Radyofrekans ile topuk dikeni tedavisi, topuk bölgesindeki kronik ağrıya neden olan plantar fasiit dokusunun yüksek frekanslı elektrik enerjisiyle hedeflenerek tahrip edilmesini sağlayan minimal invaziv bir yöntemdir. Cerrahiye gerek kalmadan hızlı iyileşme sunar.
Topuk dikeni radyofrekans tedavisinde, ince bir iğne elektrot ultrason eşliğinde sorunlu bölgeye yerleştirilir ve dokuya kontrollü ısı uygulanır. Bu işlem ağrı sinyallerini bloke eder, inflamasyonu azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır.
İşlem öncesi fizik muayene ve görüntüleme ile tanı doğrulanır. Radyofrekans tedavisi genellikle lokal anestezi altında yapılır, kısa sürer ve hastalar çoğunlukla aynı gün içinde yürüyerek taburcu edilir.
Radyofrekans ile topuk dikeni tedavisi, düşük komplikasyon riski, hızlı günlük yaşama dönüş ve uzun süreli ağrı kontrolü avantajlarıyla öne çıkar. Uygun hasta seçimi ve deneyimli uygulama, tedavi başarısını artırır.
Radyofrekans İle Topuk Dikeni Tedavisi Nedir?
Topuk dikeni tedavisi için kullanılan radyofrekans yöntemi ağrıyı ve rahatsızlığı minimuma indirerek hızlı iyileşme sunar. Radyofrekans aşırı zorlanma sonucu topukta meydana gelen kemiksi çıkıntıların tedavisinde etkili bir alternatiftir. Bu yöntem özellikle cerrahi müdahale gerektirmeyen durumlarda avantaj sağlar. Tedavi süreci genellikle kısa sürer ve hasta işlemden sonra hemen günlük yaşamına dönebilir. İşlem sırasında kullanılan radyofrekans enerjisi doğrudan ağrılı bölgeye uygulanır. Bu sayede topuk dikeni tedavisi gören hastalar ciddi bir iyileşme gösterir. Radyofrekans yöntemiyle tedavi:
- Ameliyathane gerektirmez
- Poliklinik ortamında uygulanabilir
- Hızlı ve etkili iyileşme sağlar
Tedavi genelde lokal anestezi altında yapılır. Tedavi sonrasında hastalar normal aktivitelerine hemen geri dönebilirler.
Topuk Dikeni Kimlerde Görülür?
Topuk dikeni ayakların sürekli yük altında kalmasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Bu durum özellikle sporcular arasında yaygındır. Koşma ve zıplama gibi hareketler topuk dikeni oluşumunu tetikler. Orta yaş grubundaki bireylerde bu rahatsızlık daha sık görülür çünkü yaşla birlikte ayak yapısında ve dokularında değişiklikler meydana gelir. Ancak topuk dikeni yalnızca bu gruplarla sınırlı değildir; her yaşta ve her koşulda ortaya çıkabilir. Spor yapmayanlar ve genç bireyler de risk altındadır. Ayrıca uzun süre ayakta durmayı gerektiren meslek grupları da topuk dikeni için risk faktörleri arasındadır. Risk grupları şu şekilde sıralanabilir:
- Yoğun spor aktiviteleri yapanlar
- Orta yaş grubundaki bireyler
- Uzun süre ayakta çalışan meslek grupları
Bu durum topuk dikeni tedavisinde dikkate alınması gereken önemli bir faktördür. Radyofrekans yöntemi bu geniş spektrumlu risk grubundaki bireyler için etkili bir çözüm sunar.
Topuk Dikeni Belirtileri Nelerdir?
Topuk dikeni belirtileri özellikle sabahları yataktan kalktığında ortaya çıkar. İlk adımlar atıldığında hissedilen şiddetli ağrı hareketsiz kaldıktan sonra da benzer şekilde kendini gösterir. Topuk bölgesinde kademeli olarak artan bu ağrı bazı anlarda ani olarak da ortaya çıkabilir. Özellikle yüksekten bir atlayış sonrası veya adım atarken bu durumla karşılaşılabilir. Ağrının yoğunluğu gün içerisinde değişkenlik gösterebilir:
- Sabahları ve hareketsizlik sonrası şiddetlenir.
- Aktivite ile bir miktar azalma gözlemlenebilir.
- Uzun süre ayakta kalındığında ya da yoğun egzersizler sonrası artar.
Ağrıyı tetikleyen durumlar arasında çıplak ayakla yürümek veya yetersiz destek sağlayan ayakkabılar giymek bulunur. Bu faktörler topuk dikeni olan bireylerde ağrının daha fazla hissedilmesine yol açar. Topuk dikeni ağrısının belirgin özellikleri günlük yaşamı etkileyebilir ve hareket kabiliyetini kısıtlayabilir.
Topuk Dikeni Teşhisi Nasıl Yapılır?
Topuk dikeni teşhisi topuk ağrısının altında yatan nedenlerin belirlenmesi sürecidir. Ayak veya sırttaki sinir sıkışmaları ve topuk kemiğindeki stres kırıkları da topuk ağrısına yol açabilir. Ayrıca topuğun altındaki yağ yastığının azalması da ağrının bir diğer olası kaynağıdır. Bu durumlar göz önünde bulundurularak topuk dikeni tanısı koymak için doktor tarafından dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Genellikle topuk dikeni tanısı:
- Tıbbi öykü alınması
- Fiziksel muayene yapılması
Gerekirse görüntüleme testlerinin kullanılması şeklinde ilerler. Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek adına topuk dikeni her ne kadar yaygın bir sorun olarak kabul edilse de her topuk ağrısının tek nedeni olarak görülmemelidir. Gerçekte topuk dikeni çoğu zaman ağrıya neden olmaz ve büyük bir müdahale gerektiren durumlar nadirdir.
Evde Topuk Dikeni Tedavisi Nasıldır?
Topuk dikeni sorununda evde uygulanabilecek yöntemler oldukça etkilidir. Hastalar günlük yaşam alışkanlıklarını düzenleyerek ağrılarını hafifletebilirler. Ev ortamında yapılabilecek basit egzersizler bu rahatsızlığa büyük oranda rahatlama sağlar. Özellikle ayağın altının esnekliğini artırmak için yapılan hareketler önemlidir.
- Ayağınızı ileri geri hareket ettirmek için bir tenis topu kullanabilirsiniz.
- Dinlenme esnasında ağrıyan bölgeye buz uygulaması yapmak inflamasyonu azaltır ve ağrıyı hafifletir.
Bu tedavi adımlarını düzenli olarak uygulamak topuk dikeni sorununun üstesinden gelmekte etkili olabilir. Evde uygulanan bu yöntemler hastalara rahat bir iyileşme sürecine katkı sağlar.
Radyofrekans Nedir ve Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

- topuk dikeni radyofrekans tedavisi görüntüsü
Radyofrekans elektrik enerjisinin dokularda kontrollü bir şekilde uygulanmasıyla ilgilidir. Bu teknik özellikle yalıtımsız uçlu elektrotlar kullanılarak belirli hastalıkların tedavisinde etkilidir. Elektrotlar cihaza bağlanarak problemli bölgelere akım gönderir ve bu da tedavi edici bir etki yaratır. Bu yöntemle birçok farklı sağlık sorunu ele alınabilir. Özellikle ağrı yönetimi ve iyileşme süreçlerinde önemli rol oynar. Radyofrekansın kullanıldığı başlıca hastalıklar şunlardır:
- Diz ağrısı, diz kireçlenmesi
- Omuz ağrısı, donuk omuz
- Bel, boyun, sırt ağrısı ve fıtıkları
- Topuk dikeni
- Trigeminal nevralji
- Sakroiliak eklem sorunları
- Duruş kaynaklı mekanik ağrılar
Bu yöntem özellikle kronik ağrıların giderilmesinde ve hareket kabiliyetinin artırılmasında oldukça etkilidir. Tedavi süreci hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır ve daha aktif bir yaşam sürmelerini sağlar.
Radyofrekansın Avantajları Nelerdir?
Radyofrekans tedavisinin topuk dikeni rahatsızlığını ele alırken sunduğu avantajlar dikkate değerdir. Bu yöntem cerrahi bir müdahale gerektirmez. Dolayısıyla hastalar genel anestezi almak zorunda kalmazlar ve ameliyathane koşullarına ihtiyaç duyulmaz. İşlem steril bir poliklinik ortamında gerçekleştirilebilir. Ayrıca radyofrekans ile tedavi ağrısız bir süreç olarak ön plana çıkar. Hastalar işlem sonrası hemen evlerine dönebilirler. Bu durum yaşam kaliteleri üzerinde minimal etki yaratır. Tedavi esnasında güvenliği artıran faktörler şunlardır:
- İşlem yapılacak bölgenin monitör üzerinden sürekli izlenmesi
- Kullanılan cihazın kontrol edilebilir ve hassas olması
Bu özellikler sayesinde radyofrekans hem güvenli hem de etkin bir alternatif sunar.
Sıkça Sorulan Sorular
Radyofrekans ile topuk dikeni tedavisi nasıl uygulanır?
Bu yöntemde ince iğneler aracılığıyla topuk bölgesine radyofrekans enerjisi verilir. Isı etkisiyle ağrıya yol açan sinir uçları bloke edilir, böylece şikayetler kalıcı olarak azalır.
Radyofrekans tedavisi kimler için uygundur?
İlaç, tabanlık ve fizik tedaviye rağmen ağrısı devam eden, cerrahiye uygun olmayan ya da ameliyat istemeyen hastalar için radyofrekans tedavisi güvenli bir alternatiftir.
Radyofrekans tedavisinin cerrahiye göre avantajları nelerdir?
Kesik veya dikiş gerektirmez, işlem süresi kısadır ve hasta aynı gün yürüyerek taburcu olabilir. Ayrıca iyileşme süreci hızlıdır ve günlük yaşama dönüş çok daha kısa sürer.
Radyofrekans tedavisi sonrası ağrı ne zaman azalır?
Çoğu hastada ilk haftadan itibaren belirgin rahatlama başlar. Tam etkinin görülmesi birkaç hafta sürebilir, ancak sonuçlar genellikle uzun süre kalıcıdır.
Radyofrekans tedavisinin riskleri var mıdır?
Nadir olarak enjeksiyon bölgesinde geçici ağrı, şişlik veya morarma görülebilir. Ancak ciddi komplikasyon oranı oldukça düşüktür ve işlem güvenli kabul edilmektedir.
Radyofrekans tedavisi topuk dikenini tamamen ortadan kaldırır mı?
Bu yöntem doğrudan kemik çıkıntısını ortadan kaldırmaz, ancak ağrıyı oluşturan sinirleri bloke ederek şikayetleri kalıcı şekilde giderir. Bu nedenle ameliyatsız kalıcı çözüm sunabilir.
Radyofrekans tedavisi sonrası günlük yaşama dönüş süresi ne kadardır?
Hastalar genellikle birkaç gün içinde işine ve günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak spor ve yoğun egzersiz için doktorun önerdiği süreye kadar beklemek gerekir.
Radyofrekans tedavisi gebelerde uygulanabilir mi?
Gebelikte radyofrekans önerilmez. Gebe kadınlarda topuk dikeni tedavisinde daha çok istirahat, tabanlık ve güvenli egzersiz yöntemleri tercih edilir.
Radyofrekans tedavisi sonrası topuk dikeni tekrarlar mı?
Çoğu hastada ağrı uzun süre ortadan kalkar. Ancak fazla kilo, yanlış ayakkabı seçimi ve uzun süre ayakta durma gibi faktörler devam ederse şikayetler yeniden ortaya çıkabilir.
Radyofrekans tedavisi sonrası egzersiz yapmak faydalı mıdır?
Evet, germe ve kas güçlendirme egzersizleri tedavinin etkisini destekler. Özellikle baldır ve ayak tabanı kaslarını esnetmek, topuk dikeninin tekrarlama riskini azaltır.
Ek Kaynaklar ve Dökümanlar

Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, 1997 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Londra’da girişimsel radyoloji ve onkoloji alanında eğitim aldı. İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde girişimsel radyoloji bölümünü kurdu ve 2020 yılında profesör oldu. Çok sayıda uluslararası ödül ve sertifikaya sahip olan Kılıçkesmez’in 150’den fazla bilimsel yayını bulunmakta ve 1500’den fazla atıf almıştır. Halen Medicana Ataköy Hastanesi’nde görev yapmaktadır.


Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar