antikorları Pozitif Olan Hastalarda Takip Nasıl Yapılır?

Eğer hastanın kanında tiroglobulin antikoru (TgAb) varsa, standart immünoassay (IMA) yöntemleriyle ölçülen tiroglobulin sonucu güvenilir değildir çünkü büyük ihtimalle yanlış düşük çıkacaktır. Bu durumda LC-MS/MS yöntemiyle tiroglobulin ölçümü daha doğru bilgi verebilir, ancak yine de dikkatli yorumlanmalıdır. Daha da önemlisi, bu hastalarda tiroglobulin yerine TgAb seviyesinin kendisi takip edilir. Tedavi başarılıysa TgAb seviyelerinin zamanla düşmesi beklenir. TgAb seviyelerinin sabit kalması veya yükselmesi ise hastalık şüphesini artırır.

Tiroglobulin Testi Diğer Tiroid Hastalıklarında Nasıl Yorumlanır?

Tiroid kanseri dışındaki durumlarda tiroglobulin yorumu farklıdır. Örneğin dışarıdan tiroid hormonu alarak hipertiroidiye neden olan birinde (tirotoksikoz factitia) tiroglobulin seviyesinin çok düşük olması beklenir, çünkü kendi tiroid bezi baskılanmıştır. Doğumsal tiroid yetmezliğinde (konjenital hipotiroidizm) tiroglobulinin hiç olmaması tiroid bezinin yokluğuna (agenezi), yüksek veya normal olması ise bezin var ama çalışmıyor olmasına (dishormonogenez) işaret edebilir. Subakut tiroidit gibi iltihaplı durumlarda ise tiroid dokusundan sızıntı nedeniyle başlangıçta Tg seviyesi çok yüksek olabilir.

Tiroglobulin Antikorları Kanser Takibinde Nasıl Kullanılır?

TgAb’nin tiroglobulin testini yanıltması kötü bir durum olsa da TgAb seviyesinin kendisi tiroid kanseri takibinde dolaylı bir belirteç olarak kullanılabilir. Mantık şudur; tiroglobulin üreten tüm hücreler (normal ve kanserli) vücuttan temizlendiğinde, bağışıklık sistemini uyaran Tg antijeni ortadan kalkar ve zamanla TgAb üretimi de azalır, seviyeler düşer. Bu nedenle TgAb pozitif hastalarda, TgAb seviyesindeki düşüş iyiye işaretken, seviyelerin sabit kalması veya artması hastalık şüphesini devam ettirir. Bu yüzden TgAb seviyelerinin düzenli takibi önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir