İyi huylu prostat büyümesinde kriyoablasyon, prostat dokusunun dondurularak hacminin küçültülmesi ve semptomların azaltılması amacıyla uygulanan minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. Doku nekrozu, semptomların gerilemesini sağlar.
İyi huylu prostat büyümesinde kriyoablasyonun, idrar akımı üzerindeki obstrüksiyonu kaldırarak mesane fonksiyonlarını iyileştirdiği gösterilmiştir. Bu yaklaşım hastanın yaşam kalitesini artıran bir alternatiftir.
Kriyoablasyon işlemi genellikle lokal anestezi ve görüntüleme rehberliğinde gerçekleştirilir. Prostat çevresi dondurma probuyla hedeflenerek dokunun kontrollü hasarı sağlanır; iyileşme süreci hızlı ve konforludur.
İyi huylu prostat hacmi fazla olan hastalarda kriyoablasyon, cerrahi riziko taşıyan bireylerde güvenli alternatif teşkil eder. Komplikasyon riski düşüktür ve hastanede kalış süresi minimumdadır.

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ
Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji
BPH Tedavisinde kriyoablasyon Nasıl Gerçekleştirilir?
kriyoablasyon BPH tedavisinde minimal invaziv bir seçenek olarak dikkat çekmektedir. İşlem detaylı bir ameliyat öncesi değerlendirme ve planlama ile başlar. Transrektal ultrason (TRUS) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi yöntemler kullanılarak prostatın boyutu şekli ve konumu belirlenir. Bu kryoprobların doğru yerleştirilmesi için kritik bir adımdır.
Ameliyat genellikle genel veya spinal anestezi altında gerçekleştirilir ve hasta perineal bölgeye erişimi kolaylaştırmak için litotomi pozisyonuna yerleştirilir. Gerçek zamanlı görüntüleme rehberliğinde ince iğne benzeri kryoproblar transperineal yolla prostata yerleştirilir. Prob sayısı ve yerleşimi hedef alanı tamamen kapsayacak şekilde dikkatlice planlanır.
İşlem sırasında argon gazı kullanılarak prob uçları hızla -40- ile -196 °C’ye kadar soğutulur ve bu uçlarda buz topları oluşur. Dondurma işlemi genellikle iki döngüden oluşur. İlk döngüde hücre zarları hasar görürken ardından helyum gazı ile dokunun çözülmesi sağlanır. İkinci dondurma-çözülme döngüsü sitotoksik etkileri artırarak hedef dokunun tamamen ablasyonunu sağlar.
Prosedür boyunca çevresel termal hasarı önlemek için üretral ısıtıcı kateterler gibi güvenlik önlemleri alınır. Ayrıca sıcaklıklar gerçek zamanlı olarak izlenir. İşlem sonrası hastalar genellikle kısa bir süre izlenir idrar kateteri kullanımı gerekebilir ve bireysel iyileşmeye bağlı olarak taburcu edilir. Takip randevuları ile tedavi sonuçları değerlendirilir ve olası komplikasyonlar izlenir.
Kriyoablasyon BPH Hastaları İçin Potansiyel Faydaları Nelerdir?
Kriyoablasyon BPH tedavisinde geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla daha az invaziv bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Bu prosedür prostat dokusunu aşırı soğuk kullanarak hedef alır ve minimal invaziv yapısıyla hastaların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Geleneksel cerrahilere göre daha kısa operasyon süresi ve hastanede yatış gereksiniminin azalması bu yöntemin başlıca avantajları arasında yer almaktadır. Ayrıca hızlı iyileşme süreci sayesinde hastalar normal günlük aktivitelerine daha kısa sürede dönebilir.
Kriyoablasyon özellikle diğer tedavilere yanıt vermeyen ya da cerrahi riskleri yüksek olan hastalar için alternatif bir çözüm sunar. Kanama riskinin düşük olması ve kan transfüzyonu gereksiniminin azalması bu prosedürün önemli avantajlarından biridir. Bu durum kanama riski taşıyan veya sağlık durumu hassas olan hastalar için büyük bir fayda sağlar.
BPH tedavisinde idrar fonksiyonlarının iyileştirilmesi temel hedeflerden biridir. Minimal invaziv yöntemlerin genelinde olduğu gibi kriyoablasyon da semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Her ne kadar BPH özelinde sınırlı veri bulunsa da yapılan çalışmalarda Uluslararası Prostat Semptom Skoru’nda (IPSS) belirgin iyileşmeler rapor edilmiştir.
Ek olarak bu yöntem idrar tutma yetisinin korunmasına destek olabilir ve önceki tedavilere rağmen semptomları devam eden hastalarda güvenle uygulanabilir. Kriyoablasyonun bu özellikleri BPH tedavisinde umut vaat eden bir seçenek olarak dikkat çekmesini sağlamaktadır.
BPH için Kriyoablasyon ile İlişkili Riskler ve Komplikasyonlar Nelerdir?
Kriyoablasyon BPH tedavisinde yenilikçi bir yaklaşım olarak dikkat çekmektedir. Ancak bu yöntemin uygulanmasından sonra ortaya çıkabilecek bazı riskler ve komplikasyonlar mevcuttur. Bu komplikasyonların sıklığı ve şiddeti hastanın yaşı genel sağlık durumu işlemin teknik detayları ve uygulayan ekibin deneyimi gibi faktörlere bağlıdır.
Erektil disfonksiyon (ED) kriyoablasyon sonrası en yaygın görülen komplikasyonlardan biridir. ED oranları çeşitli çalışmalarda %47 ile %100 arasında değişmektedir ve bu durum işlem öncesi erektil durum gibi bireysel faktörlerle yakından ilişkilidir. İdrar kaçırma ise stres veya sıkışma tipi olarak gözlemlenebilir ve bu durum genellikle hafif sızıntılarla sınırlı olmakla birlikte bazı hastalarda ciddi sorunlara yol açabilir.
İdrar retansiyonu işlemi takiben görülebilen diğer bir yaygın problemdir ve sıklıkla geçici olsa da bazen ek müdahaleler gerektirir. Bunun yanı sıra idrar yolu enfeksiyonları ve nadiren prostatit gibi enfeksiyonlar da bildirilmiştir. Kanama ve hematüri (idrarda kan) genellikle hafif seyretmekle birlikte nadiren ciddi komplikasyonlara dönüşebilir.
Nadir fakat ciddi bir risk olarak rektouretral fistül cerrahi müdahale gerektiren komplikasyonlar arasında yer alır. Üretra darlıkları ve prosedür sonrası ağrı gibi sorunlar da hastalar arasında değişkenlik gösterebilir. Bu komplikasyonların yönetiminde erken tanı ve dikkatli takip kritik öneme sahiptir.
BPH Tedavisinde kriyoablasyon için İdeal Adaylar Kimlerdir?
Kriyoablasyon BPH tedavisinde geleneksel yöntemlere alternatif arayan hastalar için dikkat çekici bir seçenektir. Ancak bu tedavi her hasta için uygun değildir ve adayların belirlenmesi dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Standart medikal tedavilere (alfa-blokerler veya 5-alfa-redüktaz inhibitörleri) yanıt vermeyen ya da bu ilaçları tolere edemeyen hastalar kriyoablasyon için uygun aday olabilir. Özellikle transüretral prostat rezeksiyonu (TURP) gibi cerrahi müdahalelere uygun olmayan bireyler için minimal invaziv doğasıyla bir alternatif sunar.
Prostat boyutu ve anatomisi de önemli bir kriterdir. Özellikle belirli büyüklükteki ve diğer minimal invaziv yöntemlere uygun olmayan prostatlar için kriyoablasyon daha uygun olabilir. Bununla birlikte her hasta bireysel olarak değerlendirilmelidir çünkü net boyut kriterleri henüz tam olarak tanımlanmamıştır. Yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen orta ile şiddetli alt üriner sistem semptomları (LUTS) gösteren hastalar da bu prosedür için adaydır. Semptom şiddeti genellikle Uluslararası Prostat Semptom Skoru (IPSS) ile değerlendirilir.
Kriyoablasyon uygulanmadan önce prostat kanseri olmadığından emin olunması kritik bir adımdır. Bu PSA testi ve gerekirse biyopsi ile sağlanır. Ayrıca hasta tercihi ve bilgilendirilmiş onam da esastır. Hastalar bu tedavinin deneysel doğası ve uzun dönem verilerinin sınırlı olduğu konusunda bilgilendirilmelidir. Kriyoablasyon fayda ve riskler göz önünde bulundurularak seçilmiş adaylarda dikkatlice uygulanmalıdır.
BPH Tedavisinde Kriyoablasyonun Mevcut Durumu ve Gelecek Beklentileri Nelerdir?
BPH yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen alt idrar yolu semptomlarıyla kendini gösteren yaygın bir sağlık problemidir. BPH tedavisinde geleneksel cerrahi ve medikal yöntemlerin yanı sıra minimal invaziv teknikler de artan bir ilgi görmektedir. Kriyoablasyon aşırı düşük sıcaklık kullanarak hiperplastik prostat dokusunun kontrollü bir şekilde tahrip edilmesini hedefleyen yenilikçi bir yöntemdir.
- Mevcut Durum:
Klinik çalışmalar kriyoablasyonun alt idrar yolu semptomlarını hafifletmede potansiyel faydalar sunduğunu göstermektedir. Özellikle 2011’de yapılan bir vaka çalışması diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda bu yöntemin etkili olabileceğini ortaya koymuştur. Radyo frekansı ve mikrodalga ablasyonu gibi yöntemlerle karşılaştırıldığında kriyoablasyon daha olumlu sonuçlar verebilmekle birlikte BPH’ye özel karşılaştırmalı veri eksikliği dikkat çekmektedir. Büyük üroloji kılavuzlarında henüz standart bir tedavi yöntemi olarak yer almayan bu teknik daha çok deneysel uygulamalarla sınırlıdır.
- Gelecek Beklentileri:
Araştırmalar hedef doku hassasiyetini artıran çevre dokulara hasarı minimize eden ve teknik başarıyı optimize eden yeni kriyoablasyon teknolojileri geliştirmeye odaklanmaktadır. Görüntüleme sistemlerindeki ilerlemeler bu süreci desteklemektedir. Etkinliğin kanıtlanması halinde kriyoablasyon geleneksel cerrahiye göre daha az komplikasyon ve daha kısa iyileşme süresiyle önemli bir alternatif sunabilir. Güvenlik ve etkinliği destekleyen geniş ölçekli çalışmalar bu yöntemin düzenleyici onay almasına ve kılavuzlara dahil edilmesine zemin hazırlayabilir.

Interventional Radiology and Neuroradiology Speaclist Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez graduated from Cerrahpaşa Medical Faculty in 1997. He completed his specialization at Istanbul Education and Research Hospital. He received training in interventional radiology and oncology in London. He founded the interventional radiology department at Istanbul Çam and Sakura City Hospital and became a professor in 2020. He holds many international awards and certificates, has over 150 scientific publications, and has been cited more than 1500 times. He is currently working at Medicana Ataköy Hospital.
Vaka Örnekleri
Bel fıtığı disk içi radyofrekans tedavisi sonucu
Fıtık Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisinde Lazer Teknolojisi ve Anjiyografi
Fıtık Tedavisi
Basedow-Graves hastalığı ameliyatsız tedavi sonucu
Tiroid Hastalıkları
TAKE işlemi ile yok edilen karaciğer tümörü
Kanser Tedavisi
Ameliyatsız Paratiroid Adenomu Tedavisi Sonucu
Paratiroid Adenomu
Sol akciğer komşuğuna gizlenmiş paratiroid adenomu
Paratiroid Adenomu
Bağırsak dalak anevrizması embolizasyonu
Embolizasyon
Dev dalak damar anevrizması kaplı stent ile tedavisi
Stent
Böbrek damarı anevrizmasının akım yönlendirici stent ile tedavisi
Stent
Dev Karaciğer Hemanjiom Mikrodalga Ablasyon
Ablasyon
Santral ven oklüzyonu: Balon tedavisi
Vakalar
Y stent eşlikli kapalı anevrizma tedavisi
Vakalar