Bronşiyal arter embolizasyonu, ciddi ve tekrarlayan hemoptiziyi kontrol altına almak için bronşiyal arterlerin seçici olarak tıkanması işlemidir.

Bronşiyal arter embolizasyonu, anjiyografi rehberliğinde femoral arterden kateterle hedef damara ulaşılıp embolik ajan verilmesiyle yapılır.

Bronşiyal arter embolizasyonu endikasyonları arasında tüberküloz sekelleri, bronşektazi ve tümörler yer alır. Minimal invazivdir ve cerrahiye alternatif sunar.

Bronşiyal arter embolizasyonu sonrası kanama kontrolü sağlanır, nüks riski ve komplikasyonlar açısından hasta takip edilir. Gerektiğinde tekrar embolizasyon yapılabilir.

Tanım– Bronşiyal arterlerden kaynaklanan şiddetli kanamaların (hemoptizi) durdurulması için uygulanan minimal invaziv bir prosedürdür. Arterin embolizasyon malzemeleriyle tıkanması sağlanır.
Endikasyonlar– Şiddetli veya tekrarlayan hemoptizi (kan tükürme)

– Bronşiektazi

– Akciğer enfeksiyonları (örn. tüberküloz, aspergilloz)

– Akciğer kanseri

– Pulmoner arter fistülleri

– İdiopatik (bilinmeyen nedenli) hemoptizi

Prosedür– Lokal anestezi altında genellikle kasık bölgesinden bir kateter yerleştirilir.

– Kateter floroskopi rehberliğinde bronşiyal arterlere ilerletilir.

– Kontrast madde kullanılarak hedef arterler görüntülenir.

– Kanamaya neden olan arter embolizasyon ajanları (örn. mikropartiküller, yapıştırıcılar, koil) ile tıkanır.

Avantajlar– Minimal invaziv bir yöntemdir.

– Genel anestezi gerektirmez.

– Hızlı iyileşme sağlar.

– Akut kanamanın etkin kontrolünü sağlar.

Riskler ve Komplikasyonlar– Göğüs ağrısı

– Ateş (geçici postembolizasyon sendromu)

– Bronşiyal iskemi veya nekroz (nadir)

– Yanlışlıkla sağlıklı damarların embolizasyonu

– Nadir olarak parapleji (omuriliğin etkilenmesi)

Başarı Oranı– İlk uygulamada genellikle %85-90 oranında başarı sağlanır.

– Tekrarlayan hemoptizi durumlarında ikinci bir embolizasyon gerekebilir.

Hazırlık– Hasta işlem öncesinde kan sulandırıcı ilaçlarını doktor kontrolünde bırakabilir.

– Prosedür öncesi açlık gerekebilir.

– Tıbbi geçmiş, kullanılan ilaçlar ve alerjiler doktorla paylaşılmalıdır.

İşlem Süresi– Genellikle 0.5-1 saat sürer.
İyileşme Süreci– İşlem sonrası hasta genellikle birkaç saat gözlem altında tutulur.

– Normal aktivitelere birkaç gün içinde dönülebilir.

Türkiye’nin Girişimsel Radyoloji ve Nöroradyoloji Doktoru

Prof. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ

Girişimsel Radyoloji / Girişimsel Nöroradyoloji

Prof. Dr. Kılıçkesmez, Türk Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Türk Girişimsel Radyoloji Yeterlilik Belgesi, Strok (inme) tedavisi sertifikasyonu ve Avrupa Girişimsel Radyoloji Boardu (EBIR) sahibidir. Akademik geçmişinde, 2008 yılında Siemens Radyoloji Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.
Özgeçmiş Ödüller Yorumlar

Bronşiyal Arter Embolizasyonu (BAE) Nedir?

Bronşiyal arter embolizasyonu (BAE), akciğerlerden kaynaklanan kanamaları (hemoptizi) durdurmak için uygulanan, girişimsel radyoloji alanına ait bir tedavi yöntemidir. Kabaca, akciğerde kanama yapan damarların özel maddelerle tıkanarak kanamanın kontrol altına alınması şeklinde tarif edilebilir.

Neden “bronşiyal” arter?

Akciğerlerimiz sadece “pulmoner” (akciğer ile ilgili) damarlardan değil, aynı zamanda “bronşiyal” adı verilen ve doğrudan ana atardamardan (aort) dallanan damarlardan da kanlanır. Çoğu zaman ciddi kanamalara sebep olan damarlar bu bronşiyal arterlerdir. Bu nedenle kanamayı engellemek için doğrudan bu damarların devre dışı bırakılması gerekir.

Embolizasyon nedir?

Embolizasyon, kanayan damarın içinden akışı sonlandırmak amacıyla “tıkaç” görevi görecek maddelerle kapatılması demektir. Bu tıkaçlar, örneğin ufak partiküller (küçük tanecikler), yapıştırıcılar, hatta minik metal spiraller (koiller) olabilir.

BAE’yi, eve giren suyu kesmek için muslukları kapatmaya benzetmek mümkündür. Eğer evin bir odasında patlak bir musluk varsa, boru içinden akış devam ettikçe su basacaktır. Oda içerisindeki hasarı azaltmanın yolu, musluğa ulaşarak su akışını kesmektir. Bronşiyal arter embolizasyonu da aynı mantıkla, “patlak” damarlara ulaşarak kan akışını durdurur.

BAE, çoğunlukla ciddi veya sık tekrarlayan akciğer kanamalarının kontrolü için tercih edilen bir yöntemdir. Hızlı müdahale ve yüksek başarı oranı nedeniyle birçok hastada “hayat kurtarıcı” rol oynar.

Bronşiyal Arter Embolizasyonu Hangi Durumlarda Önerilir?

Bazen kişiler, öksürükle gelen birkaç damla kandan korkuya kapılabilir. Ancak BAE genellikle fazla miktardaki (örneğin 24 saatte 200-300 mL’nin üzerinde) veya tekrarlayan akciğer kanamalarında uygulanır. Elbette, hekimler her hastayı değerlendirirken altta yatan nedenleri de göz önünde bulundurur.

Hayatı Tehdit Eden Hemoptizi (Masif Kanama)

Masif hemoptizi olarak da adlandırılan bu durum kısa süre içerisinde yüksek miktarda kanama olmasıdır. Kişi nefes almada güçlük çekebilir, hatta boğulma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu tip vakalarda zaman çok kritiktir. Bronşiyal arter embolizasyonu, kanamayı hızlıca kontrol altına alma konusunda etkili bir yöntemdir.

Sık Tekrarlayan Kanamalar

Haftada birkaç kez, her seferinde belirgin miktarlarda kan geliyorsa bu durum kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde bozar. Ayrıca altta yatan hastalık ilerledikçe kanamaların şiddetlenme ihtimali vardır. BAE sayesinde bu tekrarlayan kanamalar büyük oranda durdurulabilir.

Kronik Hemoptizi

Bazı hastalarda, günden güne artan veya uzun zamandır süren düşük-orta şiddette kanamalar görülebilir. Tıbbi tedavilere rağmen kanama durdurulamıyorsa BAE bir çözüm yolu sunar.

Bronşektazi, Tüberküloz, Aspergilloz Gibi Hastalıklar

Bronşektazi: Bronşların sürekli genişlemesi ve iltihaplanmasıyla seyreden bu kronik hastalıkta, kanama sık rastlanan bir yakınmadır.

Tüberküloz (Verem) Geçirmiş veya Hâlâ Tedavi Gören Hastalar: Doku tahribatı ve damar anormallikleri sebebiyle kanamalar oluşabilir.

Aspergilloz: Mantar kaynaklı bu enfeksiyon, akciğerlerde kaviteler (boşluklar) oluşturarak damarlarda harabiyete yol açabilir.

Bu gibi durumlarda, BAE ile kanamayı sağlayan anormal damarlar tıkanabilir.

Akciğer Kanserine Bağlı Kanamalar

Kanser odaklı kanamalar bazen yalnızca cerrahi müdahaleyle durdurulamayacak kadar karmaşık olabilir. Kimi zaman da hasta cerrahiye uygun olmayabilir. Bu durumda BAE, palliatif (destekleyici) veya bazen kesin tedaviye yardımcı bir yaklaşım olarak kullanılır.

Kısacası bronşiyal arter embolizasyonu, hem hayatı tehdit eden akut durumlar hem de kişiyi uzun dönemde yıpratan kronik ya da tekrarlayan kanamalarda etkili bir seçenek olarak öne çıkar.

Bronşiyal Arter Embolizasyonu Nasıl Gerçekleştirilir?

Bu işlemin isminden de anlaşılacağı gibi, girişimsel radyoloji uzmanları tarafından uygulanır ve anjiyo (anjiyografi) adı verilen özel görüntüleme tekniği kullanılır. İşlem genellikle aşağıdaki adımlardan geçer:

Hazırlık Aşaması

Görüntüleme: İlk adım, akciğerlerin ve damar yapısının detaylı incelenmesidir. Bunun için çoğu zaman bilgisayarlı tomografi (BT) çekilir. Bu tetkik, kanamanın kaynağı hakkında bilgi sağlar.

Genel Sağlık Kontrolleri: Kişinin kan değerleri, pıhtılaşma faktörleri ve diğer sistemik durumları (örneğin kalp-damar sağlığı) değerlendirilir.

Bilgilendirme ve Onam: İşlemin nasıl yapılacağı, olası riskleri ve faydaları hastaya anlatılır. Yazılı onam alınır.

Damar Girişimi

Anjiyo Odası: Özel bir röntgen cihazının bulunduğu, görüntüleme ve girişimin bir arada yapıldığı alanda işlem gerçekleştirilir.

Kateterle İlerleme: Genellikle kasık (femoral) veya bilek (radial) atardamarından ince ve esnek bir tüp (kateter) ilerletilerek aorta (vücudun en büyük atardamarı) ulaşılır.

Seçici Kateterizasyon: Bu aşamada, hedef bölgede bulunan bronşiyal arterlerin ağzına kadar kateter yönlendirilir. Tıpkı labirent içinde hedef kapıya ulaşmaya benzer: Doğru yolu bulmak için özel kavisli kateterler kullanılır.

Anjiyografik Değerlendirme

Kontrast Madde Verilmesi: Özel bir kontrast (boya) enjekte edildiğinde, damar yapısı ekranda görünür hale gelir. Bu sayede, kanama odağı veya damar anomalileri (genişlemeler, sızıntılar, tümöre bağlı anormallikler vb.) tespit edilir.

Kanayan Damara Odaklanma: Anjiyografik görüntülerde eğer “tortuosite” (kıvrımlı yapı), “hipervaskülarite” (aşırı damarlanma), “ekstravazasyon” (damardan dışarı sızıntı) veya “anevrizma” (balonlaşma) görülürse, hekim bu bölgeyi hedefler.

Embolizasyon (Tıkama) İşlemi

Mikrokateter Kullanımı: Kanamayı gerçekleştiren damara tam olarak ulaşmak için daha ince bir kateter (mikrokateter) devreye girer. Hedef damara, milimetrik hassasiyetle yaklaşılır.

Embolik Maddelerin Uygulanması: Kanayan damarı kapatmak için farklı materyaller kullanılabilir:

  • PVA (Polivinil Alkol) Parçacıkları: Küçük süngerimsi taneciklerdir, kan akışını fiziksel olarak engeller.
  • Jelatin Sünger: Geçici tıkaç görevi görür; vücut zamanla bu malzemeyi emebilir.
  • N-Butil-2-Siyanoakrilat (NBCA): Kanla temas ettiğinde hızlıca sertleşen bir yapıştırıcıdır.
  • Metal Koiller: Damar içine bırakılan ufak spiral teller, orada kan pıhtısı oluşmasını tetikleyerek kanamayı durdurur.

Embolik Maddenin Verilmesi: Eş zamanlı röntgen kontrolü ile doğru bölge tespit edilerek, embolik madde verilir. Bu adeta bir tıpa gibi damarın içini bloke eder.

İşlemin Tamamlanması

Kontrol Anjiyografisi: Tıkama işleminden sonra yeniden kontrast madde verilerek kanamanın durup durmadığı kontrol edilir.

Kateterin Çıkarılması: İşlem tamamlanınca kateter geri çekilir ve giriş yeri (kasık veya bilek) kısa bir süre bastırılarak kanamayı önlemek amacıyla kapatılır.

Gözlem: Hasta genellikle 24 saat içinde gözlem altında tutulur. Bu süreçte ateş, ağrı gibi şikayetler yakından izlenir.

Bu adımların her biri titizlikle uygulanır. Çünkü buradaki amaç yalnızca kanamayı durdurmak değil, aynı zamanda vücudun diğer bölgelerine kan götüren hayati damarlara zarar vermemektir.

BAE Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

BAE işlemi genel olarak güvenli kabul edilir ve açık ameliyatlara kıyasla çok daha kısa bir iyileşme süreci sunar. Ancak her tıbbi girişimde olduğu gibi, bazı önemli noktaları bilmek hastalar için yararlı olacaktır:

Erken Dönem (İlk 24-48 Saat)

Hastanede Gözlem: Kanamanın tekrarlayıp tekrarlamadığı, olası ağrı ya da ateş yükselmesinin meydana gelip gelmediği takip edilir.

Ağrı Yönetimi: Göğüs veya sırt ağrısı, özellikle işlemden hemen sonra ortaya çıkabilir. Bu ağrılar genelde hafif veya orta şiddettedir ve ağrı kesicilerle kolayca kontrol altına alınır.

Ateş ve Yorgunluk: Vücut, işleme ve damarlardaki lokal irritasyona tepki olarak hafif bir ateş geliştirebilir. Bu genellikle geçici bir durumdur.

Orta Dönem (İlk 1-2 Hafta)

İlk Günlük Aktiviteler: Çoğu kişi birkaç gün içinde normal aktivitelerine dönmeye başlar. Ancak ağır egzersiz veya taşıma gerektiren işlerden kaçınılması önerilir.

Kontroller: Doktor genellikle bir hafta veya 10 gün sonra takip randevusu verir. Gerekirse akciğer görüntülemesi tekrarlanır.

Uzun Dönem

Hemoptizinin Tekrarlaması: BAE işlemi, anormal damarları tıkar; ancak altta yatan hastalık devam ediyorsa, aylar ya da yıllar sonra yeniden kanama oluşabilir. Tekrarlama oranları %10 ile %50 arasında değişebilir. Bu nedenle hekim kontrolleri ve gerekli ilaç tedavileri aksatılmamalıdır.

Yaşam Kalitesi: Sık kanama yaşayan hastalar için BAE, kaygıları ve fiziksel rahatsızlıkları büyük ölçüde azaltır. Hastalar, daha iyi nefes alabilmenin ve kanama korkusu olmadan yaşamanın rahatlığını hissederler.

Doktor Randevuları ve Tedavi Planı

Altta Yatan Hastalık Tedavisi: Örneğin bronşektazi ya da tüberküloz kaynaklı bir durum varsa, ilgili branş doktorlarıyla (göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları gibi) iş birliği sürdürülmelidir.

Koruyucu Öneriler: Sigara kullanımı varsa bırakılması, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme gibi önleyici tedbirler de önemlidir.

Ameliyat Seçenekleri: Kanama sebebi bir tümör veya ameliyat edilebilir bir lezyonsa, uzun vadede cerrahi tedavi de gündeme gelebilir. BAE bu hastaların ameliyat öncesi veya sonrası dönemde de kullanılabilen bir yöntemdir.

Bronşiyal Arter Embolizasyonunun Olası Riskleri Nelerdir?

BAE, ciddi kanamaları önlemede çok başarılı bir yöntem olsa da her tıbbi işlem gibi bazı riskler ve yan etkiler içerir. Neyse ki, bunların çoğu nadir görülür veya hafif düzeydedir.

Geçici Göğüs veya Sırt Ağrısı

İşlem sonrası sıkça rastlanan ve genellikle birkaç gün içinde gerileyen bir durumdur. Ağrı kesici ilaçlar ile kontrol altına alınabilir.

Ateş ve Yorgunluk (Post-Embolizasyon Sendromu)

Vücut, tıkama malzemesine ve küçük ölçekli doku harabiyetine tepki olarak ateş ve halsizlik yapabilir. Bu tablo çoğu kez birkaç gün içinde düzelir.

Yutma Güçlüğü (Dysfaji)

Bazı hastalarda geçici boğazda takılma veya yutma güçlüğü hissedilebilir. Bu genellikle yemek borusuna giden yan dalların da kısmen etkilenmesinden kaynaklanır. Çoğu zaman kalıcı değildir.

Hedef Dışı (Non-Target) Embolizasyon

Omurilik Arterlerinin Tutulması: En korkulan ancak çok nadir görülen komplikasyonlardan biridir. Bronşiyal arterlerin omurilik damarları ile bağlantılı olduğu durumlarda, bu damarlara yanlışlıkla embolik materyal kaçması felç riskine yol açabilir. İyi bir anjiyografik değerlendirme ve “süper-selektif” kateterizasyon bu riski en aza indirir.

Koroner Arterlerin Etkilenmesi: Çok sıra dışı bir durum olmasına rağmen, akciğer damarları ile kalbi besleyen koroner arterler arasında bağlantı (fistül) varsa, yanlışlıkla kalp damarlarına tıkanma maddesi kaçabilir. Bu tür anatomik varyasyonlar çok dikkatli değerlendirilir.

Tekrarlayan Kanama Riski

Altta Yatan Hastalık Faktörü: Özellikle kronik enfeksiyonlar veya ilerleyici tümör durumlarında, zamanla yeni anormal damarlar oluşabilir. Bu da kanamanın ileriki dönemlerde yeniden başlamasına neden olabilir.

Damar Rekanalizasyonu: Embolize edilen damarlar bazen yeniden açılabilir. Fakat bu olay sık görülmez; görüldüğünde ikinci bir embolizasyon veya farklı tedavi gerekebilir.

Bu riskler, gelişmiş teknoloji ve deneyimli uzmanlar sayesinde minimize edilir. İşlem öncesi hazırlıkların ve işlem sırasındaki titiz yaklaşımların asıl nedeni, bu nadir komplikasyonları önlemeye yöneliktir.

Bu Yöntem Diğer Tedavi Seçenekleriyle Nasıl Karşılaştırılır?

BAE, cerrahi ya da ilaç tedavisi gibi diğer seçeneklerle karşılaştırıldığında, birçok avantajı nedeniyle ön plana çıkar:

  • Daha Az İnvaziv: Büyük bir ameliyata göre, vücutta geniş kesiler yapılmaz. Kateterin girdiği küçük bir delik dışında iz kalmaz. İyileşme süresi kısadır.
  • Hızlı Sonuç: Masif hemoptizi gibi acil durumlarda BAE çoğunlukla kanamayı hızla keser, hayati riski önemli ölçüde azaltır.
  • Daha Az Yan Etki: Büyük cerrahi işlemlerdeki genel anestezi, kan kaybı ve enfeksiyon gibi riskler BAE’de çok daha düşüktür.
  • Cerrahiye Alternatif veya Köprü: Bazı hastalar akciğer ameliyatı için uygun olmayabilir (ileri yaş, ek hastalıklar). Bu kişilerde BAE hem nihai tedavi olabilir hem de ameliyat öncesi kanamanın kontrol altına alınması için kullanılabilir.

Elbette, altta yatan hastalığın tipine göre bazen cerrahi müdahale kaçınılmaz olabilir. Ancak günümüzde pek çok hekim, masif kanamalarda önce BAE ile aciliyetin giderilmesini, ardından gerekirse başka tedavilerin uygulanmasını tercih eder.

Bronşiyal arter embolizasyonu (BAE), akciğerlerden kaynaklanan, tehlikeli boyutlara ulaşabilen veya hastanın yaşam kalitesini düşüren kanamaları durdurmak için uygulanan etkin ve güvenli bir yöntemdir. Hem acil hem de kronik durumlarda büyük yarar sağlar.

Kişi, böyle bir işleme aday olduğunda ya da bu işleme yönlendirildiğinde, öncelikle uzman hekimler tarafından detaylı değerlendirme yapılır. Ardından, işlemin artıları ve eksileri, riskleri, beklenen iyileşme süreci ve alternatif tedavilerle ilgili bilgiler paylaşılır. Böylece hasta, bilinçli bir şekilde karar verebilir.

Günümüzde teknolojinin ilerlemesi, kullanılan embolik materyallerin çeşitlenmesi ve hekimlerin deneyiminin artması sayesinde BAE çok daha güvenli ve başarılı bir hale gelmiştir. Özellikle kalp, beyin ve omurilik gibi kritik bölgeleri besleyen damarlardan uzak durarak, sadece kanamadan sorumlu bölgeyi hedefleyebilmek, yöntemin başarısını artıran en önemli unsurdur. Bu nedenle akciğer kanamalarıyla mücadelede bronşiyal arter embolizasyonu, modern tıbbın sunduğu en güçlü silahlardan biri olarak kabul edilmektedir.

BAE’nin Fiyatları 2025

Fiyatlar; hastanenin donanımına, doktorun uzmanlık düzeyine, kullanılacak embolik materyallerin türüne ve hastanın ek sağlık sorunlarına göre farklılık gösterebilir. Net bilgi, hastane ve sigorta kapsamına göre öğrenilebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Genellikle lokal anestezi veya sedasyon altında uygulandığı için işlem sırasında yoğun bir ağrı hissedilmez. Bazı hastalar hafif bir rahatsızlık veya baskı hissi tanımlayabilir; ancak çoğu kişi bu süreci tolere edilebilir bulmakta.

İşlemin süresi, damarsal yapının karmaşıklığına göre değişir. Bazı olgularda yarım saat kadar kısa sürerken, bazılarında bir saati bulabilir. Aynı gün içinde gözlem süreciyle birlikte taburculuk mümkün.

BAE, büyük bir cerrahi kesi olmadan kasık veya bilek atardamarına kateter yerleştirerek uygulanır. Bu yönüyle ameliyata göre daha az invazivdir, hastanede kalış süresi genellikle daha kısadır ve iyileşme daha hızlı olur.

Çoğu hasta, işlemin ardından 6 saat gözlem altında tutulur. Kanama tekrarı veya diğer komplikasyonlar yoksa ertesi gün taburcu olmak mümkündür. Bazı durumlarda hekim ek gözlem isteyebilir.

Sigara akciğer dokusunu olumsuz etkilediği için, kanama eğilimi ve akciğer hasarı açısından risk yükseltebilir. BAE işleminin başarısı sonrasında da sigarayı bırakmak, akciğer sağlığını korumada önemlidir.

Çoğu vakada genel anestezi değil, lokal anestezi ve gerektiğinde hafif sedasyon tercih edilir. Böylelikle hasta bilinci kısmen açık tutulurken ağrı ve rahatsızlık minimuma indirilir.

Ateş, altta yatan bir enfeksiyon veya iltihabi durumun belirtisi olabilir. Doktorlar öncelikle ateşin nedenini değerlendirir. Gerekli tedaviler veya tetkikler tamamlandıktan sonra BAE işleminin uygunluğuna karar verilir.

İşlemden sonraki ilk birkaç gün istirahat önerilir. Ağır kaldırma, yoğun egzersiz veya zorlayıcı spor aktivitelerine genellikle 1-2 hafta ara vermek gerekir. Net süre, doktorun kişiye özel önerilerine göre değişebilir.

Belirgin bir diyet kısıtlaması olmasa bile akciğer sağlığı ve genel iyileşme süreci için dengeli ve sağlıklı beslenmek faydalıdır. Bol sıvı tüketmek ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da önemlidir.

BAE, gereken durumlarda tekrarlanabilir. Özellikle altta yatan hastalık devam ediyorsa veya yeni anormal damar oluşumu söz konusuysa, ilerleyen dönemde aynı işlem tekrar gündeme gelebilir.

Nadiren de olsa, çocuklarda ciddi akciğer kanamaları görülebilir. Pediyatrik hastalarda da gerekli durumlarda BAE kullanılabilir. Uygunluğunu belirlemek için çocuğun genel sağlık durumu ve sorunun kaynağı dikkate alınır.

İşlemden hemen sonra geçici bir rahatsızlık veya hafif solunum sıkıntısı hissedilebilse de genellikle uzun vadeli bir nefes darlığına yol açmaz. Altta yatan hastalığın seyrine göre bu durum değişebilir.

Fiyatlar; hastanenin donanımına, doktorun uzmanlık düzeyine, kullanılacak embolik materyallerin türüne ve hastanın ek sağlık sorunlarına göre farklılık gösterebilir. Net bilgi, hastane ve sigorta kapsamına göre öğrenilebilir.

Hastaların büyük bir kısmı, birkaç gün dinlendikten sonra günlük rutinlerine dönebilir. Yoğun fiziksel aktiviteleri ertelemek veya hafifletmek ise iyileşmeyi destekler.

Gebelikte her tıbbi işlemde olduğu gibi, fayda-zarar değerlendirmesi yapmak önemlidir. Ciddi kanamalarda annenin hayatını korumak için BAE gerekebilir; ancak karar, ilgili uzmanların ortak görüşüyle alınır.

Anjiyografi sırasında düşük dozda radyasyon kullanılır. Uzman ekipler, radyasyon süresini ve dozu en aza indirecek önlemleri alır. Hastaya olası zararının, tedavideki faydayla karşılaştırıldığında çok düşük olduğu kabul edilir.

Bu işlem girişimsel radyoloji uzmanları tarafından uygulanır. Genellikle göğüs hastalıkları veya göğüs cerrahisi hekimleriyle iş birliği içinde yürütülen bir süreçtir.

Altta yatan hastalığa yönelik antibiyotikler veya diğer ilaçlar varsa, hekimin önerisi doğrultusunda kullanıma devam edilir. Ek olarak ağrı kesiciler veya destekleyici ilaçlar da reçete edilebilir.

İşlem, yalnızca kanamadan sorumlu damarın hedeflenmesini amaçlar. Deneyimli bir ekip, komşu veya bağlantılı damarlara zarar verme riskini en aza indirir. Bu nedenle diğer organların olumsuz etkilenme ihtimali düşüktür.

Birçok hasta için uzun süreli veya kalıcı rahatlama elde edilir; ancak kesinlik, hastalığın türüne ve seyrine bağlıdır. Altta yatan rahatsızlık kontrol altına alınamadığında veya yeni lezyonlar geliştiğinde tekrar BAE gerekebilir.