Guatr, tiroit bezinin normalden büyük hale gelmesiyle ortaya çıkan ve boyunda şişlik şeklinde fark edilen bir endokrin hastalıktır. İyot eksikliği, tiroit iltihapları, tiroit nodülleri ve bazı hormonal bozukluklar en sık nedenleri arasında yer alır.

Basit guatr, tiroit bezinin yaygın büyümesiyle karakterize olup genellikle belirti vermezken; nodüler guatrda bir veya birden fazla nodül oluşur. Büyük guatrlar yutma güçlüğü, nefes darlığı ve boyun bölgesinde baskı hissine yol açabilir.

Guatr tanısında fizik muayene, tiroit hormon testleri, ultrasonografi ve gerektiğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi kullanılır. Bu yöntemler, guatrın yapısını, büyüme tipini ve olası kanser riskini belirlemede yardımcıdır.

Guatr tedavisi, nedenine ve büyüklüğüne göre ilaç tedavisi, radyoaktif iyot uygulaması veya cerrahi girişimleri içerebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi, komplikasyon riskini ve yaşam kalitesi kaybını önler.

Hastalık AdıGuatr
TanımTiroid bezinin büyümesi ile karakterize bir hastalıktır. Büyüme iyot eksikliği, tiroid hastalıkları veya bağışıklık sistemi bozukluklarından kaynaklanabilir.
BelirtilerBoyunda şişlik (tiroid büyümesi), yutma veya nefes almada zorluk, öksürük, ses kısıklığı, bazı durumlarda tiroid hormon eksikliği veya fazlalığına bağlı semptomlar.
Guatr TürleriBasit guatr (hormon seviyesi normal), toksik guatr (hormon seviyesi yüksek), nodüler guatr (tiroidde nodül oluşumu), multinodüler guatr (birden fazla nodül içeren).
Nedenleriİyot eksikliği, otoimmün hastalıklar (Graves hastalığı, Hashimoto tiroiditi), genetik faktörler, tiroid nodülleri, radyasyona maruz kalma.
Risk Faktörleriİyot eksikliği olan bölgelerde yaşama, ailede tiroid hastalığı öyküsü, kadın cinsiyet, yaşlılık, hamilelik ve menopoz dönemi.
Teşhis YöntemleriFiziksel muayene, kan testleri (T3, T4, TSH), tiroid ultrasonu, tiroid sintigrafisi, ince iğne aspirasyon biyopsisi.
Tedavi Yöntemleriİyot takviyesi (iyot eksikliğine bağlıysa), tiroid hormon replasman tedavisi, antitiroid ilaçlar (hipertiroidi varsa), radyoaktif iyot tedavisi, cerrahi müdahale (tiroidektomi) büyük veya semptomatik guatrlarda, Yeni nesi tedaviler: Radyofrekans ya da mikrodalga ablasyon, Embolizasyon (Bu yöntemlerle tiroidin normal kısımları korunur, problemli kısımları yok edilir)
KomplikasyonlarSolunum veya yutma güçlüğü, ses tellerinde hasar (cerrahi sonrası), hipotiroidizm veya hipertiroidizm, tiroid kanseri gelişme riski.
Ameliyat GereksinimiBüyük, yutma veya solunum problemleri yaratan guatrlar, ilaçlara yanıt vermeyen vakalar veya kanser şüphesi durumlarında cerrahi düşünülür.
Önleme YöntemleriYeterli iyot alımını sağlama (iyotlu tuz kullanımı), tiroid bezinin düzenli kontrolü, özellikle yüksek risk gruplarının düzenli muayeneleri.
Türkiye’nin Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Doktoru

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.
Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Guatr Nedir?

Guatr tiroid bezinin normalden daha büyük hale gelmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle tiroid bezinin düzgün çalışmasını etkileyebilecek çeşitli faktörler nedeniyle oluşur. İyot eksikliği otoimmün hastalıklar ve tiroid bezinde gelişen nodüller guatrın başlıca sebepleri arasındadır. Tiroid bezi vücudun metabolizmasını düzenleyen önemli hormonlar üretir. Ancak guatr bezin bu hormonları normalden fazla veya az üretmesine sebep olabilir. Ayrıca bazı vakalarda tiroid hormon üretimi normal seyredebilir. Bu rahatsızlık özellikle boyunda belirgin bir şişlik ile fark edilebilir. İlerlemiş vakalarda ise nefes almakta zorluk veya yutkunma güçlüğü gibi şikayetler meydana gelebilir. Tedavi yöntemi guatrın büyüklüğü ve altta yatan nedenine bağlı olarak şekillenir.

Guatrın Nedenleri Nelerdir?

Guatrın gelişimine çeşitli faktörler katkıda bulunabilir ve bu faktörler tiroid bezinin büyümesine yol açabilir. Öncelikle iyot eksikliği dünya genelinde guatrın en yaygın nedenlerinden biridir. Tiroid hormonlarının üretimi için gerekli olan iyotun eksikliği hormon üretiminde azalmaya ve bunun sonucunda tiroid bezinin büyümesine neden olur.

Bazı otoimmün bozukluklar da guatrın önemli sebepleri arasında yer alır. Hashimoto tiroiditi bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırarak tiroid hormonlarının azalmasına yol açar ve bu süreç guatr gelişimini tetikleyebilir. Ayrıca Graves hastalığı bağışıklık sisteminin aşırı tiroid hormonu üretimine neden olarak tiroid bezinin büyümesine katkıda bulunabilir.

Bunun yanı sıra tiroid nodülleri tiroid bezinde anormal büyümelere yol açabilir. Bu nodüller genellikle iyi huylu olmakla birlikte tiroidin düzensiz bir şekilde büyümesine neden olabilirler. Tiroid nodüllerinin gelişiminde genetik faktörler ve çevresel etmenler rol oynayabilir.

Guatr gelişiminde iltihaplanmalar da etkili olabilir. Tiroidit enfeksiyonlar veya bazı ilaçların yan etkileriyle tiroid bezinde iltihaplanmaya yol açabilir ve tiroid hormon dengesini bozarak guatra neden olabilir.

Guatr Ne Kadar Yaygındır?

Guatr dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olarak farklı bölgelerde ve popülasyonlarda yaygınlık göstermektedir. Küresel olarak guatr vakalarının nüfusun yaklaşık %15,8’ini etkilediği bilinmektedir. Bölgesel farklılıklar ise oldukça dikkat çekicidir. Örneğin Amerika’da guatr oranı %4,7 civarındayken Afrika’da bu oran %28,3’e kadar çıkabilmektedir. Özellikle iyot eksikliği bulunan bölgelerde bu hastalığın daha yaygın olduğu gözlemlenmektedir.

Etiyopya’da yapılan çalışmalar okul çağındaki çocuklar arasında guatr oranının özellikle yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Yetersiz iyot alımının yaygın olduğu bölgelerde çocuklarda guatr görülme oranı %50’ye kadar ulaşmaktadır. Başka bir araştırma ise Etiyopya’daki çocukların yaklaşık %31’inin guatr belirtileri gösterdiğini vurgulamıştır. Bu durum özellikle yetersiz iyot alımı ile bağlantılıdır.

  • Demografik faktörler de guatrın yaygınlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
  • Yaş: Guatr genellikle 6-12 yaş arasındaki çocukları daha fazla etkilemektedir. Bu yaş grubundaki çocuklar iyot eksikliğine karşı daha savunmasızdır.
  • Cinsiyet: Kadınlarda guatr görülme sıklığı erkeklere göre daha yüksektir. Ancak bu farklılık coğrafi konuma ve iyot alımına göre değişkenlik gösterebilir.
  • Coğrafi konum: İyot eksikliğinin yaygın olduğu dağlık ve uzak bölgelerde guatr daha sık görülmektedir.
  • Sosyoekonomik durum: Düşük gelir seviyeleri yetersiz beslenme ve iyot eksikliği ile ilişkilendirilmiştir.

7/24 WhatsApp
İçin
Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *Tedavi fiyatları ve süreci hakkında en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Guatr Oluşum Süreci Nasıldır?

    Guatr oluşumu tiroid bezinin büyümesi ile karakterize bir süreçtir ve bu büyüme genellikle karmaşık mekanizmalara dayanır. Birçok faktör bu büyümeyi tetikleyebilir ve süreç zamanla ilerleyerek farklı klinik tablolara yol açabilir. Bu büyüme şekli dağınık ya da nodüler olabilir ve hastalığın şiddeti altında yatan nedenlere göre değişir.

    En yaygın guatr nedeni iyot eksikliğidir. İyot tiroid hormonlarının üretimi için gerekli bir mineraldir ve eksikliği durumunda tiroid bezi yetersiz hormon üretimi nedeniyle hipofiz bezinden gelen uyarıcı hormonlara daha fazla yanıt verir. Bu süreç bezin büyümesine neden olur.

    Genetik faktörler de guatr gelişiminde önemli bir rol oynar. Kalıtsal yatkınlık özellikle multinodüler guatr gibi durumların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Bu genetik yapı tiroid fonksiyonlarını ve boyutunu etkileyerek hastalığın ilerlemesine katkı sağlayabilir.

    Bazı çevresel faktörler de guatr gelişimini hızlandırabilir:

    • Guatrojen içeren gıdalar (turpgiller)
    • Lityum gibi ilaçlar
    • Sigara içmek
    • Besin eksiklikleri (selenyum ve demir gibi)

    Otoimmün hastalıklar ise başka bir önemli etkendir. Graves hastalığı ve Hashimoto tiroiditi gibi rahatsızlıklar tiroid bezinin aşırı uyarılmasına veya yıkımına neden olabilir. Bu tür durumlar da bezin büyümesine yol açarak guatr gelişimine katkıda bulunur. Bu çok yönlü nedenler guatr oluşum sürecini şekillendirir ve hastalığın tedavi planını etkiler.

    Guatrın Belirtileri Nelerdir?

    Guatrın belirtileri tiroid bezinin büyüklüğüne hormon üretim düzeyine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı hastalarda belirtiler hafif olabilirken bazılarında daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Genellikle boyunda fark edilir bir şişlik veya yumru ilk fark edilen belirti olarak ortaya çıkar. Bunun yanı sıra guatrın büyüklüğüne bağlı olarak başka semptomlar da gelişebilir.

    Guatr büyüdükçe boyunda rahatsızlık hissi veya dolgunluk hissi yaşanabilir. Bu rahatsızlık özellikle yutma güçlüğü ve boğazda bir şeyin sıkışmış gibi hissetme durumu olarak kendini gösterebilir. Ayrıca solunum güçlüğü özellikle büyük guatrların nefes borusuna baskı yapması durumunda görülebilir. Nefes almakta zorlanma hırıltılı solunum ya da yatarken artan nefes darlığı da yaygın belirtiler arasındadır.

    Guatrın ses tellerine yakın olması ses kısıklığına veya ses değişikliklerine yol açabilir. Bazı hastalarda tiroid hormon dengesizlikleri guatrla birlikte görülebilir. Hipertiroidizm durumunda hızlı kalp atışı kilo kaybı ve sinirlilik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Hipotiroidizm durumunda ise yorgunluk kilo alımı soğuğa tahammülsüzlük ve kabızlık gibi sorunlar yaşanabilir.

    • Görünür Şişlik
    • Boyunda Rahatsızlık
    • Solunum Güçlüğü
    • Ses Kısıklığı
    • Hipertiroidizm Belirtileri
    • Hipotiroidizm Belirtileri

    Guatrın bu belirtileri hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve tedavi planının belirlenmesinde önemli rol oynar.

    Guatr Nasıl Teşhis Edilir?

    Guatrın teşhisi birçok farklı yöntemi içeren detaylı bir süreçtir. İlk olarak doktor fizik muayene ile boyundaki şişliği değerlendirir ve tiroid bezinin büyüklüğünü şeklini ve dokusunu inceler. Bu aşamada guatrın yaygın mı yoksa nodüllü bir yapıya mı sahip olduğu anlaşılabilir. Ardından tiroid hormon seviyelerinin (T3 T4) ve Tiroid Stimüle Edici Hormon (TSH) düzeylerinin incelendiği kan testleri yapılır. Bu testler guatrın hormonal bir dengesizlikle ilişkili olup olmadığını anlamak için önemlidir.

    Görüntüleme teknikleri guatrın boyutunu ve yapısını daha detaylı incelemek için kullanılır. Bu süreçte ilk tercih edilen yöntem ultrason olup tiroid nodüllerinin yapısal özelliklerini gösterir.

    • Ultrason: Tiroidin genel yapısını değerlendirmek ve kistler ile nodülleri ayırt etmek için kullanılır.
    • Tiroid Sintigrafisi: Bu görüntüleme yöntemi tiroid fonksiyonunu incelemek amacıyla radyoaktif izotoplar kullanır.
    • Şüpheli nodüller söz konusu olduğunda ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) yapılır. Bu işlem kanser riski taşıyan nodüllerde malignite olup olmadığını anlamak için gerçekleştirilir.
    • İİAB Biyopsisi: Ultrason rehberliğinde tiroid dokusundan küçük bir örnek alınır.

    Gelişmiş vakalarda özellikle göğüs bölgesine doğru büyüyen guatrlarda bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) taramaları kullanılarak detaylı bir inceleme yapılır. Ayrıca radyoaktif iyot alım testi (RAIU) ile tiroid bezinin iyot tutma kapasitesi ölçülür.

    Guatr Nasıl Tedavi Edilir?

    Guatr tedavisinde son yıllarda geleneksel cerrahiye alternatif olarak minimal invaziv yöntemler öne çıkmaktadır. İntervensiyonel radyoloji bu konuda önemli bir rol oynamaktadır. Bu yöntemler hastalara daha az risk ve daha hızlı iyileşme süreci sunarak tercih edilmektedir. Aşağıdaki teknikler özellikle nodüler guatr tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır:

    • Tiroit Arter Embolizasyonu (TAE): TAE tiroit bezine giden kan akışını durdurarak guatrın küçülmesini sağlayan bir tekniktir. Bu yöntem lokal anestezi altında uygulanır ve çoğunlukla tiroit fonksiyonlarını koruma avantajı sağlar.
    • Radyo Frekans Ablasyonu (RFA): RFA tiroit nodüllerine radyo dalgalarıyla ısı uygulanarak anormal dokunun yok edilmesi prensibine dayanır. Bu yöntem nodüllerin boyutunu küçültmek ve guatrın neden olduğu semptomları hafifletmek için kullanılır.
    • Mikrodalga Ablasyonu (MWA): MWA mikrodalga enerjisi kullanarak tiroit dokusunu ısıtma yoluyla ablasyon yapar. Özellikle büyük nodüllerde etkili bir sonuç vermesiyle dikkat çeker ve ameliyat için uygun olmayan hastalar için umut verici bir seçenektir.

    Bu tekniklerin her biri ameliyatın getirdiği komplikasyonlardan kaçınmayı ve hastalara daha konforlu bir tedavi süreci sunmayı hedefler. Ayrıca bu yöntemler büyük kesiler gerektirmemesi ve kısa iyileşme süreleri sayesinde hastaların günlük yaşamlarına hızla dönmelerine olanak tanır.

    Detaylı bilgi ve randevu almak için Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez'e hemen ulaş!

    Guatrın Risk Faktörleri Nelerdir?

    Guatr gelişiminde birçok faktör etkili olabilir ve bazı bireyler bu hastalığa karşı daha yüksek risk altındadır. İyot eksikliği dünya genelinde guatrın en yaygın nedenidir. Tiroid bezi yeterli iyot alamadığında büyümeye başlar. Özellikle kadınlar hormonal değişiklikler nedeniyle guatra daha yatkındır. Hamilelik menopoz ve adet dönemleri bu riskin arttığı zamanlardır. Yaş ilerledikçe guatr olasılığı artar. Yaşlı bireylerde tiroid fonksiyon bozuklukları daha sık görülebilir.

    Genetik yatkınlık da guatr riskini yükselten önemli bir faktördür. Ailesinde otoimmün tiroid hastalıkları bulunan kişilerde guatr gelişme olasılığı daha yüksektir. Çevresel ve diyet faktörleri de guatra zemin hazırlayabilir. Özellikle selenyum ve demir eksikliği iyot eksikliğine ek olarak risk faktörleri arasında yer alır. Bazı yiyeceklerde bulunan guatrojen maddeler de tiroid bezini olumsuz etkileyebilir.

    Guatrın diğer bir önemli risk faktörü radyasyona maruz kalmaktır. Özellikle çocukluk döneminde veya tıbbi tedaviler sırasında alınan radyasyon tiroid bezinin zarar görmesine neden olabilir. Ayrıca obezite tiroid büyümesi ile ilişkilendirilen bir diğer etkendir. Yüksek vücut kitle indeksi metabolik süreçleri etkileyerek guatra katkıda bulunabilir.

    Guatr Tedavisi Ne Zaman Yapılabilir?

    Guatr tedavisi hastanın durumuna guatrın boyutuna ve altta yatan nedenlere göre belirlenir. Bu tedavi genellikle belirli durumlarda gereklidir ve doktorun önerileri doğrultusunda planlanır. Tedaviye karar verilirken hastanın genel sağlık durumu guatrın büyüklüğü ve çevre dokulara yaptığı baskı dikkate alınır.

    Aşağıdaki durumlarda guatr tedavisi yapılması gerekebilir:

    Büyük ve göğüs boşluğuna uzanan guatrlar: Eğer guatr çok büyükse ve göğüs kafesine doğru ilerliyorsa nefes alma ve yutma zorluklarına yol açabilir. Bu durumda cerrahi olmayan tedavi seçenekleri veya girişimsel radyoloji yöntemleri tercih edilebilir.

    Diğer tedavilere dirençli nodüler guatrlar: İlaç tedavisine yanıt vermeyen veya diğer minimal invaziv tekniklerin uygun olmadığı durumlarda tedavi gereklidir. Bu tür guatrlar boyut olarak önemli derecede büyüdüyse ve hastada baskı belirtileri yaratıyorsa müdahale yapılabilir.

    Tiroid fonksiyonunun korunması gerektiğinde: Guatrın tamamen çıkarılması yerine tiroid fonksiyonunun korunması isteniyorsa belirli tedavi yöntemleri tercih edilebilir. Bu sayede tiroid bezinin bir kısmı işlevini sürdürmeye devam edebilir.

    Ameliyat için uygun olmayan hastalar: İleri yaş veya başka sağlık sorunları nedeniyle ameliyat riski taşıyan hastalarda cerrahi dışı yöntemler tedavi için tercih edilir. Bu durumlarda daha az invaziv teknikler hastaya rahatlık sağlayabilir.

    Guatr Tedavisi Ne Zaman Yapılamaz?

    Guatr tedavisi bazı durumlarda uygulanamaz. Bu nedenle hastaların durumu dikkatle değerlendirilmelidir. İntervensiyonel radyoloji ile tedavi sürecinde aşağıdaki kontrendikasyonlar dikkate alınmalıdır:

    • Şiddetli Tiroid Disfonksiyonu: Kötü kontrol altındaki hipertiroidizm veya hipotiroidizmli hastalar komplikasyon riski taşır. Bu durumlar öncelikle yönetilmelidir.
    • Büyük Substernal veya Retrosternal Guatrlar: Mediastene uzanan guatrlar tedavi potansiyelini kısıtlar. Erişim zorluğu nedeniyle tedavi süreci zorlaşabilir.
    • Şüpheli veya Doğrulanmış Malignite: Tiroid kanseri şüphesi varsa girişimsel yöntemler önerilmez. Bu durumda cerrahi yöntemler tercih edilmelidir.
    • Şiddetli Kardiyopulmoner Kompromizasyon: Önemli kardiyopulmoner rahatsızlıkları olan hastalar yüksek risk taşır. Bu durum işlemlerin güvenliğini etkileyebilir.
    • Enfeksiyon veya Kanama Bozuklukları: Aktif enfeksiyon veya kanama bozuklukları tedavi için kontrendikasyon oluşturur.
    • Gebelik ve Emzirme: Radyasyon ve bazı ilaçlar nedeniyle gebelik durumunda girişim yapılmamalıdır.
    • Kontrast Maddelere Karşı Şiddetli Alerji: Bilinen alerji durumu tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir.

    Guatr Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

    Guatr tedavisi sonrası iyileşme süreci genellikle minimal invaziv yöntemlerin uygulanmasıyla daha hızlı gerçekleşir. Bu durum hastaların günlük yaşamlarına dönüş sürelerini olumlu şekilde etkiler. İşlemler sonrasında hastalar genellikle aşağıdaki durumlarla karşılaşır:

    • İyileşme Süresi: TAE ve RFA gibi işlemler lokal anestezi ile uygulanır. Sonuç olarak hastalar çok kısa sürede normal aktivitelerine dönebilirler.
    • Ameliyat Sonrası Belirtiler: Hastalar işlem bölgesinde hafif ağrı veya şişlik hissedebilirler. Ancak bu belirtiler genellikle kısa sürelidir.
    • İzleme ve Takip: Tedavi sonrası tiroid fonksiyonunu izlemek önemlidir. Takip randevuları tedavi etkinliğinin değerlendirilmesine yardımcı olur.
    • Komplikasyonlar ve Yönetim: İnvaziv işlemler sonrası komplikasyon riski düşüktür. Geçici ses kısıklığı gibi sorunlar nadiren görülür.

    Hastaların iyileşme süreçleri tedavi yönteminin doğasına bağlı olarak farklılık gösterir. Genel olarak minimal invaziv yöntemler sonrasında hastalar geleneksel cerrahiden daha az rahatsızlık hissederler. Bu durum hem fiziksel hem de psikolojik iyilik halleri üzerinde olumlu bir etki yaratır. Böylelikle hastalar günlük yaşamlarına daha hızlı adapte olurlar. Bu iyileşme sürecinin takibi ve yönetimi tedavi sonuçlarının uzun vadeli değerlendirilmesi açısından önemlidir.

    Guatr Nasıl Önlenir?

    Guatrın önlenmesi özellikle iyot eksikliğinin giderilmesine yöneliktir. İlk olarak tuzun iyotlanması en etkili yöntemdir ve bu uygulama toplumlarda yeterli iyot alımını sağlar. Ayrıca deniz ürünleri süt ve yumurta gibi iyot açısından zengin gıdaların tüketimi de teşvik edilmelidir. Böylece dengeli bir beslenme ile guatr riski azaltılabilir. Özellikle iyot eksikliği sık görülen bölgelerde iyot takviyeleri kullanılabilir. Bunun yanı sıra guatrojenik etkilere sahip gıdalarla da mücadele edilmesi önemlidir. Son olarak selenyum ve demir gibi minerallerin alımını artırarak genel beslenmeyi iyileştirmek guatrı önlemede ek bir strateji sunar. Bu yöntemler guatrın görülme sıklığını azaltmaya yardımcı olur.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Guatr Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? OzgurKilickesmez

    Guatr kanser mi?

    Guatr tiroid bezinin büyümesidir ve bir kanser türü değildir. Çoğu guatr zararsız olsa da bazen içinde kanserli nodüller barındırabilir. Bu yüzden guatrın içindeki kanserli hücreleri gözden kaçırmamak için incelemek önemlidir.

    Tiroid ile guatr aynı şey mi?

    Guatr tiroid bezinin büyümesiyle oluşan bir durumdur ve çeşitli tiroid rahatsızlıklarının belirtisi olabilir. Bu büyüme tiroid bezinin çok fazla hormon ürettiği (hipertiroidi) yeterince hormon üretmediği (hipotiroidi) ya da normal seviyede hormon ürettiği (ötiroidi) durumlarda ortaya çıkabilir. Yani guatr aslında tiroid bezinde bir anormallik olduğuna işaret eder fakat başlı başına bir tiroid hastalığı değildir. Farklı tiroid problemlerinden kaynaklanabilecek bir belirtidir.

    Guatr tamamen iyileşir mi?

    Evet guatr tamamen tedavi edilebilir ancak tedavi yöntemi ve başarısı guatrın nedenine bağlıdır. Örneğin iyot eksikliğine bağlı guatrlar genelde uygun iyot takviyesiyle düzelebilir. İyi huylu guatrlarda levotiroksin tedavisiyle tiroidin boyutu küçültülebilir. Cok fazla sayıda Nodüllü guatr durumlarında ise cerrahi müdahale özellikle total tiroidektomi etkili bir çözüm sunar ancak bu durumda ömür boyu hormon desteği gerekebilir. Aşırı aktif tiroid dokusunu hedefleyen radyoaktif iyot tedavisi de özellikle aşırı hormon salgılayan guatrlarda işe yarar. Tedavi yöntemi hastanın durumuna ve guatrın nedenine göre belirlenir.

    Guatr kilo aldırır mı?

    Guatr tiroid bezinin büyümesi olarak bilinir ve eğer tiroid hormonu az çalışıyorsa yani hipotiroidiye yol açarsa kilo almaya neden olabilir. Hipotiroidi metabolizmayı yavaşlatır ve bu durum genellikle kilo artışıyla sonuçlanır. Ancak guatr hipertiroidi ile ilişkiliyse yani tiroid fazla çalışıyorsa metabolizma hızlanır ve bu da kilo kaybına yol açabilir. Kısacası guatrın kiloya etkisi tamamen tiroidin nasıl çalıştığına bağlıdır.

    Guatr ağrı yapar mı?

    Guatr genelde ağrı yapmaz; ama tiroid iltihaplanması varsa özellikle De Quervain tiroiditi gibi durumlarda boyunda ve guatr bölgesinde ağrı görülebilir. Bu tür tiroid iltihaplanmaları hem şişlik yapar hem de ağrılı olabilir. Yani çoğu guatr ağrısız olsa da iltihap kaynaklı durumlarda rahatsızlık ve ağrı yaşanması mümkündür.

    Guatr cinsel isteksizlik yapar mı?

    Evet guatr cinsel istekte azalmaya yol açabilir. Çünkü guatrla birlikte gelen tiroid fonksiyon bozuklukları (hipotiroidi veya hipertiroidi gibi) vücuttaki cinsiyet hormonlarının dengesini bozabiliyor ve bu da libidoda düşüşe sebep olabiliyor. Araştırmalar tiroid sorunları yaşayanların düşük libido, erkeklerde sertleşme problemi ve kadınlarda yeterli kayganlık gibi cinsel işlev bozuklukları yaşadığını gösteriyor. Tiroid sorunlarının tedavi edilmesi genellikle cinsel işlevlerin normale dönmesine yardımcı oluyor.

    Guatr sinirlilik yapar mı?

    Guatr özellikle hormon üretimi arttığında sinirlilik yapabiliyor. Mesela Graves hastalığı gibi durumlarda tiroid hormonları fazla çalışınca insanı gergin, sinirli, hatta huzursuz yapabiliyor. Bu yüzden guatrın hormon dengesini bozup aşırı üretime geçmesi gerçekten de kişiyi daha sinirli ve huzursuz bir hale getirebilir.

    Guatr kan tahlilinde belli olur mu?

    Guatr doğrudan kan testiyle tespit edilemiyor. Ancak tiroidin çalışma durumunu görmek için TSH ve tiroid hormonları (T3 ve T4) seviyelerini ölçen kan testleri yapılabiliyor. Bu testler guatrın gelişmesine yol açabilecek durumları mesela hipotiroidi ya da hipertiroidiyi anlamakta yardımcı olabiliyor. Ama guatrın varlığını kesinleştirmek için genellikle ultrason gibi görüntüleme yöntemlerine başvuruluyor.

    Guatr hastaları nelerden uzak durmalı?

    Guatrı olan kişilerin dikkat etmesi gereken bazı besinler var. Öncelikle iyot açısından zengin gıdalardan yani deniz yosunları ve iyotlu tuzdan fazla uzak durmalılar çünkü hem yetersiz hem de aşırı iyot tiroid bezinin büyümesine yol açabiliyor. Ayrıca, lahana, brokoli gibi cruciferous sebzeler, soya ürünleri ve bazı tahıllar (özellikle darı) da tiroid hormonu üretimini etkileyebileceği için sınırlı tüketilmesi öneriliyor. Bu gıdaların pişirilmesi goitrojenik etkilerini azaltabilir. İşlenmiş gıdalardan özellikle yüksek şeker ve trans yağ içerenlerden de kaçınmak tiroid sağlığı için önemlidir.

    Guatr ilaçla düzelir mi?

    Evet bazı guatr türleri sadece ilaçla tedavi edilebiliyor. Eğer guatr hipotiroitizmden kaynaklanıyorsa levotiroksin tedavisi tiroid bezinin boyutunu azaltabiliyor. Hipertiroidizm nedeniyle oluşan guatr durumlarında ise tiroid hormonu üretimini azaltmak için metimazol veya propiltiourasil gibi antitiroid ilaçlar kullanılıyor. Ancak ilaç tedavisinin etkinliği guatrın nedenine ve boyutuna bağlı olarak değişiyor. Büyük veya semptomatik guatr durumlarında cerrahi müdahale ya da radyoaktif iyot tedavisi gibi ek yöntemler de gerekebiliyor.

    Guatr olan kişide ne gibi rahatsızlıklar olur?

    Guatr (goiter) olan kişiler genellikle boynun alt kısmında belirgin bir şişlik hissedebilirler. Bu şişlik, yutkunma veya nefes alma güçlükleri, öksürük, ses kısıklığı ve boğazda gerginlik hissi gibi belirtilere yol açabilir. Eğer guatr tiroid hormon dengesizliği ile ilişkilendirilirse o zaman şu ek semptomlar da ortaya çıkabilir:

    • Hipotiroidizm (tiroidin az çalışması): yorgunluk, soğuğa aşırı duyarlılık, kabızlık, kuru cilt, kilo artışı ve depresyon.
    • Hipertiroidizm (tiroidin fazla çalışması): beklenmedik kilo kaybı, hızlı veya düzensiz kalp atışı, sinirlilik, huzursuzluk ve sıcak havaya dayanıklılık.
    • Bunların yanı sıra bazı guatr vakaları çok küçük olduklarında hiçbir belirti göstermeyebilir.

    Guatr ilaçla küçülür mü?

    Evet bazı ilaçlar guatrın boyutunu azaltabilir. Mesela levotiroksin tedavisi tiroid uyarıcı hormon (TSH) seviyelerini baskılamak için kullanılıyor ve bu iyi huylu guatrın küçülmesine yardımcı olabiliyor. Ayrıca aşırı aktif tiroid durumlarını tedavi etmek için kullanılan metimazol gibi antitiroid ilaçlar da guatrın boyutunu azaltabilir. Radyoaktif iyot tedavisi ise guatr boyutunu önemli ölçüde küçültme konusunda etkili bazı araştırmalar bu tedavinin 12 ila 18 ay içinde guatrın %50-60 oranında küçüldüğünü gösteriyor.