Beyin anevrizması, beyin damarlarının duvarlarındaki zayıflıklardan kaynaklanan ciddi bir sağlık sorunudur. Genellikle damar duvarlarında oluşan incelmeler sonucunda damarlar balon şeklinde genişler. Bu durum, damarın yırtılması ve beyin içinde kanama riskini artırır.

Her ne kadar her yaş grubundan insan bu durumdan etkilenebilse de en sık 35 ile 60 yaş aralığında görülür. Ayrıca kadınlar, erkeklere kıyasla anevrizma geliştirme riski biraz daha düşüktür. Beyin anevrizması vakalarının erken teşhisi ve yönetimi hayati önem taşır.

Genelde semptom vermez ve kanamamışlar tesadüfen saptanırlar her yıl ortalama %1 kanama riski bulunur. Bu nedenle 10 seneden fazla yaşam beklentisi olanlarda özellikle, şekli bozuk, 6-7 mm’den büyük anevrizmalarda tedavi önerilir.

kanamış beyin anevrizması koil ile Tedavisi
Kanamış beyin anevrizması koil ile tedavisi
Hastalığın AdıBeyin Anevrizması
Diğer İsimleriBeyin baloncuk
Etkilenen BölgelerBeyindeki kan damarları
NedenlerGenetik yatkınlık, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, kafa travması, bazı enfeksiyonlar, ateroskleroz (damar sertliği), doğumsal damar anomalileri
BelirtilerKüçük anevrizmalar genellikle belirti vermez; çok büyük veya patlamış anevrizmalarda şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozuklukları, bilinç kaybı, nöbetler
Teşhis YöntemleriBilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), anjiyografi (BT veya MR anjiyografi), beyin anjiyografisi
Tedavi SeçenekleriCerrahi Klipleme: Genel anestezi altında kafatası açılarak anevrizmanın boynuna metal bir klips yerleştirilir. Endovasküler Koil Embolizasyon: Kateter yardımıyla anevrizma içine platin koiller yerleştirilir. Flow Diverter Stent: Anevrizma üzerinden kan akışını yeniden yönlendiren stentler kullanılır.
KomplikasyonlarTedavi edilmeyen anevrizmaların patlama riski vardır (beyin kanaması), tedavi sırasında veya sonrasında kanama, enfeksiyon, damar hasarı, inme
Başarı OranıTedavi yöntemine ve anevrizmanın yerine bağlı olarak değişir; cerrahi klipleme ve endovasküler koil embolizasyon genellikle yüksek başarı oranına sahiptir
İyileşme SüreciCerrahi klipleme sonrası hastanede bir hafta yatış gerekebilir, endovasküler tedavi sonrası bir-iki gün yatışı süresi; her iki yöntemde de uzun vadeli takip önemlidir
Alternatif Tedavilerİzleme ve takip (küçük ve belirti vermeyen anevrizmalar için), yaşam tarzı değişiklikleri (tansiyon kontrolü, sigarayı bırakma)
Hazırlık ve Önlemlerİşlem öncesi detaylı görüntüleme, kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi (cerrahi için) işlem sonrası nörolojik durumun yakından izlenmesi. Endovasküler yöntemde çoğunlukla kan sulandırıcılar başlanır.
EpidemiyolojiGenellikle 30-60 yaş arası bireylerde daha yaygındır, kadınlarda erkeklerden daha sık görülür, toplumun yaklaşık %2’sinde küçük anevrizmalar bulunur
Türkiye’nin Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Doktoru

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.
Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Beyin Anevrizması Tanımı

Beyin anevrizması, beyindeki kan damarlarının zayıf noktalarında meydana gelen bir dışa balonlaşma / şişkinliktir. Bu şişkinlikler, çoğunlukla damar duvarlarının doğuştan gelen zayıflıkları nedeniyle oluşur. Sıklıkla damarın dallara ayrıldığı bölgelerde gelişir ve zamanla balon şeklini alır. Bu balonlar yüksek tansiyon etkisiyle her kalp atışında biraz daha büyüyebilir.

Anevrizmanın yırtılması durumunda, ciddi ve ölümcül beyin kanamaları meydana gelebilir. Beyin anevrizmaları, genellikle belirti vermeden ilerler ancak patladığında hayati tehlikeler oluşturur. Anevrizma riski yaş ile artmakla birlikte, bazı yaşam tarzı faktörleri de riski etkileyebilir. Eğer bir anevrizma patlarsa 3 hastadan biri kaybedilir, biri sekelli olarak iyileşir, 1 kişi de tam olarak sağlığına kavuşabilir.

Sigara kullanımı ve yüksek kan basıncı, anevrizmanın oluşumunu ve büyümesini hızlandıran önemli faktörlerdendir. Erken teşhis, bu yüzden büyük önem taşır. Aşağıdaki maddeler, anevrizmanın çeşitlerini ve oluşum yerlerini belirtir:

  • Boyutları genellikle 0,1 cm ile 2,54 cm arasında değişir.
  • 2,54 cm’den büyük olanlar dev anevrizma olarak tanımlanır.
  • En sık Willis çemberi bölgesinde görülür.

Bu nedenlerle, anevrizmaların erken saptanması ve takibi, potansiyel risklerin azaltılmasında kritik bir rol oynar.

Beyin Anevrizmasının Belirtileri

Beyin anevrizması, genellikle fark edilmeden ilerler ancak rüptüre olduğunda ciddi belirtiler gösterir. Rüptüre olan anevrizmalar acil müdahale gerektiren bir durumdur çünkü iç kanama başlar. En yaygın belirtiler şunlardır:

  • Aniden başlayan, şiddetli baş ağrısı
  • Mide bulantısı ve ardından gelen kusma
  • Boyun sertliği
  • Görme bozuklukları; bulanık veya çift görme
  • Işığa karşı aşırı hassasiyet
  • Göz kapaklarında düşüklük
  • Bilinç kaybı

Henüz patlamamış anevrizmalar belirgin semptomlar göstermeyebilir. Ancak, bazı durumlarda sinirlere veya beyin dokusuna baskı yapabilir. Bu tür anevrizmalar belirli belirtilere neden olur:

  • Göz çevresinden başlayıp arkaya doğru ilerleyen ağrı
  • Göz bebeklerinde genişleme
  • Görme sorunları
  • Yüzün bir tarafında uyuşma hissi

Bu belirtiler, özellikle şiddetli baş ağrısı ile birlikteyse, derhal tıbbi yardım alınmalı.

Beyin Anevrizması Risk Faktörleri

Beyin anevrizması oluşumunu tetikleyen birçok faktör bulunmaktadır. Özellikle yüksek tansiyon, damar duvarlarının zayıflamasına neden olarak anevrizmanın hem oluşumuna hem de mevcut anevrizmanın patlamasına yol açabilir.

İlerleyen yaş da damar yapılarının zayıflamasıyla ilişkilidir, bu nedenle yaşlı bireylerde anevrizma görülme olasılığı artar. Cinsiyet farklılıkları da gözlemlenmekte, araştırmalar genellikle kadınların erkeklere göre daha yüksek risk altında olduğunu göstermektedir.

Risk faktörleri arasında aşağıdakiler öne çıkar:

  • Yoğun sigara kullanımı ve sigara dumanına sürekli maruziyet
  • Alkol tüketiminin ağır ve yoğun olması
  • Uyuşturucu bağımlılığı, özellikle kokain kullanımı
  • Genetik faktörler ve kalıtsal hastalıklar:
    • Ehlers-Danlos sendromu gibi bağ dokusu bozuklukları
    • Polikistik böbrek hastalığı
    • Aort koarktasyonu
  • Beyindeki damar yapılarında anormal bağlantılar oluşturan serebral arteriyovenöz malformasyon
  • Aile öyküsünde beyin anevrizması bulunması

Bu faktörler, beyin anevrizmasının gelişimini kolaylaştırabilir ve ilgili komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilir. Her bir faktör, bireyin sağlık durumu ve yaşam tarzı ile birleştiğinde riskleri artırabilir.

Beyin Anevrizması Tanı Yöntemleri

Ani ve şiddetli baş ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran bir kişi için beyin anevrizması ihtimali dikkate alınır. İlk olarak hastanın tıbbi öyküsü incelenir. Ardından belirli tanı testleri uygulanarak anevrizmanın varlığı ve durumu değerlendirilir. İşte kullanılan başlıca tanı yöntemleri:

Bilgisayarlı Tomografi (BT):

  • Beyin yapısını üç boyutlu olarak görüntüler. Özellikle beyin kanaması şüphesi varsa tercih edilen bir yöntemdir.

Beyin Omurilik Sıvısı Testi:

  • Beyin omurilik sıvısında kırmızı kan hücrelerinin varlığına bakılır. Lomper ponksiyon ile sırttan sıvı alınarak yapılır.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI):

  • Beynin detaylı bir şekilde görüntülenmesini sağlar. Manyetik alan ve radyo dalgaları kullanılır.

Serebral Anjiyogram (Beyin anjiyosu) :

  • İnce ve esnek bir tüp, genellikle kasıktan büyük bir artere yerleştirilir.
  • Kalpten geçirilerek beyindeki arterlere ulaştırılır.
  • Kateter içine özel bir boya enjekte edilerek beyin damarlarının görüntülenmesi sağlanır.
  • Ardından röntgen ile beyin anevrizması varsa tespit edilmeye çalışılır.

Bu yöntemlerle, hastanın durumuna göre en uygun tanı konulabilir ve gereken tedavi sürecine hızlı bir şekilde başlanabilir. Üç boyutlu görüntüler alınır, 1 milimetrelik anevrizmalar dahi tespit edilir ve tedavi planlaması yapılır.

Beyin Anevrizması Tedavisinde Uygulanan Yöntemler

beyin anevrizma tedavisi öncesi sonrası görüntüsü
beyin anevrizma tedavisi öncesi sonrası görüntüsü

Beyin anevrizması, damar duvarlarının zayıflaması ile oluşur ve tedavisi hayati önem taşır. Girişimsel nöroradyoloji alanında uygulanan endovasküler tedavi, bu sağlık sorununa müdahalede önemli bir yöntemdir. Hastalar genel anestezi altında, ameliyatsız bir prosedürle tedavi edilir. İşlem, anjiyografi ünitesinde gerçekleştirilir ve cerrahi kesilere gerek duyulmaz.

  • Kasıktan girilerek atardamara milimetrik bir kateter yerleştirilir.
  • Bu kateter, boyun damarları üzerinden beyne ulaşır.
  • Anevrizmanın içine bir mikrokateter ilerletilir ve anevrizma içine platin sarmallar yerleştirilir.
  • Sarmallar, anevrizmanın içine kan girişini engelleyerek tedavi sağlar.

Bazı durumlarda, koilleme işlemine destek olarak stent veya balon kullanımı gerekebilir. Bu ek araçlar, anevrizma çevresindeki normal damarların korunmasına yardımcı olur. Embolizasyon işlemi, anevrizmaların tedavisinde açık cerrahiye alternatif, etkili bir yöntem sunar. Bu yöntemle kanama riski minimuma indirgenir ve hasta iyileşme süreci hızlanır.

  • Stent yardımlı anevrizma tedavisi

Koillerin ana damarı tehdit edeceği durumlarda bir veya daha çok stent yerleştirilebilir (Y stentleme, T stentleme vs). Bu sayede hem ana damar korunmuş olur, hem de stent anevrizmanın tekrarlama riskini azaltır.

  • Akım yönlendirici stent ile tedavi

Anevrizma koillemeye ya da stent yardımlı tedaviye uygun değilse, özel üretimli bu stentler kullanılarak anevrizmaların hemen tamamı tedavi edilebilir duruma gelmiştir.

Endovasküler Yöntemle Tedavi Edilen Diğer Beyin ve Damar Hastalıkları

Endovasküler yöntem, beyin anevrizmasının yanı sıra birçok farklı beyin damar hastalığının tedavisinde de etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Özellikle henüz kanamamış anevrizmalar ve arteriyovenöz malformasyonlar (AVM) gibi durumlar bu yöntemle kontrol altına alınabilir. Ayrıca arteriyovenöz fistüller (AVF) ve damar darlıkları da endovasküler tedavi ile iyileştirilebilir. Bu yöntem sayesinde;

  • Beyin kanamaları riski taşıyan baloncukların tedavisi,
  • Beyin ve omurilik tümörlerinin tedavisine destek,
  • İnme ve çocukluk çağı göz tümörleri için yardımcı tedavi sağlanmaktadır.

Bu sayede hasta için daha az invazif ve daha hızlı iyileşme süreçleri sunulur.

Anevrizma Ameliyatı Ve Girişimsel Radyolojik Tedavi Arasındaki Farklar

KriterCerrahi Ameliyat (Açık Cerrahi)Girişimsel Radyolojik Tedavi (Endovasküler Girişim)
Uygulama YöntemiAnevrizmanın açık cerrahi ile kliplenmesiKateterle damara girilerek anevrizmanın içine coil veya stent yerleştirme
İnvazivlikYüksek (geniş kesi ile açık operasyon)Düşük (kasık gibi küçük bir kesiden damar içi girişim)
Hastanede Kalış SüresiUzun (genellikle 7-14 gün)Kısa (genellikle 1-3 gün)
İyileşme SüreciUzun (haftalar sürebilir)Hızlı (genellikle birkaç gün )
Anestezi TürüGenel anesteziGenel anestezi
Komplikasyon RiskiYüksek (kanama, enfeksiyon, organ hasarı vb.)Daha düşük; ancak stent daralmasi gibi riskler icerir
EtkililikYüksek; anevrizma tamamen onarılırYüksek; özellikle belirli anatomilere uygun hastalarda
UygunlukFiziksel olarak uygun, daha genç ve sağlıklı hastalarYaşlı, yüksek riskli veya komorbiditesi olan hastalar için de tercih edilir
Tekrarlama/Revizyon RiskiDaha az (genellikle kalıcı çözüm)Izlem ve olası tekrar işlem gerekebilir (özellikle sadece koilleme yapıldıysa)
Kullanım SıklığıDaha az (yüksek risk ve invazivlik nedeniyle)Günümüzde ilk tercih haline gelmiştir

Beyin Anevrizmasının Girişimsel Tedavisi Yorumları

Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez’in yorumları için Google Maps ya da Doktortakvimi‘ne göz atabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Beyin anevrizması olan hastalar ağır spor yapmaktan ve ağır eşya kaldırmaktan kaçınmalıdırlar. Ayrıca yüksek tansiyonu olanlar için kan basıncını düzenli olarak kontrol etmek ve tansiyon ilaçlarını aksatmadan kullanmak şarttır. Dahası hastaların sağlıkları için sigara ve alkol tüketiminden tamamen uzak durmaları gerekmektedir. Bu önlemler anevrizmanın büyümesini veya yırtılmasını önlemeye yardımcı olabilir.

Öncelikle kişi çift veya bulanık görme sorunları yaşayabilir. Ayrıca göz kapaklarında düşüklük ve gözlerde diğer görme kayıpları da sıklıkla rapor edilen semptomlardır. Bu belirtiler genellikle şiddetli ve sürekli baş ağrıları ile görülür. Bunun yanı sıra bulantı ve kusma hissi de anevrizmanın varlığına işaret edebilir. Fiziksel hareketler sırasında yaşanan ani kasılmalar hastalığın diğer önemli göstergelerindendir. Ancak anevrizmaların %95’i hiç semptom vermez ve başağrısı gibi sebeplerle çekilen beyin MR’larında tesadüfen ortaya çıkarlar.

Beyin anevrizması kendi kendine geçmez bu nedenle medikal müdahale gereklidir. İlaç tedavisi anevrizmanın boyutunu veya etkisini azaltmada etkisizdir. Dolayısıyla durumun ciddiyeti göz önünde bulundurulduğunda doktorlar genellikle cerrahi ya da endovasküler (ameliyatsız anjiyo ile tedavi) müdahaleyi önerirler. Açık ya da kapalı ameliyat seçenekleri anevrizmanın yerine ve özelliklerine bağlı olarak değerlendirilir.

Bu son derece nadirdir, baş ağrılarının %))’dan fazlası anevrizmaya bağlı değildir. Beyin anevrizması belirti göstermeyebilir. Ancak baskı yaptığında ağrı çoğunlukla gözün üst kısmından başlar ve arkaya doğru uzanır. Bu durumda göz bebeğinin genişlemesiyle birlikte görme güçlüğü veya çift görme de yaşanabilir. Ayrıca yüzün bir tarafında uyuşma hissi de görülebilir. Dolayısıyla beyin anevrizması olan kişilerde bu tip ağrılar ve semptomlar fark edildiğinde dikkatli olunmalıdır.

Hayır anevrizmanın röntgen ile tespiti son derece nadirdir. Dolayısıyla doktorlar genellikle daha detaylı bilgi sağlayan, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme (BT anjiyo, MR anjiyo) gibi yöntemlere başvurur. Anevrizmanın yerini ve boyutunu belirlemek için anjiografi de sıklıkla kullanılır.

4-5 mmden büyük beyin anevrizmalarının teşhisi için kullanılan Manyetik Rezonans (MR) yöntemi anevrizmaların görüntülenmesinde etkilidir. Daha küçükler MR anjiyoda daha net tespit edilir. Bu yöntem anevrizmanın yerini ve boyutunu belirleyerek doktorlara değerli bilgiler sunar. Ancak detaylı bir analiz için genellikle beyin anjiyografisi önerilir. Beyin anjiyografisi MR’dan daha ayrıntılı veriler sağlayarak anevrizmanın yapısını daha net gösterir. Dolayısıyla MR anevrizmaları tespit etme konusunda kullanılan bir yöntem olmakla birlikte bazen daha ileri tetkikler gerektirebilir.

Ek Kaynaklar ve Dökümanlar

https://ozgurkilickesmez.com/wp-content/uploads/2024/07/Flow-Diverter-Device-Assisted-Coiling-Treatment-for-Cerebral-Blister-Aneurysm.pdf

https://ozgurkilickesmez.com/wp-content/uploads/2024/07/Flow-diversion-of-ruptured-intracrania.pdf

https://ozgurkilickesmez.com/wp-content/uploads/2024/07/Unruptured-cerebral-aneurysm-risk-stratification.pdf

https://ozgurkilickesmez.com/wp-content/uploads/2024/07/Endovascular-and-Medical-Management-of.pdf