Hemanjiom yenidoğanların yaklaşık %2 ila 3 ünde görülen iyi huylu bir damar büyümesidir. Özellikle prematüre bebeklerde daha yaygındır. Bu sağlık durumu genellikle baş ve boyun bölgesinde ortaya çıkar. Ancak vücudun diğer bölgelerinde de gelişebilir. Tedavi gerekliliği hemanjiomun büyüklüğü konumu ve gelişim hızına bağlı olarak değerlendirilir. Modern tıp lazer ve cerrahi gibi çeşitli etkili tedavi yöntemleri sunar. Her durumda en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için doktorlar dikkatli bir değerlendirme yapar.
Yenidoğanlarda olanlar ilk birkaç yılda gerileyebilir, daha ileri dönemlerde çıkıp ilerleyenler, şişlik oluşturup şikayete neden olanlarsa tedavi gerektirir.
Hemanjiom Nedir Ve Nasıl Oluşur?
Hemanjiyom iyi huylu bir tümördür ve kanserli olmayan yapıdadır. Çoğunlukla bebeklerde görülür ve hayatın ilk haftalarında belirmeye başlar. Genellikle kırmızı veya mor bir doğum lekesi şeklinde cilt üzerinde görülür; fakat karaciğer gibi iç organlarda da ortaya çıkabilir. Bu sağlık sorunu vücudun çeşitli yerlerinde görülebilir. En sık rastlanan bölgeler:
- Yüz
- Kafa derisi
- Göğüs
- Sırt
- Kol ve bacaklar
Anormal kan damarlarında küçük gölcükler şeklinde kan birikimiyle meydana gelir. Kan damarlarının bu anormal büyümesi genellikle gebelik sırasında damarların düzgün oluşmamasından kaynaklanır. Yetişkinlerde ise bazen bir yaralanma sonrası veya çeşitli hastalıkların ardından gelişebilir. Ancak bu durumların kesin nedenleri tam olarak bilinmez. Her hemanjiyom vakası farklılık gösterebilir ve büyüme oranları değişkenlik arz eder. Hemanjiyomların gelişimi üzerine yapılan araştırmalar devam etmektedir.
Hemanjiom Belirtileri Nelerdir?
Hemanjiyom belirtileri türüne ve yerleşim yerine göre farklılık gösterir.
Görünüm:
- Yüzeysel hemanjiyomlar cilt üzerinde parlak kırmızı, kabarık, pütürlü lezyonlar olarak belirir; bu lezyonlar genellikle “çilek lekesi” olarak tanımlanır.
- Derin hemanjiyomlar cildin altında mavimsi ve şişmiş bir görünüme sahiptir.
- Karma hemanjiyomlar ise yüzeysel ve derin özelliklerin bir araya geldiği durumlardır.
Büyüme ve gelişim sürecine gelince hemanjiyomlar genellikle doğumdan sonraki ilk haftalarda kendini gösterir. İlk birkaç ay içinde hızlı bir büyüme gösterirler ve bu büyüme 5-8 ay civarında yavaşlamaya başlar. Çoğu hemanjiyom çocuk 5-10 yaş arasına geldiğinde doğal olarak küçülmeye başlar. Bu süreç hemanjiyomun türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Özellikle büyük veya stratejik yerlerde bulunan hemanjiyomlar görünüm ve fonksiyonel problemlere yol açabilir.
Hemanjiom Türleri Nelerdir?
Hemanjiom çeşitleri bulundukları bölgeye ve özelliklerine göre farklılık gösterir. Yüzeyel hemanjiomlar ciltte çilek lekesi gibi parlak kırmızı renklerde belirir. Derin hemanjiomlar ise cildin alt katmanlarında oluşur ve mavimsi-mor renk alabilir. Bu iki tipin birleşiminden oluşan karma hemanjiomlar hem cildin üst tabakasını hem de daha derin dokularını etkileyebilir. Infantil hemanjiomlar çocuklarda en sık rastlanan tip olup genellikle doğumdan kısa bir süre sonra görülür ve birkaç yıl içinde küçülmeye başlar. Doğumsal hemanjiomlar doğum anında belirgin olup hızlı veya hiç küçülmeyen tipleri bulunur. Kavernöz hemanjiomları yetişkinlerde gövdede küçük kırmızı noktalar şeklinde gruplar halinde ortaya çıkar. Kas içi hemanjiomlar kas dokusu içinde gelişir ve aktiviteyle artan ağrıya neden olabilir. Kemik hemanjiomları ise çoğunlukla asemptomatik olup sıklıkla kafatası ve omurga bölgesinde bulunur. İç organ hemanjiomları karaciğer ve bağırsak gibi organlarda bulunur ve genellikle belirtisizdir. Segmental hemanjiomlar büyük boyutlarda olup vücudun geniş bir alanına yayılabilir ve yüksek komplikasyon riski taşır. Bu çeşitlilik hemanjiomların tanı ve tedavi süreçlerinde önemli bir faktördür.
Hemanjiom Kimlerde Daha Sık Görülür?
Hemanjiomlar bazı gruplarda daha sık görülme eğilimindedir. Özellikle bebeklerde bu durum sıklıkla karşımıza çıkar. Yenidoğanların yaklaşık yüzde beşi bu durumdan etkilenir ve bu oran kız bebeklerde erkek bebeklere kıyasla üç kat daha fazladır. Ayrıca prematüre doğan ve düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerde hemanjiom gelişme riski artar.
- Yenidoğan bebekler
- Kız bebekler
- Erken doğan bebekler
- Düşük doğum ağırlıklı bebekler
- Açık tenli bebekler
Yetişkinlerde ise durum farklıdır. Genellikle 30 yaşından sonra hemanjiomlar görülmeye başlar. Kadınlarda özellikle hormon replasman tedavisi alan veya hamile kalanlarda karaciğer hemanjiomları erkeklere kıyasla daha yaygındır. Bu durum östrojenin etkisine bağlıdır.
- 30 yaş üstü yetişkinler
- Özellikle kadınlar
- Hormon replasman tedavisi alanlar
- Hamile kadınlar
Yaşlı yetişkinlerde de hemanjiomlar yaygındır. 60 yaşın üstündeki kişilerin yarısından fazlasında en az bir hemanjiom bulunur. Bu hemanjiomlar genellikle küçük boyutlardadır ve sıklıkla iç organlarda yer alır.
Bu gruplar hemanjiom gelişme olasılığı daha yüksek olan bireylerdir. Her durumda doktorlar hastaların özelliklerine göre en uygun tedavi yöntemlerini belirler.
Hemanjiom Nasıl Teşhis Edilir?
Hemanjiomların teşhisi genellikle görsel muayeneler ve özel görüntüleme testleriyle yapılır. Yüzeyde yer alan hemanjiomlar doktorun fiziksel muayenesi sırasında kolaylıkla fark edilir. Doktorlar bu tür hemanjiomları sadece dış görünüşlerine bakarak tanımlayabilir. Daha derin ve belki de iç organlarda bulunan hemanjiomlar için ise daha detaylı incelemeler gereklidir. Bu tür vakalarda tanıyı desteklemek ve diğer sağlık sorunlarını dışlamak adına çeşitli görüntüleme yöntemleri devreye girer:
Ultrason:
Doku altı hemanjiomların yerini ve boyutunu belirlemek için kullanılır.
Bilgisayarlı Tomografi (BT) Taramaları:
Hemanjiomun çevre dokulara olan etkisini değerlendirir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI):
Hem yüzeydeki hem de derin dokulardaki hemanjiomların detaylı görüntülerini sağlar.
Her ne kadar çoğu hemanjiom gözlemlenerek tanı konsa da şüpheli veya karmaşık durumlarda biyopsi yapılarak tanı kesinleştirilebilir.
Hemanjiom Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hemanjiom tedavisi lezyonun konumuna büyüklüğüne ve semptomlarına göre çeşitlenir. Çeşitli girişimsel yöntemler hemangiomanın yönetiminde kullanılır. Bu yöntemlerden biri Transarterial Embolizasyon’dur. Hemangiomu besleyen arterlere embolik ajanlar enjekte edilerek tümörün küçülmesi sağlanır. Özellikle semptomatik hepatik hemangiomlarda bu yöntem tercih edilir. Ayrıca Transarterial Kemoembolizasyon daha agresif hemangiomlar için etkili bir seçenektir ve embolizasyon kemoterapi ile birleştirilir.
Skleroterapi:
Çok basit, kısa süreli, hemen hemen riski olmayan bir yöntemdir, aynı varislerde olduğu gibi hava ile karıştırılmış polidokanol küçük bir iğne ile lezyon içine enjekte edilir. Lezyon yok olmaz ancak büzüşür, en önemlisi de hastanın şikayetleri tama yakın azalır. Ancak lezyon boyutuna göre çok sayıda tekrar gerekir.
Propranolol Tedavisi:
Propranolol beta blokerler arasında yer alır ve özellikle infantil hemangiomların tedavisinde tercih edilir.
Radyofrekans Ablasyonu:
Minimal invaziv bir yöntem olan bu teknik radyofrekans enerjisini kullanarak tümör hücrelerini yok eder ve cerrahi müdahaleye uygun olmayan vakalar için uygundur.
Cerrahi Rezeksiyon komplikasyon riski yüksek veya hızla büyüyen hemangiomlar için düşünülen bir yöntemdir.
Hemanjiomun Risk Faktörleri Nelerdir?
Hemanjiomun oluşum riskini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Kız bebekler erkeklere kıyasla bu duruma daha sık rastlanır. Beyaz ırka mensup bebeklerde görülme oranı daha yüksektir. Ayrıca erken doğum ve düşük doğum ağırlığı da risk faktörleri arasındadır. Aile geçmişi bu sağlık sorununun ortaya çıkma olasılığını artırabilir. Birden fazla çocuk bekleyen annelerde de hemanjiom daha yaygındır. Gebelik komplikasyonları özellikle plasenta previa ve preeklampsi riski yükselten diğer önemli faktörlerdir. Anne yaşının ileri olması da bu duruma katkıda bulunabilir. Karaciğer hemanjiomlarına gelince:
Yaş:
Genellikle 30 ila 50 yaş arasında görülür.
Cinsiyet:
Kadınlarda daha sık teşhis edilir.
Hamilelik:
Bu dönemdeki hormonal değişiklikler hemanjiomların büyümesini tetikleyebilir.
Hormon Replasman Tedavisi:
Bu tedavinin kullanımı da riski artırabilir.
Hemanjiom Ve Diğer Cilt Lezyonları Nasıl Ayırt Edilir?
Hemanjiomlar cilt üzerinde belirgin farklar gösterir ve diğer damarsal lezyonlardan ayırt edilmeleri mümkündür. Bu lezyonlar genellikle infantil ve konjenital olmak üzere iki ana tipe ayrılır. Her iki tip de belirli özellikler gösterir ve klinik değerlendirme ile teşhis edilir.
Görünüm ve Büyüme Şekli:
- Infantil hemanjiomlar parlak kırmızı kauçuksu yapıda kabarıklıklar şeklinde görülür veya düz kırmızı lekeler olarak belirir.
- Bu lezyonlar hayatın ilk haftalarında ortaya çıkar ilk yıl içinde hızlı bir büyüme gösterir ve genellikle on yaşına kadar yavaşça geriler.
- Konjenital hemanjiomlar ise doğumda zaten tam olarak oluşmuş haldedir veya ilk yıl içinde hızla küçülür ya da büyüklüklerinde bir değişim olmaz.
Renk ve Doku:
- Genellikle kırmızıdan maviye renk skalasında değişir; çoğunlukla yumuşak dokudadır.
- Yüzeyel hemanjiomlar parlak kırmızı renkte olurken daha derin yerleşimli olanlar mavimsi renkte ve süngerimsi dokuda olabilir.
Yerleşim ve Belirtiler:
- Sıklıkla yüz, kafa derisi, göğüs veya sırt gibi bölgelerde görülür.
- Genellikle ağrısızdır ancak kritik anatomik bölgelerde yer aldığında komplikasyonlara yol açabilir.
Diğer damarsal lezyonlarla karşılaştırıldığında hemanjiomlar büyüme ve gerileme evreleri ile dikkat çeker. Arteriovenöz malformasyonlar gibi bazı damarsal lezyonlar ise büyüme oranları sabit kalır veya çok yavaş büyür. Bu lezyonlar potansiyel komplikasyonları nedeniyle sıklıkla tıbbi müdahale gerektirir.
Hemanjiomun İyileşme Süreci Nasıldır?
Hemanjiom tedavisi sonrası iyileşme süreci tedavi türüne göre farklılık gösterir. Transarterial embolizasyon sonrasında hastalar genellikle ilk hafta içinde normal yaşamlarına dönebilirler. İlk dönemde meydana gelen ağrılar uygun ilaçlarla kontrol altına alınır ve hastalar düzenli olarak izlenir.
İlk İyileşme: İşlem sonrasında oluşan ağrı ve hafif ateş
Takip: Düzenli kontrol ve görüntülemeler
Uzun Vadeli: Hemanjiomun küçülmesiyle semptomlarda azalma
Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda hastalar ameliyat sonrası birkaç gün hastanede kalabilir. Ağrı kontrolü ve yara bakımı bu süreçte kritik öneme sahiptir.
İlk İyileşme: Ameliyat sonrası hastanede kalış
Takip: Enfeksiyon belirtileri için düzenli ziyaretler
Uzun Vadeli: Tam iyileşme ve aktivitelere dönüş
Propranolol tedavisi cerrahiye alternatif bir yöntemdir ve genellikle birkaç hafta içinde etkisini göstermeye başlar. İlk izleme doz ayarlamaları ve yan etkilerin yönetilmesi için önemlidir.
İlk İyileşme: İlk birkaç hafta içinde etkiler
Takip: İlerlemenin izlenmesi
Uzun Vadeli: Dozajın azaltılmasıyla tedavi süresi
Lazer tedavisi genellikle tedavi bölgesinde hafif ağrı ve kızarıklıkla hızlı iyileşme sağlar. Birden fazla seans gerektirebilir ve tam iyileşme birkaç hafta sürebilir.
İlk İyileşme: Tedavi sonrası kızarıklık ve hafif ağrı
Takip: Cildin yanıtının değerlendirilmesi
Uzun Vadeli: Bölgenin tamamen iyileşmesi
Skleroterapi hemanjiom içine sklerozan madde enjekte edilmesini içerir ve ilk iyileşme genellikle enjeksiyon sonrası oluşur. Uygun iyileşme ve tedavinin etkinliğinin sağlanması için takip ziyaretleri gerekir. Tedavi 5 dk sürer hasta yürüyerek gider, 3-4 haftada bir tekrarlanabilir.
İlk İyileşme: Enjeksiyon sonrası ağrı ve şişlik
Takip: Birkaç hafta aralıklarla seanslar
Uzun Vadeli: Hemanjiomun küçülmesi ve sonuçların belirginleşmesi

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu, 2020 yılında profesör oldu. Birçok uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olup, 150’den fazla bilimsel yayını ve 1500’ün üzerinde atıfı bulunmaktadır. Şu an Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar