Ozon tedavisi, tıbbi ozon gazının terapötik amaçla vücuda uygulanmasıyla gerçekleştirilen tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Antioksidan kapasiteyi artırma, bağışıklık sistemini destekleme ve dolaşımı iyileştirme gibi etkilerinden dolayı çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır.
Ozon tedavisi yöntemleri arasında major ozon (kan ile karıştırılarak damardan uygulanma), minor ozon (küçük miktar kan ile karıştırılarak kas içine uygulanma) ve ozon sauna gibi uygulamalar bulunur. Yöntem seçimi, hastalığın tipine ve hastanın durumuna göre belirlenir.
Tedavi öncesi hastanın klinik değerlendirmesi yapılarak uygun doz ve uygulama sıklığı belirlenir. Ozon tedavisi, genellikle belirli aralıklarla tekrarlanır ve işlem süresi kısa, tolere edilebilir düzeydedir.
Ozon tedavisi; kronik yorgunluk, dolaşım bozuklukları, yara iyileşmesi ve bazı enfeksiyonlarda destekleyici olarak kullanılabilir. Bilimsel etkinliği konusunda farklı görüşler bulunduğundan, mutlaka uzman hekim gözetiminde uygulanmalıdır.
Tedavi Türü | Ozon Tedavisi |
Kullanım Alanları | Kronik yorgunluk, fibromiyalji, eklem ağrıları, bağışıklık sistemi güçlendirme, enfeksiyon tedavisi, cilt problemleri. |
Uygulama Yöntemleri | Rektal ozon insuflasyonu, ozon torbalama, ozon sauna, otohemoterapi (kan ozonlanması ve geri verilmesi), enjeksiyon yoluyla uygulama. |
Tedavi Süresi | Seans süresi genellikle 20-30 dakika olup, toplam tedavi 6-12 seans arasında değişebilir. |
Etki Mekanizması | Hücresel oksijenlenmeyi artırır, serbest radikal temizliğini hızlandırır ve bağışıklık sistemini uyararak anti-inflamatuvar etki sağlar. |
Yan Etkiler | Hafif baş ağrısı, yorgunluk, enjeksiyon bölgesinde ağrı veya geçici kızarıklık gibi yan etkiler nadiren görülebilir. |
Kontrendikasyonlar | Gebelik, kan pıhtılaşma bozuklukları, tiroid bozuklukları, glikoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği, ozon alerjisi. |
Dikkat Edilmesi Gerekenler | Tedavi öncesi alkol tüketiminden kaçınılması ve doktor kontrolünde yapılması önerilir. |
Uygulayan Uzmanlar | Fizyoterapistler, alternatif tıp uzmanları ve ilgili eğitimi almış sağlık profesyonelleri. |
Olası Faydalar | Ağrı yönetimi, kan dolaşımının iyileştirilmesi, enerji seviyesinin artması, bağışıklık desteği. |

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ
Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji
Ozon Terapisi Nedir ve Nasıl Çalışır?
Ozon terapisi bakterileri virüsleri ve diğer zararlı mikroorganizmaları yok ederek çalışır. Bu tedavi yöntemi oksidasyon sürecini kullanarak bu patojenlerin hücre duvarlarını tahrip eder. Böylece mikroorganizmaların çoğalmasını engeller ve vücudun iyileşme sürecini hızlandırır. Aynı zamanda vücuttaki oksijen seviyelerini artırarak kırmızı kan hücrelerinin daha verimli oksijen taşımasına katkıda bulunur. Bu özellik özellikle doku onarımı gerektiren kronik yaralar için fayda sağlar.
Ayrıca ozon tedavisi bağışıklık sistemini harekete geçirir ve vücudu enfeksiyonlara karşı savunmaya teşvik eder. Bu savunma mekanizması T-hücreleri ve doğal öldürücü hücreler gibi bağışıklık hücrelerinin üretimini destekler. Bu sayede vücudun bağışıklık yanıtı güçlenir ve enfeksiyonlarla mücadele kapasitesi artar. Bunun yanında ozon tedavisi vücutta antioksidan savunmalarını tetikleyerek oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olur. Oksidatif stresin azalması iltihaplanmayı hafifletir ve genel iyilik halini destekler.
Ozon Terapisinin Kullanım Alanları:
- Enfeksiyonlar: Bakteriyel ve viral enfeksiyonlarla mücadelede destek sağlar.
- Kronik Yara ve Ülserler: Doku onarımını hızlandırarak iyileşmeyi teşvik eder.
- Kas-İskelet Problemleri: Kas ağrıları ve eklem rahatsızlıklarında iyileşme sürecini destekler.
- Kronik Enflamatuar Hastalıklar: İltihaplanmayı azaltarak uzun süreli hastalıklarda fayda sağlar.
*Tedavi fiyatları ve süreci hakkında en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.
Ozon Terapisi Nasıl Uygulanır?
Ozon terapisi çeşitli yöntemlerle uygulanarak istenen sonuçlara göre özelleştirilebilir. Dahili uygulamalar sistemik etkiler sağlarken harici yöntemler belirli bölgelerde etkilidir. İşte ozon tedavisinin uygulanma yöntemleri:
- Büyük Otohemoterapi (MAH): Bu yöntemde hastadan alınan kan kontrollü ozon konsantrasyonlarıyla karıştırılır ve tekrar vücuda verilir. Böylece bağışıklık yanıtları düzenlenir dolaşım iyileştirilir ve iltihapla savaş desteklenir.
- Rektal İnsüflasyon: Rektumdan uygulanan ozon gazı bağırsak duvarından emilerek kan dolaşımına geçer ve sistemik etkiler sağlar. Genellikle bağışıklık sistemi desteği ve detoksifikasyon için kullanılır.
- Doğrudan Enjeksiyon: Kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında ozon düşük konsantrasyonlarda dokulara veya eklemlere enjekte edilir. Bu uygulama iltihabı azaltır ve ağrı yönetimine katkı sağlar.
- Topikal Uygulama (Ozon Torbalama ve Kupa): Harici olarak cilt sorunlarında veya kronik yaralarda ozon torbası veya kupa cihazları kullanılarak doğrudan temas sağlanır. Bu yöntem enfeksiyon riskini azaltır ve yara iyileşmesini hızlandırır.
- Vajinal ve Auriküler İnsüflasyon: Az kullanılan bu yöntemde ozon gazı vajinal veya kulak kanalına verilir. Bu teknik enfeksiyonlarla savaşmada ve detoksifikasyonda yardımcı olabilir.
Ozon Terapisi Hangi Hastalıkları Tedavi Edebilir?
Viral Hastalıklar: Ozon tedavisi bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu herpes simplex Epstein-Barr virüsü ve HIV gibi viral enfeksiyonlara karşı destekler. Bu terapi vücutta oksijen kullanımını artırarak virüslerin etkisiz hale gelmesini sağlar ve bağışıklık yanıtını iyileştirir.
- Kronik Enfeksiyonlar: Lyme hastalığı hepatit ve kronik yorgunluk sendromu gibi uzun süren enfeksiyonların tedavisinde ozon terapisi kullanılır. Tedavi dokulardaki oksijen seviyelerini yükselterek vücudun doğal savunmalarını güçlendirir ve bu sayede enfeksiyonların yayılmasını zorlaştırır.
- Dolaşım Bozuklukları: Ozon terapisi kan dolaşımını artırarak periferik arter hastalığı ve varis gibi durumlarda yarar sağlar. Arter plaklarını azaltmaya yardımcı olur ve kardiyovasküler hastalık riskini düşürebilir.
- Artrit: Anti-inflamatuar özellikleri ile ozon tedavisi romatoid artrit ve osteoartrit gibi durumların tedavisinde ağrıyı hafifletir. Eklemlerin işlevselliğini artırır ve iltihabı azaltır.
- Solunum Bozuklukları (KOAH): Kronik solunum hastalıkları olan KOAH ve astımda ozon tedavisi oksijenlenmeyi iyileştirir ve hava yollarındaki iltihaplanmayı azaltır. Böylece semptomları hafifletebilir ve akciğer fonksiyonlarını destekleyebilir.
- Kanser: Araştırmalar ozon terapisinin kemoterapi ve radyasyonla birlikte kullanıldığında bağışıklık sistemini desteklediğini ve kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebileceğini göstermektedir.
Ozon Terapisinin Faydaları Nelerdir?
Öncelikle oksijenlenmeyi iyileştirerek dokulara daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olur. Bu özellik özellikle dolaşım sorunları yaşayan hastalar için değerlidir. Ayrıca bağışıklık sistemini düzenleyerek vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına katkı sağlar ve iltihaplanmayı azaltır. Özellikle anti-inflamatuar etkileri sayesinde ağrı ve şişliği hafifletebilir.
- İyileşmiş Oksijenlenme: Ozon tedavisi hücresel düzeyde oksijen alımını artırarak enerji üretimini destekler.
- Bağışıklık Düzenlemesi: Bağışıklık hücrelerini aktive edip sitokin üretimini teşvik eder.
- Dolaşımın İyileştirilmesi: Kırmızı kan hücrelerinin esnekliğini artırarak kan akışını iyileştirir.
- Anti-İnflamatuar Etkiler: İltihaplanmayı azaltarak osteoartrit gibi rahatsızlıklarda rahatlama sağlar.
Ozon terapisi ayrıca yara iyileşmesini hızlandırmak amacıyla da kullanılmaktadır. Kan akışını artırarak dokuların onarımını destekler ve antimikrobiyal özellikleriyle enfeksiyon riskini azaltır. Bunun yanında ağrı azaltıcı etkileri ile özellikle kas-iskelet sistemi sorunlarında işlevi iyileştirmeye yardımcı olur. Son olarak sporcularda iyileşmeyi hızlandırarak kasların daha hızlı toparlanmasını sağlar ve fiziksel performansı artırır.
Ozon Terapisinin Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?
Ozon terapisi popülerlik kazansa da önemli riskler ve yan etkiler barındırmaktadır. İlk olarak ozonun toksik doğası nedeniyle doğurabilirken uzun süreli maruz kalma KOAH gibi ciddi hastalıkları tetikleyebilir. Ayrıca intravenöz ozon terapisi sırasında hava embolisi oluşma riski de bulunmaktadır.
Ozonun doğrudan kana karışması damar tıkanıklığına yol açarak felç veya kalp krizi gibi hayati tehlike içeren komplikasyonlara neden olabilir. Bu durumları önlemek için terapinin uzmanlar tarafından uygulanması elzemdir. Ozon terapisi sırasında çeşitli yan etkiler de meydana gelebilir; hastalar bulantı kusma baş ağrısı ve grip benzeri belirtiler yaşayabilirler. Bu semptomlar bazen “Herxheimer reaksiyonu” olarak tanımlanır.
Sıkça Sorulan Sorular
Majör Ozon tedavisi hangi hastalara yapılır?
Ozon tedavisi, çeşitli sağlık sorunları olan hastalara uygulanabilir. Bunlar arasında kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, enfekte yaralar, yatak yaraları, kronik ülserler, diyabetik ayak yaraları ve yanıklar bulunur. Ayrıca, ilerlemiş iskemik hastalıklar (Örneğin Burger hastalığı, iskemik kalp hastalığı), bel ve boyun fıtıkları, yaşa bağlı maküler dejenerasyon (kuru tip), vaskülitler (Reynaud, Behçet, FMF), antibiyotik ve kimyasallara dirençli enfeksiyonlar (hepatit, HIV, herpes, zona, papillomavirus, kandida enfeksiyonları) da ozon tedavisinin uygulandığı durumlardandır. Modern tedaviye destek olarak otoimmün hastalıklar (multipl skleroz, romatoid artrit, ankilozan spondilit, Crohn hastalığı, ülseratif kolit, erken dönem Parkinson hastalığı), akciğer hastalıkları (astım, KOAH, pulmoner fibroz) ve cilt hastalıkları (psöriasis, atopik dermatit) gibi durumlarda da ozon tedavisi kullanılabilir.
Ozon tedavisi kaç seansta etki eder?
Ozon tedavisinin etkisi hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Genellikle tedavinin etkilerini gözlemlemek için en az 5-10 seans gereklidir. Örneğin cilt problemleri gibi bazı durumlarda, ilk birkaç seanstan sonra iyileşme belirtileri görülebilirken, kronik hastalıklarda daha uzun bir tedavi süreci gerekebilir. Bu nedenle ozon tedavisinin kaç seansta etki göstereceği kişiye ve tedavi edilen duruma bağlıdır.
Ozon kimlere yapılmaz?
Ozon tedavisi bazı durumlarda uygulanmamalıdır. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) enzim eksikliği olan kişilerde, ozon tedavisi hemolitik anemi riskini artırabilir. Kontrolsüz hipertiroidizm hastalarında, metabolik hızın artması nedeniyle tedavi önerilmez. Hamilelik döneminde özellikle ilk üç ayda ozon tedavisinin güvenliği kanıtlanmadığından uygulanmamalıdır. Kanama bozuklukları veya trombositopeni gibi durumlarda kanama riskini artırabileceği için tedavi önerilmez. Ayrıca kontrol altına alınamayan kardiyovasküler hastalığı olan bireylerde ozon tedavisi sakıncalı olabilir. Organ nakli yapılan hastalarda bağışıklık sistemini etkileyebileceği için ozon tedavisi önerilmez.
Ozon tedavisi kanı temizler mi?
Ozon tedavisi, kana ozon gazı verilerek uygulanan bir yöntemdir ve oksijen dolaşımını artırmayı, bağışıklık sistemini uyarmayı, bakteri, virüs ve mantar gibi patojenleri etkisiz hale getirmeyi hedefler. Bu tedaviyi savunanlar kanı temizlediğini ve genel sağlığı desteklediğini öne sürer. Ancak bu iddiaları destekleyen bilimsel veriler sınırlı ve tedavinin güvenilirliği, etkinliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ozon tedavisini tıbbi kullanımlar için onaylamamış durumda; çünkü potansiyel toksisite ve kanıtlanmamış yararlar konusunda çekinceleri vardır. Yine de bazı hekimler ve hastalar olumlu sonuçlar bildirmekte bu da daha kapsamlı klinik çalışmalar yapılmasının gerekliliğine işaret etmektedir.
Ozon tedavisi faydası ne zaman etkisini gösterir?
Ozon tedavisinin etkilerinin ne zaman görüleceği uygulanan tedavinin türüne, hastanın genel sağlık durumuna ve tedavi edilen rahatsızlığın ciddiyetine bağlı olarak değişir. Genellikle haftada 2 kez olmak üzere toplamda 10 seanslık bir tedavi süreci önerilir. Bu sürenin sonunda hastalar tedavinin olumlu etkilerini hissetmeye başlayabilirler. Ancak bazı durumlarda etkilerin görülmesi daha uzun sürebilir ve tedavi süreci kişiye özel olarak planlanmalıdır.
Ozon tedavisinden sonra duş alınır mı?
Ozon tedavisinden sonra duş almak için genellikle en az iki saat beklemek önerilir. Bu süre ciltte kalan ozonun etkisini göstermeye devam etmesi için önemlidir. Tedaviden hemen sonra duş almak ciltteki faydalı ozon kalıntılarını temizleyip tedavinin etkinliğini azaltabilir. Nadir durumlarda (yüzde 1’den daha azında) kişiler tedavi sonrasında ciltte hafif bir kızarıklık yaşayabilir. Böyle bir durumda duş almak bu kızarıklığı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Ozon tedavisinde yaş sınırı nedir?
Ozon terapisi yetişkinler için genellikle güvenli kabul edilir; ancak çocuklarda kullanımında daha fazla dikkat gereklidir. “Madrid Ozon Terapisi Bildirgesi” çocuklar için dozaj kılavuzları sunmakla birlikte özellikle rektal uygulamalarda tedavinin mutlaka yetkin sağlık uzmanları tarafından yapılması gerektiğini vurgular. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ozon tedavisini tamamlayıcı tıp uygulamaları arasında kabul etmiştir ancak yaş sınırı konusunda net bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle 18 yaş altındaki bireylerde ozon terapisi uygulanması kararı hastanın sağlık durumu dikkate alınarak ve ozon tedavisinde deneyimli bir doktor gözetiminde özel olarak değerlendirilir.
Ozon tedavisi devlet karşılıyor mu?
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ozon tedavisini belirli koşullar altında karşılamaktadır. Kozmetik veya estetik amaçlı yapılan ozon tedavileri SGK kapsamına girmemektedir. Ancak eklem ağrıları, bel ve boyun fıtıkları, diyabet, viral akciğer hastalıkları, alerjik durumlar, hipertansiyon ve fibromiyalji gibi sağlık sorunlarının tedavisinde uygulanan ozon tedavileri SGK tarafından karşılanmaktadır. Bu nedenle tedavinin amacı ve hastalığın türü SGK’nın ödeme yapıp yapmayacağını belirleyen temel faktörlerdir.
Ozon tedavisi hangi hastalıklarda uygulanır?
Ozon tedavisi; fıtık, osteoartrit, kronik yaralar, hepatit B ve C, zona, HIV/AIDS, multipl skleroz, kanser, kalp hastalıkları, Alzheimer ve Lyme hastalığı gibi durumlarda kullanılmaktadır. Özellikle bel fıtığı tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir. Örneğin 600 hastayı içeren bir çalışmada yalnızca ozon tedavisi alanların %70,3’ünde başarı sağlanırken, ozon tedavisinin kortikosteroid ve anesteziklerle birlikte uygulandığı hastalarda bu oran %78,3’e yükselmiştir. Ozon nükleoliz yöntemi de bel fıtıklarının tedavisinde güvenli, düşük maliyetli ve minimal invaziv bir teknik olarak öne çıkmaktadır. Ancak ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ozon tedavisini onaylamamıştır ve solunduğunda solunum yollarında tahrişe neden olabileceği gibi riskler içermektedir. Bu nedenle ozon tedavisinin etkinliği ve güvenliği halen araştırılmaktadır.
İşlem sırasında ozon vücuda nasıl uygulanır?
Ozon tedavisi, ozon gazının vücuda çeşitli yöntemlerle uygulanmasını içerir: İntravenöz (IV) Ozon Tedavisi: Kan alınır, ozonla karıştırılır ve tekrar damar yoluyla vücuda verilir. Rektal İnsüflasyon: Ozon gazı, bir kateter yardımıyla rektuma verilir ve bağırsak duvarları tarafından emilir. Transdermal Uygulama: Vücut, bir ozon saunası veya buhar kabini aracılığıyla ozona maruz bırakılarak cilt yoluyla emilim sağlanır. İntramüsküler Enjeksiyon: Ozon ve oksijen karışımı kas dokusuna doğrudan enjekte edilir. Ozonlanmış Su veya Yağ: Ozon suya veya yağa çözdürülerek topikal olarak uygulanır veya ihtiyaçlara bağlı olarak içilir. Seçilen yöntem, tedavi edilecek tıbbi duruma ve sağlık uzmanının değerlendirmesine bağlıdır. Ozon tedavisinin güvenli ve etkili olması için eğitimli uzmanlar tarafından uygulanması çok önemlidir.
Ozon tedavisinin yan etkileri nelerdir?
Ozon tedavisi, ozon gazı kullanılarak uygulanan alternatif bir tedavi yöntemi olup, çeşitli yan etkilerle ilişkilendirilmiştir. Ozon solunması ciddi akciğer ve solunum yolu tahrişine neden olabilir; bu durum öksürük, mide bulantısı, baş ağrısı ve ağır vakalarda astım veya KOAH gibi kronik solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Ozonun damardan uygulanması, hava embolisi riskini taşır ve bu durum felç veya kalp krizine neden olabilir. Diğer yan etkiler arasında rahatsızlık, kramp ve Herxheimer reaksiyonu olarak bilinen grip benzeri semptomlar bulunmaktadır. Bazı araştırmalar yan etkilerin düşük bir oranla (%0.0007) görüldüğünü belirtse de ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), ozon tedavisinin güvenliği ve etkinliği konusunda yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle bu tedaviye karşı uyarıda bulunmaktadır.
Bu tedavinin ağrı giderici etkileri nelerdir?
Ozon tedavisi, bel fıtığı hastalarında ağrı azaltmada önemli etkiler göstermiştir. Bir çalışmada, 34 hastanın %85’inde ağrı iyileşmesi görülmüş ve %82’si tatmin edici sonuçlar elde etmiştir. 600 hastayı kapsayan başka bir araştırmada, yalnızca ozon tedavisi uygulananlarda başarı oranı %70,3 iken, kortikosteroid ve anesteziklerle kombine edildiğinde bu oran %78,3’e yükselmiştir. Randomize kontrollü çalışmaların meta-analizi, ozon tedavisinin altı ay sonunda daha fazla ağrı hafiflemesi sağladığını ve bunun için odds oranının 2,66 olduğunu göstermiştir.
Ozon tedavisi sonrası hastaların yaşam kalitesi nasıl değişir?
Ozon tedavisi, çeşitli rahatsızlıklar yaşayan hastaların yaşam kalitesini artırmada etkili olmuştur. Kanser tedavileri sonrası kronik yan etkiler yaşayan hastalarda ozon tedavisi, EQ-5D-5L anketiyle ölçülen hareketlilik, öz bakım, günlük aktiviteler, ağrı/rahatsızlık ve anksiyete/depresyon gibi sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinde (HRQOL) belirgin bir iyileşme sağlamıştır. Venöz bacak ülseri olan hastalarda yerel ozon tedavisi, EQ-5D-5L ve SF-36 ölçekleri ile değerlendirilen yaşam kalitesinde, tedavi öncesi, 10 hafta sonrası ve 6 ay sonrası arasında önemli iyileşmeler göstermiştir. Diz osteoartriti olan bireylerde ozon tedavisi, ağrı hafifletici, fonksiyonel iyileşme ve yaşam kalitesinde artış sağlamıştır. Kalp yetmezliği olan bir hastada ise, geleneksel tedaviyle birlikte uygulanan rektal ozon tedavisi, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunu ve genel yaşam kalitesini anlamlı şekilde artırmıştır.

Interventional Radiology and Neuroradiology Speaclist Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez graduated from Cerrahpaşa Medical Faculty in 1997. He completed his specialization at Istanbul Education and Research Hospital. He received training in interventional radiology and oncology in London. He founded the interventional radiology department at Istanbul Çam and Sakura City Hospital and became a professor in 2020. He holds many international awards and certificates, has over 150 scientific publications, and has been cited more than 1500 times. He is currently working at Medicana Ataköy Hospital.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar