Guatrın ameliyatsız tedavisi, tiroid bezindeki büyümenin cerrahiye gerek kalmadan ilaç veya girişimsel yöntemlerle kontrol altına alınmasını amaçlar. Tedavi seçimi, guatrın nedeni, boyutu ve hastanın genel durumuna göre yapılır.

İlaç tedavisi, tiroid hormonlarını dengeleyerek bezin küçülmesini sağlar. Hipotiroidi durumunda hormon replasmanı, hipertiroidide ise hormon üretimini baskılayan ilaçlar kullanılır. Düzenli takip sürecin başarısında etkilidir.

Radyofrekans ablasyon, sıcak veya soğuk nodüllerin minimal invaziv yöntemlerle küçültülmesini sağlar. Bu yöntem, cerrahiye uygun olmayan hastalarda tercih edilir ve iyileşme süresi kısadır.

Radyoaktif iyot tedavisi, tiroid dokusunu küçültmek için kullanılır. Özellikle toksik nodüler guatr ve hipertiroidi vakalarında etkilidir. Tedavi öncesi ve sonrası tiroid fonksiyon testleri yapılmalıdır.

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.

Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Özgeçmiş Makaleler

Ödüller Yorumlar

Ameliyatsız Guatr Tedavisinde Radyofrekans ve Mikrodalga Ablasyon Yöntemleri

Tiroid nodüllerinin tedavisinde ameliyatsız yöntemler arasında radyofrekans ve mikrodalga ablasyon öne çıkar. Radyofrekans ablasyon, 2006 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Ardından 2010 yılında mikrodalga ablasyon da tedavi seçenekleri arasına eklenmiştir. Her iki yöntem de hastalar için ağrısız ve günlük hayata hızla dönüş imkanı sunar. Bu tedavi yöntemleri:

• Yüksek hasta memnuniyet oranlarına sahiptir.
• Güvenli ve etkili bir alternatif olarak kabul edilir.
• Dünya çapında birçok bilimsel makalede yer almıştır.

Mikrodalga daha yüksek enerji verir ve daha büyük nodüller tedavi edilebilir.

Ameliyatsız Guatr Tedavi Yöntemlerinin Uygulanabilirliği

Bu yöntem, özellikle semptomatik tiroid nodüllerinde etkilidir. Hastalar sıklıkla ağrı, bası hissi ve yutkunma güçlüğü gibi belirtiler yaşarlar. Ayrıca nefes darlığı ve öksürük gibi sorunlar da görülebilir. Tiroid hormonlarında dengesizlikler ve kozmetik kaygılar da bu tedavi yönteminin uygulanma nedenleri arasındadır. Özellikle belirtilen durumlarda uygulanabilir:

• İki santimetre ve üzeri boyutundaki nodüllerde (8-10 cm üzeri nodüllerde iki seans gerekebilir)
• İki cm altında papiller kanserler
• Tekrarlayan papiller tiroid kanseri vakalarında
• Lenf nodu tutulumu gözlenen durumlarda
• Soğuk veya sıcak (toksik) nodül
• Paratiroid adenomu

Son araştırmalar, küçük boyutlu papiller tiroid kanserlerinde bu yöntemin güvenle kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu tedavi, belirtilen özelliklere sahip hastalarda başarıyla uygulanmaktadır.

Ameliyatsız Guatr Tedavisi: İşlem Adımları

Tiroid nodüllerinin ameliyatsız tedavisinde ultrason eşliğinde gerçekleştirilen mikrodalga yakma yöntemi, etkili bir çözüm sunar. İlk olarak, boyun bölgesi lokal anestezi ile uyuşturulur. Daha sonra, ince bir iğne tiroid dokusuna yönlendirilir. İşlem sırasında, iğne ucundan kontrol edilen alternatif akımlar yoluyla nodül içinde ısı artışı sağlanır. Bu ısı artışı, nodülün zaman içinde küçülmesine yol açar. Yakma işlemi esnasında sürekli ultrason görüntülemesi yapılarak nodüller yakılır, normal kısımlar sağlam  bırakılır.

İşlemin ana adımları:

• Boyun bölgesinin uyuşturulması,
• Ultrason rehberliğinde iğnenin yerleştirilmesi,
• Isı ile nodülün tedavi edilmesi.

Sonuç olarak, tedavi edilen nodüller birinci aydan itibaren küçülmeye başlar, 3 ay gibi %40-50, bir yıl sonunda %80-90 hacim kaybı olur. Bu yöntem, hastaların günlük yaşamlarına ertesi gün dönmelerini sağlar ve ameliyat izi bırakmaz.

Ameliyatsız Guatr Tedavisinin Faydaları

Ameliyatsız guatr tedavisi, tiroid bezinin anormal büyümesine yönelik gelişmiş bir yöntemdir. Bu yöntem, hastalar için bir dizi avantaj sunar. Öncelikle tedavi, 30 dakikada tamamlanır; bu da hastaların aynı gün içerisinde normal yaşam rutinlerine dönüş yapmalarını sağlar.

Lokal anestezi altında gerçekleştirilen bu prosedür, genel anesteziye olan ihtiyacı ortadan kaldırır. Böylece anesteziye bağlı risklerden de kaçınılmış olur.

• Ağrısız bir işlem: Hastalar, tedavi sürecinde önemli bir rahatsızlık hissetmezler.
• İz bırakmaz: Cilt üzerinde herhangi bir kesi veya yara izi oluşmaz.
• Hızlı iyileşme süreci: Tedavi sonrasında hastalar, hemen günlük aktivitelerine geri dönebilirler.
• İşlemde normal tiroid dokusu korunduğundan tiroid hormon kullanımı gerekmez.
• Düşük komplikasyon riski: Tedavinin yan etkileri minimaldir, bu da işlemi güvenilir kılar.
• Tekrar edilebilir: Nüks durumunda tedavi kolaylıkla tekrarlanabilir ve önceki tedavilerle çakışmaz.

Bu avantajlar, ameliyatla tedaviye kıyasla önemli farklar yaratır. Ameliyatsız yöntemler, hastaların hem fiziksel hem de estetik kaygılarını hafifletir. Tedavi, hastaların çoğunluğu tarafından yüksek memnuniyet oranları ile karşılanır.

Kozmetik açıdan memnun edici sonuçlar sunar ve herhangi bir dikiş veya yara izi bırakmaz. Böylece hastalar, tedavi sürecini ve sonrasını daha konforlu bir şekilde atlatır.

Ameliyatsız Guatr Tedavi Yöntemlerinin Potansiyel Riskleri

Ameliyatsız guatr tedavi yöntemleri minimal invaziv olmalarına rağmen bazı riskler taşır. Tedavi sırasında nadiren de olsa komplikasyonlar gelişebilir. İşlemler sırasında enjekte edilen yerel anestezikler lokal veya sistemik toksik etkilere yol açabilir.

Ayrıca, işlem bölgesinde deri yanığı gibi lokal reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Mikrodalga yakma veya embolizasyon işlemleri sonrası, tedavi edilen bölgede ağrı meydana gelebilir. Diğer yandan, tedavi edilen nodüllerde parçalanma oluşabilir ve bu durum hastada ek tedavi gereksinimini doğurabilir.

• Kalıcı ses kısıklığı (%1)
• Sinir hasarları
• Tiroid hormon seviyelerinde düşüş
• Yüksek tansiyon
• Kusma

Bu tür etkiler tedavi alan hastaların çok küçük bir yüzdesinde gözlemlenir ve olası komplikasyonlar hızla yönetilir.

Nodüller ve Guatrın Tedavi Edilme Zorunluluğu Var mıdır?

Guatrın tedavi edilmesi önemlidir çünkü bu sağlık sorunu zamanla ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Tiroid bezindeki nodüller küçükken müdahale etmek, ileride karşılaşılacak zorlukları önemli ölçüde azaltabilir. Tedavi edilmeyen nodüller büyüdükçe:

• Kozmetik sorunlar artar,
• Yemek yeme ve yutkunma zorluğu yaşanabilir,
• Ses kısıklığı kalıcı hale gelebilir,
• Nefes darlığı gibi solunum problemleri ortaya çıkabilir,
• Sinir üzerindeki baskı nedeniyle hasar gelişebilir.
• Tedavi için tek seans yetmeyip 2. seans gerekliliği artacaktır.

Bu sorunlar zamanla daha karmaşık hale gelir ve tedavi süreci zorlaşır. Dolayısıyla erken müdahale, bu tür riskleri minimize eder ve hastaların yaşam kalitesini korur.

Ameliyatsız Guatr Tedavisi: Biyopsi ve Ultrason Gereklilikleri

Ameliyatsız guatr tedavisi sürecinde, öncelikle bir biyopsi yapılması gerekmektedir. Bu adım, potansiyel kanserli durumları belirlemek ve tedavi planını doğru bir şekilde oluşturmak için zorunludur. Tedaviye başlamadan önce, tiroid nodüllerinin benign mi yoksa malign mi olduğunun anlaşılması büyük önem taşır.

Ayrıca, işlem öncesinde en fazla üç ay önce yapılmış bir tiroid ultrason incelemesi de şarttır. Bu ultrason;

• Tiroid bezinin mevcut durumunu detaylıca gösterir,
• Tedavi edilecek nodüllerin konumunu ve büyüklüğünü belirler,
• İşlemin uygulanacağı alanın net bir şekilde saptanmasına yardımcı olur.

Böylece, tedavi sürecinin her aşaması özenle planlanmış olur.

Tiroid RF-MWA Ablasyonu ile Toksik Nodül Tedavisi Detayları

Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalar, tiroid RF-MWA ablasyon yönteminin hormon üreten toksik nodüllerde etkili bir alternatif olduğunu göstermektedir. Özellikle genç hastalar için bu yöntem sıklıkla önerilmektedir. Cerrahi ve radyoaktif iyot tedavilerinin ardından yaşanabilecek tiroid hormonu düşüklüğü, ömür boyu ilaç kullanımını gerektirebilir. Bu nedenle, RF-MWA ablasyon işlemi, minimal invaziv bir yaklaşım olarak dikkat çekmektedir. Bu tedavi:

• Operasyon sonrası daha az komplikasyon riski taşır.
• Hastaların normal yaşamlarına dönüş sürecini hızlandırır.
• Kalıcı iz bırakmaz.

Ameliyatsız Guatr Tedavisinde Uygulanacak İşlemler

Tedavi süreci, steril koşullarda hazırlanmanızla başlar. Steril bir ortamda yatağa yatırılırsınız. Lokal anestezikler ve sakinleştirici ilaçlar damar yoluyla verilir. Bu aşamada genel anestezi uygulanmaz çünkü fazla risk taşır.

İlk olarak ultrasonografi ile tiroid bezinin durumu değerlendirilir. Bu planlama aşamasında, nodüllerin konumu ve çevresel yapılar belirlenir. Lokal anestezi ile ağrı hissetmemeniz için tedbirler alınır. Aşağıdaki yöntemler kullanılarak işlem gerçekleştirilir:

• Lokal anestezikler, yanma hissi yaratabilir ancak bu çok kısa sürelidir.
• Kritik yapıların korunması için çevre dokulara şekerli su enjekte edilerek koruyucu bir alan oluşturulur (hidrodiseksiyon).
• Elektrik çarpması benzeri hisler veya yanma esnasında duyulan çıtırtılar normaldir ve geçicidir, ağrı hissettirmez.
• Yakma işlemi sırasında ağrı hissederseniz, enerji düzeyi ayarlanarak rahatlama sağlanır.
• Nodüllerdeki hava kabarcıklarının sesi, işlemin doğru yürütüldüğünün işaretidir.

İşlem tamamlandıktan sonra, ödem azaltmak için boyun bölgesine buz uygulanır. İşlemden sonra karşılaşabileceğiniz durumlar şunlardır:

• İlk 24 saat boyunca karıncalanma, uyuşma, şişlik ve hafif kanama görülebilir.
• Yutkunma güçlüğü, yeme esnasında rahatsızlık ve öksürük gibi semptomlar geçici olarak ortaya çıkabilir.

Tedavi sonrası 1-2 saat içinde evinize gönderilirsiniz. Tedavi süreciniz, düzenli takip ve ilaç kullanımıyla devam eder.

Göğüs Boşluğuna İleri Uzanan (Plönjan / Mediastinal) Guatr, Çok sayıda büyük nodüller, ve Basedow Graves hastalığı İçin Ameliyatsız Tedavi: Embolizasyon

Göğüs boşluğuna doğru büyüyen guatr ve nodüllerde non-invaziv tedavi yöntemlerinden en etkilisi tiroideal arter embolizasyonudur. Bu yöntemle, etkilenen damarlar tıkanarak nodüllerin küçülmesi sağlanır.  Tüm nodüllere aynı seansta müdahale edilir, ses kısıklığı riski bulunmaz ancak ndül büyük oranda kistik ise etkisi sınırlıdır. Bu yöntemle mikrodalga iğnesinin ulaşamayacağı nodüller beslenmeleri kısıtlanarak küçültülür.

Bu işlemler, cerrahiye alternatif olarak geliştirilmiş ve hasta konforunu ön planda tutan yöntemlerdir. Aşağıdaki adımlar, bu tedavi sürecinin ana hatlarını özetlemektedir:

• İlk olarak, tiroideal arter embolizasyonu yapılır; bu işlemle nodüllere giden kan akışı kesilir.
• Embolizasyon sonrası, nodüllerin küçülmesi beklenir.
• Çok büyük guatrlarda kalan nodül olursa mikrodalga yakma tedavisi uygulanabilir.
• Basedow-Graves hastalığı da tiroid dokusunun büyüdüğü ve çok hormon salgıladığı bir durumdur ve embolizasyon glandı küçültüp hormon seviyesini azaltmada yardımcıdır.

Bu tedavi yöntemleri, göğüs boşluğuna uzanmış guatr ve nodüller için etkili bir çözüm sunar.

Ameliyatsız Guatr Tedavisi: Mikrodalga Yöntemi ile Kanser Riski

Ameliyatsız guatr tedavisinde mikrodalga yöntemi kullanıldığında, yakılan bölgede kanser gelişimi endişesi oluşabilir. Ancak bu yöntem sonrasında yakılan doku giderek küçülür ve sertleşir. Fibrotik dokunun oluşumu, yeni damarların gelişimini engeller; böylece kanser için gerekli ortam ortadan kalkar.

Tedavi edilen alandaki kanser gelişme riski, yakılan bölge haricinde, tiroidin diğer kısımlarında normal seyreden durumlar için aşağıdaki gibidir:

• Yakılan alanda: Kanser gelişme ihtimali yoktur, çünkü doku zamanla fibrotikleşir.
• Tedavi edilmemiş tiroid dokusu veya diğer nodüller: Kanser gelişme olasılığı, normal bireylerdeki gibi seyreder.

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu ve 2020 yılında profesör oldu. Çok sayıda uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olan Kılıçkesmez’in 150’den fazla bilimsel yayını bulunmakta ve 1500’den fazla atıf almıştır. Halen Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.